Çözüm Nerede?
Yönetici liyakatli ve vizyon sahibi olmalı.
İnançlı olmalı, ortak akıl nedir, meşveret nedir bilmeli.
Günümüzün kaybolmayan tek markası vardır o da insan kaynakları. Yerinde ve yetkin kullanılan insan, yöneticinin itibarıdır. Çünkü bu bir ekip işidir,
kaliteli kadrosu olan daima öndedir.
Yönetici ilham ve enerji kaynağıdır. İnsan kaynaklarını en iyi kanalize edebilendir.
Yönetici, kişisel sorunları değil; toplumsal sorumlulukları olan kimsedir.
Yöneticilik takriz etmek değil, takdir etmektir.
Marifet iltifata tabidir
Müşterisiz meta zayidir
En ucuz ve zahmetsiz enerji kaynağı iltifattır. Tabi bu gördüğü marifetin devam ettirilip geliştirilmesini isteyen yöneticinin yöntemidir.
Yoksa Muallim Naci’nin dediği gibi marifet zayi olur.
Yönetici sinsi değil, şeffaf olmalıdır.
En önemlisi adaletli olmalıdır. Çünkü bizler “Bir gün adaletle yönetmek, altmış yıl nafile ibadetten hayırlıdır.” , “Vallahi Muhammed’in kızı Fatıma da aynı işi yapsa elini keserdim.” Diyebilecek kadar âdil olan bir Peygamberin ümmetiyiz. Gölgesiz günde Allah’ın arşının gölgesinde gölgelenecek yedi kişiden biri âdil yöneticidir.
Lider Olunmaz
Sonradan liderlik özelliği kazanılmaz; ancak doğuştan getirilen birtakım özellikler geliştirilir. Bu aynı zamanda kendini keşfetme sürecidir. Eğer fıtratta varsa bir liderlik, yapılan çalışmalar, okunan kitaplar bir kazanç olabilir. Tıpkı kümesteki kartalın göktekilere iç çekerek bakması gibidir.
Liderin en büyük özelliği makama ihtiyacı yoktur. Kadro karşılığı liderlik diye bir memurluk bu yüzden yoktur. Makamsız da kitleleri peşinden sürükler. Temsil ettiği kitlelerin ve bulunduğu makamın hakkını verdiği sürece devam eder. Aksi durumda gitmesini de bilir.
Kıssadan Hisse
Tüccarın biri yıllarca kervancılık yapmış para kazanmış, zengin olmuş hacca gitmeye niyetlenmiş. Hazırlıklarını yapmış insanlarla helalleşmiş ve aklına kervancılık yaptığı günler düşmüş. Develerimin sırtından para kazandım, gidip onlarla da helalleşeyim diye düşünerek develerinin yanına gelip helallik istemiş. Kıssa bu ya hissesiz olur mu? Onlar da dile gelmişler: Ey sahip! Bazen aşırı yük taşıttın, bazen başkalarına emanet verdin; gün oldu aç bıraktılar, gün oldu hem dövdüler, hem sövdüler. Gece gündüz demedin yola sürdün bunların hepsi tamam, hakkımız sana helal; ama tek bir şeyi helal etmiyoruz. Bizim gibi boylu poslu, güçlü kuvvetli, o kadar akıllı güzel canlıların önüne; çirkin mi çirkin, kötü sesi ile namlı bir eşeği rehber etmen lider yapman bizi çok üzdü. Hayatta hiçbir şey bu kadar zorumuza gitmedi.
Ey iktidarı elinde bulunduran hükümet! On buçuk yıldır çok hayırlı işler yaptınız. Eyvallah. Bunlar ayrı bir yazı dizisinin konusu da olur. Hamdolsun ki bir hayli liyakatli, kaliteli yöneticilerimiz de var. Ancak son zamanlarda yöneticiyim diye türeyenler oldu. Nisa Sûresi 58. Ayet “Allah size emanetleri MUTLAKA ehline vermenizi emrediyor.” Demekteyken ve bin dört yüz yıldır hiç bir güç bir ayetin noktasını dahi değiştiremediğine ve kıyamete kadar da değiştiremeyeceğine göre gelin siz bu liyakatsiz, basiretsiz, ferasetsiz yöneticileri değiştirin.
Sapla Samanı Ayırma Zamanı
Lider ve yöneticinin evsafını bildiren çok sevdiğim bir söz var: Lider doğru işleri yapan, yönetici ise işleri doğru yapan kimsedir. Malum gündeme de bağlayacak olursak Gezi Parkı olayları işini doğru yapmayan yöneticilerin başarısıdır(!). Ülkeyi kaosa ve kargaşaya götürmek isteyenlerin oluşturdukları bir zemindir. Her şerde bir hayır gizlidir. Burada meselenin 3-5 ağaç olmadığı ortadadır ve bununla da kalmayacağa benziyor. Sayın Başbakanın olayların en başından beri duruşu dik pek esneyeceğe de benzemiyor. Bakış açınıza göre durum değişir. Bir taraf buna azim kararlılık, dikleşmeden dik duruş derken diğer taraf inatlaşma diyebilir. Bunlar alışılmış bildik laflar. Ancak bundan sonra bugüne kadar görmediğimiz duymadığımız farklı sesler işitebiliriz. Hükümet cephesinden gelen açıklamalarda eylemcilere şirin görünme üzerine kurulan cümleler, halk nezdinde Başbakanı inatlaşma ekseninde gösterirken arkası gelecek eylemlerin cesaretlendiricisi olacaktır. Bu yöntem yaklaşan seçimler öncesi provokatif eylemlerde tekrar kullanılacaktır. Ferasetli ve basiretli yöneticilere büyük işler düşüyor.
