Küresel ekonomi durgunlukla yüksek enflasyon arsında bir bilinmezliğe sürükleniyor
KUR’AN VE İNSAN
PAMUK
Galibiyete Ciddiyetsizlik Yakışmadı
Ya 3 T’li (Tespit-Tenkit-Teklif) Konuşun, Ya da Ebediyen Susun!
Hüyük’te Turizm Bayramı
Aynı Depremi Bin Kere Yaşamak
İNSANA YATIRIM YAPMAK
NAMAZIM, HER TÜRLÜ İBADETİM, HAYATIM VE ÖLÜMÜM ALLAH İÇİNDİR
TÜRKİ CUMHURİYETLERİN JEOPOLİTİK KÖRLÜĞÜ
Dilli şeytan
REZİLLİK DİZ BOYU
Mart Ayı Satış Rakamları Açıklandı!
İRAN – ABD İLİŞKİLERİ
Ramazan’da Sağlıklı Beslenme Önerileri
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
KIZILDERELİ KATLİAMI
Acı nedir bilir misiniz?
Geçmişe takılıp yaşanmaz; ancak geçmişi bilmeden, hatırlamadan gelecek inşa edilemez. Merhum başbakanlarımızdan Necmettin Erbakan’ın sıklık sözlüğünü çıkaracak olursak İsrail, Siyonizm, dış mihraklar, arz-ı mev’ud, İslâm birliği, D8 gibi kelimeler kendilerine üst sıralardan yer bulurlar. Bu aslında Anadolu toprakların kurtuluşunun reçetesi ve kaosunun müsebbipleri nelerdir onun özünü ifade eder. Ömrü Türkiye’nin refahı ve kalkınma hamleleri ile geçen bir başbakandı. Tarih maalesef bir kez daha tekerrür ederken gördük ki siyasetçi, gününü kurtaran lider ise geleceği kuran kimsedir.
İsrail’in Güvenliği
Bize bugün adına Arap Baharı denilen hadiseleri bundan yıllar önce gören ve göstermek için mücadele eden Erbakan’dır. Adına bahar eklenip halk hareketi sosu ile süslenince Arap coğrafyası güllük gülistanlık olacak zannedildi. Denildiği gibi domino taşı etkisiyle çevremizdeki ülkelerin ya yönetimleri ya da sınırları değişti. Buradaki asıl hedef Türkiye’nin bütünlüğü ve İsrail’in güvenliğidir.
Adına sözde bahar dedikleri eylemlerle yıllardır destekledikleri dikta rejimler devrildi. Netice olarak Mısır’da olduğu gibi umduklarını bulamadıklarında en iyi bildikleri yöntem olan darbe ile Müslüman Kardeşler yönetimden alaşağı edildi.
Peki neden?
Mursi düşmanlığından mı?
Hayır! Öyle olsaydı Mursi gitti kavga bitti diyebilirdik. Darbenin ilk günlerinde darbecilerin yaptığı ilk iş Filistin’e soluk aldıran Refah sınır kapısını kapatmak olmazdı. Filistinlilerin hayat damarları olan tüneller yıkılmazdı. Bu hamlelerle İsrail’in güvenliğini sağlamaya çalıştıkları âşikar. Bu birincisi, ikincisi ise bizi doğrudan ilgilendiren Türkiye’nin bütünlüğü.
Türk devletinin ayak bağlarından kurtulup güçlü ve lider ülke olması bizden başka kimseyi memnun etmez. ABD ve İsrail’in Ortadoğu planlarında pasif bir Türkiye her zaman tercih edilen ülkedir. Mevcut hali ile Türkiye oligarşik, diktatör rejimlerle yönetilen Arap ülkeleri gibi kolay lokma değildir. Dünya bu gücün farkında. Doğrudan saldıracak cahil cesaretinde asla olamazlar; ancak türlü oyunlar ve hilelerle, ırkçılık ve mezhepçilik gibi hiziplerle, PKK gibi taşeron örgütlerle uzun vadeli yöntemlerle yıpratarak zayıf bir devlet, bağımlı bir yönetimle istedikleri istikamete çekecekleri bir Türkiye arzusundalar.
