Osmanlı’nın Diriliş Şehri:Bilecik
ALTI ŞUBAT DEPREMİNİN ARDINDAN
TARİHİ BULUŞMADAN NOTLAR
KIZILDERELİ KATLİAMI
Ocak enflasyon verilerinin beklentilerin üzerinde gelmesi faiz indirimlerini sekteye uğratabilir
Depremi hatırlamak, unutmamak değildir
Acı nedir bilir misiniz?
ORTA-DOĞU’DA KARTLAR YENİDEN DAĞITILIYOR.
Honda Civic Yenilendi
ARAP EDEBİYATÇILARININ TÜRKİYE VE TÜRKLERE BAKIŞI 2
MERHAMET ETMEYEN KİMSEYE MERHAMET OLUNMAZ
Kutup Yıldızı
Yıldız mı, Ay mı, Kara Delik misiniz?
Değerli Galibiyet
Eğitim de denetim de şart
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -3-
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Kristof Kolomb 1451 – 1506 yılları arasında yaşamış bir İtalyan denizcidir. Hindistan'a ulaşmak için çıktığı deniz yolculuğunun sonunda Karaiblerdeki bir adaya ulaşmıştır. Burada yaşayan Kızılderililleri de bu nedenle Hintliler zannetmiştir. 1507 yılında Alman haritacı Martin Wals Müller olayı fark eder ve kıtaya Kristof Kolomb'tan sonra Amerika kıtasına ulaşan bir başka İtalyan denizci AMERIGO VESPUCI'inin adından ilham alarak Amerika adını vermiştir. Amerika'daki Kızılderililer köken itibariyle bir Asya kavmidir. Kendileri 15 – 20.000 yıl kadar önce Bering boğazını geçerek Amerika kıtasına ulaşmışlar, zamanla çoğalarak ve kıtaya yayılarak orada kendilerine ait farklı, özgün bir medeniyet inşa etmişlerdir.
Başlangıçta Kızılderililer Avrupalı göçmenlere kucak açmış, yiyecek, içecek vermiş, yerleşmelerine yardım etmiştir. Göçmenler de Kızılderilileri yardım sever ve dostane ilişkiler kurulabilecek kişiler olarak görmüş, muhatap olarak kabul etmiş, ticari ilişkiler geliştirmişler, öte yandan Kızılderilileri uygar Hristiyanlar olarak asimile etmeyi hep zihinlerinde tutmuşlardır. Powhatan kabilesi Avrupalı göçmenlerin ihtiyaçlarının, özellikle yiyecek ihtiyacının, karşılanmasında yardımcı olmuştur. Göçmenler tütün tarımı yapmakta, her yıl yeni tarım alanlarına ihtiyaç duymakta ve kabilenin arazisi üzerinde genişlemektedir. 1619'da koloni verimli bir işletme haline gelmiştir. Ancak göçmenlerin doymak bilmeyen toprak talepleri Kızılderilileri rahatsız etmeye başlamıştır. Duyulan bu rahatsızlığı Şef Pocahontas, Koloni yöneticisi John Smith'e özetle, aşağıdaki ifadelerle belirtmiştir: "Neden topraklarımızı zorla elimizden almak istiyorsunuz? Neden bizi imha etmeye çalışıyorsunuz? Biz sizin yiyecek ihtiyaçlarınızı karşılamadık mı? Şiddet kullanarak ne elde edebilirsiniz. Elimizde silah yok, sizde bir düşman toprağını işgal etmek ister gibi değil de, elinizde kılıç ve silah olmadan dostane bir şekilde gelirseniz anlaşmamız mümkün olabilir”.
Ne yazık ki Kızılderililerin bu dostane ve barışçıl yaklaşımları hiçbir zaman netice vermemiştir. ABD'li General Philip Henry Sheridan "En İyi Kızılderili, Ölü Kızılderilidir.” 1492'de Kristof Kolomb'un Amerika kıtasını keşfiyle birlikte, Yeni Dünya ismiyle adlandırılan bu yeni coğrafyanın sakin hayatı birdenbire bozulmuştu. Yıllarca bu kıtada tek tip yaşamaya alışkın Kızılderililer, birdenbire beyaz ırktan olan insanların hışmına maruz kalmışlardı. Tarihe Kızılderili Soykırımları olarak geçen vaka, Amerika'nın keşfinin ardından, kıtaya ulaşan Beyaz Avrupalıların ve Amerikalıların bu kıtada yaşayan yerli halk, Kızılderililere karşı uyguladığı soykırımlardır. Indian Genocide, Amerikan Genocide, Native Amerikan Genocide gibi isimlerle de adlandırılan bu soykırımlar, 1492'de başlayıp yaklaşık 500 yıl boyunca devam etmiştir. Kızılderililere uygulanan soykırımlar, bilinçli bir şekilde ve çeşitli yollarla uygulanmıştır.
Kızılderililere Uygulanan Soykırım Türleri
Kızılderililere uygulanan soykırımın başlangıç tarihi 12 Ekim, Kızılderililer tarafından bakıldığından büyük bir yas günüdür. Çünkü sakin hayatları 12 Ekim 1492 itibariyle değişmiş, eski yaşamlarının yerinde yeller esmiştir. ABD ise, bu güne Kolomb Günü adını vererek bayram günü olarak kutlamıştır. 16. Y.y.'da yaklaşık 50 Milyon olan Kızılderili nüfusu 19. Yy.'a gelindiğinde 5 Milyona kadar düşmüştü. ABD'nin Ova Kızılderililerinin tek geçim kaynağı olan Amerika bizonunun sistematik öldürülmesi soykırımla ilişkilendirilir. 1600 yıllarında doğada elli milyon bizonun bulunduğu tahmin edilmektedir. 1875 yılında kongrede General Philip Sheridan, Kızılderilileri temel gıda maddesinden mahrum etmek üzere bizonları kitleler halinde avlanarak yok edilmesini Kongre de yapılan görüşmeler sırasında teklif etmiştir. 19. yüzyılın sonuna varıldığında bizon nesli neredeyse tükenme aşamasına gelmiştir
William Frederick Cody 1867–1868 yıllarında 18 ay içinde 4.280 bizonu avlayarak Buffalo Bill lâkabını kazanmıştı. Ölü bizon = Ölü Kızılderili demekti.
AVRUPA’NIN KARANLIK TARİHİ
İNGİLİZLER VE HİNDİSTAN’IN KARANLIK TARİHİ
YAŞASIN ÖZGÜR SURİYE VE SURİYE HALKI
İNSAN OLMAK VE İNSAN KALABİLMEK İÇİN…
İNSANLIĞIN DRAMI VE “NOVUS ORDO SECLORUM”
İNSANIN KÖLELEŞTİRİLMESİ VE YENİDÜNYA DÜZENİ
25. EVREN DENEYİ VE İNSANLIĞIN KARANLIK GELECEĞİ
DÜNYAMIZIN MANYETİK ENERJİ KANALLARI, LEY HATTI
İNSANLIK TÜKENİYOR, MİLLETLER YOK OLUYOR
KÜRESEL GÜÇLER TARİHİN GERÇEKLERİNİ KARARTIYOR