DOLAR
38,49
EURO
43,83
STERLİN
51,81
GRAM
4.181,73
ÇEYREK
6.871,85
YARIM ALTIN
13.734,69
CUMHURİYET ALTINI
27.341,77

Bir Ufuk Turu da Böyle Geçti

Bu yıl 11.si düzenlenen benim de katılmış olduğum Ufuk Turu Toplantıları 7-11 Mayıs 2014 tarihlerinde Alanya Bera Otel’de gerçekleştirildi. Dört gün boyunca üç oturum, bir çalıştay ve sonuç bildirgesinin kamuoyu ile paylaşılmasının ardından toplantılar tamamlandı.  Konya haricinde 32 il ve Türk Dünyasından da sivil toplum önderlerinin iştirakiyle bugüne kadar olan en geniş kitleli katılımlardan biri daha tertip edilmiş oldu. Kanaatimce icra heyeti katılımcıları çok faydalı bir ufuk turuna çıkardı.
Bu toplantıların ana teması bu güne kadar olduğu gibi bu yıl da hem Türkiye hem de dünya gerçekleri ve gündemi ile uzak olmayan hatta bu çalışmalar neticesinde özelde sivil toplum kuruluşlarına genelde ise ülkemize, yöneticilerimize ışık tutar nitelikte olması gelenek hâline gelmiştir. İcra Heyeti Başkanı Sayın Latif Selvi açılış konuşmasında kırk beş-elli kuruluş ile çıktıkları bu yolda on birinci yılda yüz on iki kuruluşun katılımı ile bu toplantıları gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti. Ayrıca geçmiş yıllarda işledikleri konuları hatırlattı. Bunlar Avrupa Birliği, Dış Politika, Eğitim, Değişim, Birlikte Yaşama, Yeniden Yapılanma, Değerler: Ahlakî Çözülme, Değerler: Aile, Türkiye’nin Geleceği gibi birbirinden önemli konular üzerine yapılan toplantılarda sorunlar irdelenerek çözüm yolları araştırılmıştır. STK’lar olarak mahşeri vicdanın sözcüsü olduklarını eleştirilerini yapıcı, yol gösterici ve katkı sunarak yaptıklarının altını çizdi.
Bu yıl ana başlık Küresel Hareketler ve Sivil Toplum idi. Suriye’deki yıllardır süren kaos ve iç savaş, Türkiye’de Gezi ile başlayan gösteriler, Mısır’daki darbe zeminini hazırlayan gösteriler yine aynı ülkede darbe karşıtı gösteriler ve sonucunda gerçekleşen katliamlar ve idam kararları, Brezilya gösterileri, Ukrayna’da gerçekleşen sokak olayları neticesinde ne kuklaların ne de kuklacıların hesap edemediği bir yola giren Kırım gerçeği. Küresel hareketliliğin yoğun olduğu bir dönemdeyiz. Sivil toplum kuruluşları dünyanın hiçbir yerinde bu olaylara gözünü kapayamaz. Ancak kapadıklarını üzülerek görmekteyiz. Türkiye dışında kimsenin sesi çıkmıyor.
Küresel Güç Dengelerindeki Değişim ve Türkiye konulu başarılı bir sunum yapan SDE Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün Hoca’nın önemli değerlendirmeleri oldu. Son yaşananları alacakaranlık olarak tabir edebileceğimiz belirsizliklerin arttığı bir dönem olarak yorumladı.  Ukrayna ve Suriye gibi var olan sorunlara karşı karar alamayan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi bu küresel tıkanmanın sadece somut bir örneğidir.  Aynı gün I. Oturumda Küresel Yönetişim ve Sorunlar Prof. Dr. İbrahim Erol Kazak, Prof. Dr. Bekir Parlak ve Doç. Dr. Mehmet Akif Kireçci gibi alanlarında uzman kişilerce ele alındı.
