KİTAPLAR BATI’YI “KURTARICI”(!) GÖSTERDİ
BAĞIŞIKLIĞINIZI BESİNLERLE GÜÇLENDİRİN
AHİRETİ ÖNCELEYEREK DÜNYA NİMETLERİNDEN FAYDALANMAKTA BİR SAKINCA YOKTUR
İNSANLIĞIN DRAMI VE “NOVUS ORDO SECLORUM”
DEVLETİN İHMALLERİ VE GENÇLİK
Sınırları Zorlarken 2025 Mesajı
Öğretmenlik Akademisi eğitim fakültelerine anlatılmalı
Fedakârlık sırası yüksek gelir gruplarında…
DÜNYA EDEBİYATLARINDA ŞEHİR VE ŞEHİRLİ İNSAN
KAİNATIN AŞKI
Kaybedilen İki Puan
Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
İnce Minaremizi İsteriz
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
ABD’nin Ortadoğu Haritası
Alfa Romeo Junior
Konyaspor Sezonun En İyi Oyununu Oynadı
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
Aralık ayının ikinci haftasını geride bıraktığımız şu günlerde kış mevsimi iyiden iyiye kendini göstermeye başladığından kapalı alanlarda geçirilen vakit artarken fiziksel hareketler de azalmaktadır. Evde ve alışveriş merkezlerinde geçirilen vaktin artmasıyla beslenme şeklinde değişiklikler olmakta, genellikle yağlı ve şekerli besinlerin tüketimi de artmaktadır.
Öncelikle hayatın her döneminde yeterli ve dengeli beslenilmesi esastır. Bu nedenle, öğünlerde her besin grubundan çeşitlendirerek yeteri kadar tüketilmelidir. Bu besin grupları; süt ve süt ürünleri, et, yumurta, kuru baklagiller, yağlı tohumlar, ekmek ve tahıllar, sebze ve meyve grubudur.
Havaların soğumasıyla salgın hastalıklarda artış görüldüğünden bağışıklık sistemini beslenme ile güçlendirmek gerekmektedir. Bu konuda da A ve C vitamini antioksidan özelliklerinden dolayı öne çıkmaktadır. Antioksidan vitaminlerden zengin; havuç, brokoli, kabak, lahana, karnabahar, maydanoz gibi sebzeler ve bunların yanı sıra kış aylarında bolca bulunan portakal, mandalina, elma gibi meyvelerin tüketimi önemlidir. E vitamini de bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde etkilidir. Soğuk algınlığı ve diğer enfeksiyonlara karşı vücut direncini arttırmaktadır. E vitaminin iyi kaynakları yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller ve fındık, ceviz gibi yağlı tohumlardır.
Ayrıca vücut ısısını dengede tutabilmek için bol sıvı alımı gerekmektedir. Yeterli sıvı alımı vücutta oluşan toksinlerin atılması, vücut fonksiyonlarının düzenli çalışmasında, metabolizma dengesinin sağlanmasında ve vücutta pek çok biyokimyasal reaksiyonun gerçekleşmesinde son derece önemli rol oynamaktadır. Bu nedenle, her gün 2-2.5 litre su içilmelidir.
Son olarak hareketsizlik nedeniyle artan sindirim problemlerinin önlenmesinde lifli besinler dikkat çekmektedir. Bu besinler ise; kuru baklagiller, yeşil yapraklı sebzeler, tam tahıllı undan yapılmış ekmek, makarna gibi besinlerdir. Beslenmeye ek olarak hareketsizliği önlemek adına fiziksel aktivite yapılması da önemlidir. Herkese hareketli, sağlıklı günler dilerim.
BAĞIŞIKLIĞINIZI BESİNLERLE GÜÇLENDİRİN
Sıcak Yaz Günlerinde Sağlıklı Kalmanın Anahtarı: Su Tüketimi
RAMAZAN AYINDA SAĞLIKLI BESLENME
ÇÖLYAK HASTALIĞI VE GLÜTENSİZ BESLENME
Çocuklarımızın Sağlıklı Geleceği İçin Beslenme Davranışlarımızın Rolü
Bayram Sofralarında Sağlıklı ve Lezzetli Tercihler: Dengeli Beslenme İpuçları
DEMİR EKSİKLİĞİ
AFET DURUMUNDA BESLENME
PROBİYOTİK NEDİR, FAYDALARI NELERDİR?
DÜNYA DİYABET GÜNÜ