Devlet Dilinden Kurtulmalıyız
Devletin bekası için terörle mücadelemiz kararlılıkla sürecektir.
Şehitlerimizin kanı yerde kalmayacaktır.
Misliyle karşılık verilecektir.
Falan/filan ülkenin toprak bütünlüğünden yanayız.
Bunlar ve benzeri tarzda kurulan cümleler son otuz yıla damgasını vuran cümleler. Tamamen biri birine zıt görüşler hükümete gelmiş geçmiştir. Yönetenler değişse de değişmeyen tek unsur bu klişeler. Bunları duymaktan sıkıldık. ABD Irak’ı işgal ettiğinden beri Irak’ın toprak bütünlüğünden yana olsak ne faydası var Bağdat harap olduktan sonra; nitekim Irak bölüneli yıllar oldu. Bugün aynı şeyleri Suriye için söylüyoruz. PYD Suriye’de özerklik ilan etmenin gayretinde hem de Türkiye’ye komşu olarak. Bu egemen güçlerin Türkiye’ye aba altında sopa göstermesi de olabilir. Burada dikkat çeken nokta siyasi ırkçılar ve bölücüler dilinin altındaki baklayı çıkardı veya kaçırdı. Bizde hazırlıklarımızı ona göre yapmalıyız.
Türkiye’nin Bütünlüğü
Başbakan Sayın Erdoğan’ın 2003’te Irak tezkeresine karşı olanların bugün Irak’ın kuzeyinden gelen teröre ve lojistik üst olarak kullandıkları Kandil’deki yuvalarına niye müdahale edemiyoruz deme hakları yoktur. Çünkü o tezkerenin meclisten geçmemesi bizi Irak’ta eylemde değil devlet söyleminde bırakmıştır. Bu yüzden kimse alınmasın bugün biz orada ancak müteahhitlik yaparız. Yine benzer bir tiyatro Suriye’de sahnelenmek isteniyor.
Üç parçalı pazıldan ikisi tamam da üçüncüye mi zemin hazırlanıyor? Kuzey Irak(IKBY), Kuzey Suriye(PYD) ve üçüncü olarak Güney-Doğu Türkiye(PKK) pazılın tamamlanması demektir. Karineler, parçaların bu yönde olduğunu gösterirken üçüncü parçanın Türkiye’den olmayacağına dair bir garantimiz var mı? Dış politikanın çıkarlar üzerinde temellendiği evrensel bir gerçek. Tüm dünya bilir ki Irak ve Suriye’de Türkiye’nin ne tek menfaati ne de bir gizli niyeti vardır. Buralarda İslâm’ın ve insanlığın galip gelmesinden başka gayemiz olamaz. Küresel güçlerin çıkar hesapları, Türkiye’nin yalnızlaştırılması ve bölünmesi yönündedir; çevremiz ateş çemberi olmuştur. Ateş topunu birgün kucağımızda bulmamak adına devletin dilini bir tarafa bırakıp bu devletin bir de yumruğu olduğunu unutanlara hatırlatmalıyız.
Irak’ta iş işten geçti, Suriye’de seyirci kalmayalım…
Bir Ufuk Turu da Böyle Geçti
Paralel Bir Dünya Kuruyorlardı
Haddinizi Bilin
Büyükşehir’den Beklentiler
Türkiye’ye Niyet Mısır’a Kısmet
Yöneticilik Nedir, Lider Kimdir? (2)
Yöneticilik Nedir, Lider Kimdir? (1)
Benim İçin Mevlana
Yük Hâline Getirilen Kurum ve Sendikalar
Kadına Fiske, Topluma Balyozdur