Dede Korkut Hikâyelerini okuyanlar Basat'ın Tepegöz'ü öldürdüğü destanı hatırlayacaklardır. Belki bazılarımız evlerimizdeki minikler sayesinde TRT ÇOCUK kanalında izleyivermişizdir. Hatırlayamayanlar için biz çok kısa bir şekilde değinelim. Basat Aruz Koca'nın oğlu; ama ünü babasından gelmez. Bir aslan tarafından beslenmiş, büyütülmüş olmasından da değildir. Onun şanı Oğuz boyunun başına bela olan Tepegözü yok etmesinden gelir. Peki, bu büyük bela Tepegöz kimdir? Tepegöz, bir nevi veled-i zina. Kadına hor bakmanın cinsel obje görmenin ne kadar yanlış, densiz en hafif ifadesiyle en denî göstergesidir.
Kendini bilmez bir çobanın peri kızına zorla ilişmesiyle peyda olan bir yaratıktır Tepegöz. Diğer bir ifadeyle tam bir canavar. Çünkü Oğuz boyuna musallat olmuş, Oğuzu haraca bağlamış Oğuzdan çok can almış bir varlık. Günümüzde de pek çok emsaline rastlamak mümkün. Bu hikâyede ahlaksızın birinin bir toplumu nasıl etkilediğini görürüz. Kendisi canavar annesi ise bir peri olan Tepegözü yok etmek hiç de kolay değildir. Oğuza kan kusturan her gün onlarca can alarak âdeta annesine yapılan zulmün hesabını sormaktadır. Annesinin verdiği sihirli yüzük sayesinde Tepegöz'e ne ok işler ne de kılıç keser.
Benzer bir motifi 14 Aralık 2012'de vizyona giren, Hobbit: Maceraya Yolculuk adlı filmde de görmekteyiz. Bilbo Baggins'in mücadele ettiği olağan üstü varlıklardan birinde de tıpkı Tepegöz'e zırh sağlayan yüzük gibi bir yüzük var. Yüzüklerin Efendisi üçlemesi ile dünyada efsanevi bir üne ulaşan yönetmen Peter Jackson'ın bir başka filmi olmasından mı, yoksa Tepegöz uluslar arası ortak bir kültürün ürünü mü? Bunun cevabını meraklı araştırıcılara bırakalım.
Kadına vurulan her fiske topluma indirilmiş bir balyozdur. Küçük şeylerden ne olur denilerek sorunlar ötelenmemeli. Anaların ayağının altına cennet bağışlanan bir inancın hâkim olduğu bir medeniyette kadının ezilmesi kadar karanlık ve karmaşık bir durum yoktur. Çünkü İslâmdır, kadını diri diri gömülmekten kurtarıp izzetini artıran. Kadın karanlık zulumatın derinliğinden çıkarılmış İslâm nurunun aydınlığında bir güneş gibi insanlığın başına taç edilmiştir.
Hikâyede peri kızına uzanan namahrem eller, gerçekte Oğuz boyuna uzanmış ve neticesinde bir toplum neredeyse helak olmanın kıyısından dönmüştür. Ancak Tepegözü yok etmek demek, sorunları biriktirmekten başka ne olabilir? Önemli olan düşüncenin bataklığını kurutmaktır. Tolstoy, meşhur eserlerinden birinde Kötüyü değil, kötülüğü yok etmeli. İyi insanlar ancak böyle çoğalır. Tutuşturan elle değil, kıvılcımla mücadele etmeli.
İyilik istiyorsak eğer dünyada, ateşi kıvılcımken söndürmeli!... Derken büyük mücadelelerin ne kadar şümullü emekler istediğini ortaya koyar.
Bunlarla mücadele edenler de kınayanın kınamasından korkmadan;
Düşüncelerine inanacak…
İnançlarına güvenecek…
En önemlisi ise mücadelesine kendisi yürekten iman edecek.
