SÂBIGUN

Bir söz var:
" Çoğunlukla 2 kişi bir arada iken orada 6 kişi vardır. Her ikisinin birbirlerini gördükleri kişi, her ikisinin kendisini gördüğü kişilik ve aslında oldukları kişilik.”
   Bugünlerde bu söz sık aklıma geliyor. Sosyal medya ağlarından dolayı artık herkes de kendini başkalarına göstermek istediği bir kişilik ve yaşantı var ki ; gerçek halini unutur hale getiriyor.
    Bir de benzemeye çalıştıklarımız var. Sık sık kendimize sormalıyız:
 " Ben aynada gördüğüm insandan memnun muyum? Kime benzemeye çalışıyorum ya da kendim(?) dediğim bu insan olmak istediğim mi?”
   Aynadaki görüntü derken ; şimdilerde yüz binlerce lira harcanan dış görünüşten bahsetmek istemiyorum. O bambaşka bir konu . İnsan bir kez burnuna , kaşına,  ağzına, yanağına, çizgilerine taktı mı sonu yoktur.
   Güzellik; tavırda, yaşamın ritminde, gülen sahici gözde , kainata , çevrene duyduğun saygıda, bakıştadır.
    Ama kafelerin önünden geçerken içim sızlıyor. Yirmili, otuzlu yaşlardaki insanlar bu ülkenin hatta insanlığın en ihtiyacı olan yaştaki kişiler. Saatlerce bir nargilenin, çayın başında ; önlerinde oyun, ellerinde cep telefonu, vakitlerini telif ediyorlar. Elbette dostlarla 15 -20 günde bir oturup muhabbete ihtiyaç vardır ama tam kendimize yatırım yapacağımız yaşta neden vaktimiz ziyandadır.
   Allah'ın   bize gönderdiği  hayat kitabımızdaki uyarı dehşetlidir:
 " Bizi inkar edenler için birer fitne kılma”
   Bizim şu anda en küçük zamanı değerlendirmeye, yaptığımız her işi en iyi yapmaya ihtiyacımız var. Telefon , internet bunun için harika bir araç . Bir dil daha öğrensek kendimize yatırım, yaşı ilerde olanlar için yapılacak bir el hobisi, el işçiliği  birer yatırım.
    Kabiliyetlerimizin  farkına varsak; mesela ağaç işlerinden hoşlanıyorsak  küçük tahta parçalarıyla ahşap oymacılığı, hat, müzik derken muhakkak geliştirecek faydalı bir yönümüzü bulabiliriz. Takılar yapıp çocuklara, etrafımızdaki gençlere hediye edebiliriz. Satarak kazanç elde edebiliriz.
    Sanayide, tarımda, ticarette, bilimde, her alanda iyi olmaya bu kadar ihtiyacımız varken neden rahat ve haz odaklı sürekli vakit geçirmekteyiz?.
    Bize bakan müslüman harici insanlar ne görüyor?
 " Müslümanlar her yerde zulüm altındayken bunlar hangi serkesliğin içinde her şeyi başarmış, müreffeh bir insan gibi boş boş oturuyorlar acaba?”demiyor mu?…
    Güzel ruhları kendimize örnek alalım. Önden giden faziletli insanları, eser bırakmış sâbıgunları… Onlara benzemeye çalışalım ki ; muhakkak kavuşacağımız ölüm, güzel bir eser olsun…..