Küresel ekonomi durgunlukla yüksek enflasyon arsında bir bilinmezliğe sürükleniyor
KUR’AN VE İNSAN
PAMUK
Galibiyete Ciddiyetsizlik Yakışmadı
Ya 3 T’li (Tespit-Tenkit-Teklif) Konuşun, Ya da Ebediyen Susun!
Hüyük’te Turizm Bayramı
Aynı Depremi Bin Kere Yaşamak
İNSANA YATIRIM YAPMAK
NAMAZIM, HER TÜRLÜ İBADETİM, HAYATIM VE ÖLÜMÜM ALLAH İÇİNDİR
TÜRKİ CUMHURİYETLERİN JEOPOLİTİK KÖRLÜĞÜ
Dilli şeytan
REZİLLİK DİZ BOYU
Mart Ayı Satış Rakamları Açıklandı!
İRAN – ABD İLİŞKİLERİ
Ramazan’da Sağlıklı Beslenme Önerileri
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
KIZILDERELİ KATLİAMI
Acı nedir bilir misiniz?
Yaklaşık iki aydır yazılarıma ara vermiştim. Çünkü üç yıl aradan sonra yapılan II. Ulusal Ilgın Sempozyumu’na bir bildiriyle ben de katıldım. Ilgında saha çalışmasına dayanan emek ve hazırlık gerektiren bir bildiriyi başarılı bir şekilde sunmanın huzuru ile bunları yazabiliyorum. Sempozyuma, altmışa yakın ilim insanı katıldı. Ilgın Belediyesi’nin ev sahipliğinde Konya Valiliği, Konya Büyükşehir Belediyesi ve Konya’daki mevcut üniversitelerimizin destekleriyle 27-29 Eylül 2013 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Dolu dolu geçen üç gün. Bir salondan diğerine birbirinden değerli, merakla dinlenen turizmden tarihe, kültürel hayattan ekonomiye, ilgiyle takip edilen Ilgın konulu sunumlar... Sabah sekizde başlayıp fasılalarla akşam saat ona kadar devam eden oturumlar… Tarihî mekân Lala Mustafa Paşa Külliyesi’nde yapılan Ilgın ve Konya açışından verimli bir bilgi şöleni. Doç. Dr. Hakan Sarı’nın yönettiği Ilgın’daki eğitim kurumlarının müdürlerinin katıldığı panelde Ilgın’da eğitimin durumu, sorunları ve çözüm önerileri konuşuldu. Lokal çalışmaların yoğunlaşması ile gerçekleşen bu çalışmaların devamı mutlaka gelmeli. İkincisinin olması ile Ilgın için bu işin gelenekselleşeceğinin sinyallerini alır gibi olduk. Çünkü belediyelerin işi sadece alt-üst yapı, park bahçeler yapmaktan ibaret değil bunlarla birlikte kültür belediyeciliğini devam ettiren ve ettireceğini söyleyen bir yönetim anlayışını Ilgın’da gördük.
Yaklaşık beş yüz yıllık Lala Mustafa Paşa Camii ve Külliyesi bunun en güzel örneği. Burası kaderine terk edilmiş köhne bir yapı iken bugün bir köşkü bir kâşaneyi andırıyor. Mimar Sinan’ın eseri yeniden ayağa kaldırılmış gelen misafirleri görkemi ve tarihe meydan okuyan heybeti ile karşılarken avlusundaki camisiyle mistik bir geçmişe huzura götürüyor. Dün olduğu gibi bugün de bahçesinde hayat var. Sohbet ortamlarının vazgeçilmezi otantik kahvehaneler ve ticarethaneler bu mekâna ayrı bir renk katıyor. Bu sempozyumun pek çok güzel tarafı vardı. Bunlardan bir tanesinin üzerinde durmakta fayda var. Konya’daki mevcut üniversite rektörlerimiz sadece sempozyuma kurumsal katkı vermekle kalmayıp, sempozyuma katılımları ile üniversite-şehir birlikteliğini bu alana taşımışlardır. Bunun için özellikle tebrik edilmeleri gerektiğine inanıyorum. Geçen dönem kapanışları Necmettin Erbakan Üniversitesi ulusal ve uluslar arası sempozyumlarla taçlandırıp yaz dönemine girmişti. Aynı dönemde kurulan diğer üniversitelere verilen yeni sıfatını bu üniversitemize yakıştıramadığımızdan genç üniversite olarak nitelendirdiğimiz Necmettin Erbakan Üniversitesi’ni kutluyorum.
Selçuk Üniversitesi Konya’nın ilk göz ağrısıdır. Köklü ve geniş ailenin bir ferdi olarak gurur duyduğum Selçuk Üniversitesi, çeyrek asrı geçen birikimi ve tecrübesi ile yeni kurulan ve kurulacak olan üniversitelere örnek bir üniversitedir.
Bu sempozyuma katkılarıyla üniversitelerimiz sezona iyi bir başlangıç yapmıştır. Ümit ediyorum bu yıl üniversitelerimiz, ev sahipliğinde veya öncülüğünde; birbirinden verimli programlarla kent halkına “üniversite şehri” olmanın mutluluğunu yaşatacaklardır.
Konya’nın tarihi ve kültürel zenginliklerinin ilim insanlarınca araştırılması açısından ilçe sempozyumları iyi bir fırsattır. Hatırlayabildiğim kadarıyla Çumra, Bozkır, Kulu gibi ilçeler bir defa da olsa yapmışlardır. Güneysınır, Derbent, Kadınhanı ve adını sayamadığım ilçeler bu konuda üniversitelerimizden ve Büyükşehir belediyemizden destek almalı diye düşünüyorum.
Bu Sempozyumda, Konya Büyükşehir Belediyesinin de katkılarını unutmamak gerekir. Ancak yeni sınırları ile Konya Büyükşehir Belediyesi’ne daha büyük işler düştüğünü görüyoruz. İlçe belediyelerinin sınırlı bütçeleri ile yapamadıkları işler var. Bunlardan biri de Müslümanlarda karşılık bulan Allah dostu velî kimselerin medfun bulunduğu türbelerdir. Maalesef bugün pek çoğu ilgisizlik ve bakımsızlıktan hoş olmayan bir görüntü içindeler. Bazı türbelerde gördüğümüz manzaraları burada nakletmeye dilim varmıyor. Konya Büyükşehir Belediyesi gerekirse Vakıflar Genel Müdürlüğünün de desteğini alarak buraları restore etmelidir.
Kültürel değerlerimiz ve inanç turizmi açısından gezilip görülecek yerlerin yanında ziyaret kültürü bağlamında da çok sayıda türbesi olan Konya, bu değerlerini yeniden uzman bir kadro ile ele alıp hak ettiği değeri ziyadesiyle alacağına inanmaktayım. Yetkililere yeter ki bunlar ulaştırılsın haberdar edilsin.
Bir Ufuk Turu da Böyle Geçti
Paralel Bir Dünya Kuruyorlardı
Haddinizi Bilin
2 Kuzey + 1 Güney Doğu = Kürdistan Mı?
Türkiye’ye Niyet Mısır’a Kısmet
Yöneticilik Nedir, Lider Kimdir? (2)
Yöneticilik Nedir, Lider Kimdir? (1)
Benim İçin Mevlana
Yük Hâline Getirilen Kurum ve Sendikalar
Kadına Fiske, Topluma Balyozdur