9 Mayıs’taki II. Oturumda Yeni Medya ve Kitlesel Hareketler konusu işlendi. Facebook, twitter, whatsapp gibi sosyal paylaşım siteleri son dönemlerdeki kitlesel hareketlerde ön plana çıkmıştır. Peşin hükümle “iyidir” ya da “kötüdür” yargılarına varmanın doğru olmadığı aktarıldı. Kullanış amacına göre bireye ve topluma faydalı hâle getirilmenin kullanıcısının elinde olduğuna dikkat çekildi. Gezi veya dünyada olan eylemlerde sosyal paylaşım sitelerinin bir araç olarak kullanıldığı görülmüştür. Menfi özellikleri öne çıkarılıp sosyal medyadan çekilmek başını kuma gömmektir. Araştırmacılar sunumlarında sosyal medyadan lider çıkmadığını söyledi. Bu oturumun panelistleri Alper Tan, Doç. Dr. Yusuf Adıgüzel, Bilal Eren idi. Burada Sayın Alper Tan’a 8 Mayıs 2014’te yayınladığı “Esad Coşan 24 sene Önce Ne Demişti?”makalesinde Esad Hocanın(Rh. A.) şehadeti için kaza süsü verilmiş bir cinayet olduğunu söylemekte. Halkta da 2001’den beri aynı duygular var; bunu araştırmacı bir isim yazarsa elinde bilgi, belge, bulgu var demektir. Siz bu yazıyı duygularınızla mı yoksa belgelerle mi kaleme aldınız diye sormak nasip oldu.  O da güvenilir kaynaktan aldığım bilgilerle bu makaleyi yazdım dedi. Buradan cesur yürekli basın savcılarına görevler düşmektedir.
Öğleden sonraki III. Oturumda Sivil Toplum ve Devlet konuşuldu. Dr. Murat Yılmaz, Prof. Dr. Ömer Çaha ve İhsan Aktaş panelist olarak katıldı. Bu oturumda özetle ulusal ve uluslar arası arenada sivil toplum kuruluşları caydırıcı ve yönlendirici olmalı; katılımcı, insan odaklı hareket etmeli vurgusu yapıldı diyebiliriz.
Bir marka hâline gelen Ufuk Turu Toplantıları’nın ev sahibi Konya Sivil Toplum Kuruluşlarının artık Konya’nın sınırlarını aştığını görmekteyiz. Katılmış olduğumuz 11. toplantısında buna şahit olduk. Başkan Latif Selvi’nin söylem ve eylemlerinden Konya Sivil Toplum Kuruluşlarının bu kazanımlarını büyük Türkiye hedefinde harcayacaklarını anlıyoruz. Ufuk Turu, STK temsilcilerine hakikatler ışığında bilgi vermenin ötesine geçmiş bir hedef de koymuştur. Bu da evrensel boyutlarda profesyonel sivil toplum, örgütlü bir yapı. Küresel aktörler cılız sesleri görmezden gelmekte yok saymaktadır. Birlik olup bir hedefe yönelmek elzemdir. Bu yolda atılan her adımı önemsiyorum. Tabi ki STK’ların sesini Alanya’dan dünyaya canlı yayında duyuran KONTV’yi de başarılı yayınlarından dolayı tebrik etmek gerekir.
Bu organizasyonda Konya STK İcra Heyeti ve Akademik Heyetin titiz çalışmaları ilk günden son ana kadar kendini hissettirdi.  Pek çok önemli isim vardı; ama bunlardan ikisi dikkat çekici idi: Biri Şırnak Üniversitesi Rektörü sayın Prof. Dr. Ali Akmaz Bey, diğeri Ak Parti Konya İl Başkanı Sayın Ahmet Sorgun. Protokolde gelenek konuşmasını yaptıktan sonra veya en iyi ihtimalle programın sonunda oradan ayrılırlar. Son gün gece yarılarına kadar Rektör Bey’in anlattıklarından dinleyenler olarak istifade ettik. Sohbeti keyifle dinlenir vatan konusunda hem sevdalı hem de dertli bir insan. Konyalı bir hemşerimizin Şırnak’ta başarılı iki dönem rektörlük yapması bizi gururlandıran bir olaydır. Bir de bu insanı yakından tanıdıkça samimiyetli, ihlâslı olduğunu görmek başarısında bu faktörlerin yeri büyük olsa gerek. Ahmet Sorgun Bey’e gelince daha önce de katılmış olduğu bu toplantılara sanki benim gibi ilk defa katılmışçasına panelistleri dinlerken sürekli notlar aldığını gördüm. Bir selamlama konuşması yapıp gitmedi. Toplantıları üç gün boyunca ilgiyle takip ederek sivil toplum kuruluşlarını yakından bizzat takip ettiğini ve destek verdiğini gösterdi. Keşke her siyasetçimiz Sayın İl Başkanı kadar bu konularda duyarlı ve hassas olabilse, darısı diğer siyasetçilerimizin başına.


Yazarın Diğer Yazıları