Destansı Galibiyet

 

 

Alt sıralar ile puan farkı kapanan Konyaspor için  kazanma zorunluluğu iyice artmıştı. Rakip zorlu Bjk ile galip gelmenin en güç olduğu bir mücadele olacaktı. Kazanma zorunluluğu ile kazanma güçlüğü arasında git gellerin yaşandığı duygular hakimdi maç öncesinde...

 

 

Maç başladığında top hakimiyetini eline alan, rakibine pas üstünlüğü kurarak galip gelebilceğinin sinyallerini veren Konyaspor görüntüsü ümitlerimizi oldukça güçlendirmişti.

 

 

Dakika 28'i gösterdiği sıralarda Melih Bostan'ın fazlasıyla anlamsız hareketi ile eksilen Konyaspor olurken galibiyet düşüncelerinin alabora oluşu hayat buluyordu.

 

 

Galibiyet için inanmak güçleşirken belki bulunacak bir gol yeniden güçlü inanç oluşturabilirdi. İşte o gol Guilherme'nin duran topu Tunahan'a aktarması ve Tunahan'ın ortasında Uğurcan'ın araya girmesinde Bjk defansının uyuyakaldığı bir anda geliverdi.

 

 

Artık Konyaspor için en büyük amaç kazanılan avantajı korumak gibi büyük kazanç oluşturan olgunun gereklerini yerine getirmek için büyük motivasyon yüklemek olmalıydı. Öyle de oldu. Her başarılı defansif müdahalede bu motivasyon fazlasıyla görülüyor yenisi için daha güçlü yüklemeler yapılıyordu.

 

 

Koskoca bir yarı daha var ve yoğun baskıya on kişi ile ne kadar dayanılırdı? Bu karmaşık duygularla dakika 65'e geldiğinde N'dao'nun kırmızısıyla bir kişi daha eksilmek galibiyete olan inancı nerdeyse yok etmişti. Fakat sahada aksine inancını dahada harlayan Konyasporlu futbolcular vardı.

 

 

Maçın bir an önce böyle bitmesi için dua hâlindeki bedenler için saniyeler bile geçmek bilmiyordu. Rahatlatacak pozisyon yakalanırken Keyta'nın keyfine takılınca ikinci golü kaçırmanın üzüntüsünün ağırlığı çöküyordu. Çok geçmeden basitçe vereceği doğru pasla ikinci golü bulmak yine mümkünken o pası veremeyen Keyta'nın keyfi yine depreşiyordu. Keyta'nın keyfi Konya'nın kaderinden daha büyük değildir.

 

 

Dokuz kişi ile Bjk karşısında alınan destansı bir galibiyet. Ne kadar övülse az kalır. Her türlü övgüyü hak ediyor. Bu burda kalsın.

 

 

Böyle destansı bir galibiyet sonrası bazı gerçekleri ifade etmek yerinde görünmese de yakın geçmişle ilgili terennüm etmekten geri durmayacağım. Madem böyle oynuyordunuz neredeydiniz? Sizi oynatmayan neden neydi? Çoktan alt sıralardan kurtulup üst sıralarda rahat konumda olabilme fırsatlarını neden basitçe harcadınız? Bu galibiyeti en yüksek övgülerle övelim... Hak ettiniz ama bu soruların ifade ettiği realiteyi de önemseyelim artık.

 

 

Tam manasıyla destansı galibiyet... Yeni fırsatlar sunan bir galibiyet... Artık yapabildiklerinizi esirgemeden yakalanan fırsatı ıskalamamak zamanı geldi. Ligin boyu kısaldığı bu haftalarda başka fırsatlar yakalamak da kolay olmayacaktır. Fırsatları harcamak gibi kötü alışkanlığı terk etmek gibi bir yükümlülüğün fazlasıyla önemsenmesi gereken zamandayız.

 

 

Selam ve dua ile...


Yazarın Diğer Yazıları