Mart Ayı Satış Rakamları Açıklandı!
Biri cumhurbaşkanına söylesin, Konya’yı kaybediyoruz
Kime Konuşuyoruz/Yazıyoruz?
Gazzeliler için boykot bilincini diri tutmak umuttur
Güzel Günler Birlikte Mümkün
BİR BAYRAM BÖYLE GEÇTİ
İRAN – ABD İLİŞKİLERİ
Gençleri mehdi mi kurtaracak?
ARİFE GÜNÜ VE RAMAZAN BAYRAMININ ÖNEMİ
EDEBİYATIMIZDA AYASOFYA
DESTİMÂL
Destansı Galibiyet
ŞARA-MAZLUM ABDİ ANLAŞMASI VE AKLA TAKILAN SORULAR
Ramazan’da Sağlıklı Beslenme Önerileri
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
KIZILDERELİ KATLİAMI
Acı nedir bilir misiniz?
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
Bir davası, derdi, ideali ve hedefi olan insan konuşur ve yazar.
Peki, konuşan ve yazan her insan dinlenir mi?
Bu sorunun en net cevabı şudur:
Konuşan ve yazan insan başkasını taklit etmiyor, diğerinden çalmıyor, aşırmıyor, kendisinden konuşuyor, yazıyorsa; mutlaka dinlenir/okunur.
İnsan, yaratılışında Allah'ın vahidiyet sırrı ile bakıldığında; diğer insanlara genel hatları açısından benzer.
Aynı insan, yaratılışında Allah'ın ehadiyet sırrı ile bakıldığında; diğer insanlara özel kabiliyetleri veçhesinden asla benzemeyen özgün taraflara sahiptir.
İnsan fikir ve düşünceleri ve onlara tercüman olan dili ve kalemi itibari ile de vahidiyet (benzerlik) ve ehadiyet (farklılık/özgünlük) sırlarına mazhardır.
"Bal arısı” gibi olan insan her çiçekten (kitap/insan/eşya/manzara…) aldığı nektarı/usareyi/özü kendi kovanına çekilip (en az %51) özgün balını yapar ve konuşarak/yazarak Allah'a ve insanlara takdim ederse dinlenir ve okunur.
Mevlana Celaleddin Rumi'nin dediği gibi; "İnsan taklit yolunda ise dağ gibi görünse de saman yığınıdır.”
Başkasını taklit eden ya da ondan aşıran çalan onun gibi olamayacağı gibi kendi de kalamaz.
Kendisi olmayan kişi ciddiye alınmaz, okunmaz ve dinlenmez.
İnternetin gelişimi, yapay zekânın yoğun kullanımı insanları bilgiyi başkalarından kolayca aşırmaya, çalmaya sevk etti.
Oysa en iyi yapa zekânın o konu ile ilgili dünyanın en iyi insanlarından derlediği bilgi reçeldir.
İnsanın derleyip kendi kovanında yoğurduğu/hazmettiği özgün bilgi ise baldır.
Dünyanın en iyi reçeli balın yanına yaklaşamaz.
Asıl azmaz bal bozulmaz.
Yazarlar ve konuşanlar şu ilkeyi de unutmasınlar.
Özgün yazdıklarında kişi dikkatli dinlemese veya okumasa da onların bilinçaltı o bilgiyi mutlaka alıyor ve kaydediyor.
Uykuda beynin kütüphanesinin ilgili raflarına işliyor.
O kişinin hayatının o bilgiyle alakalı bir sahnesinde kütüphane raflarından mutlaka ilgili bilgi geliyor.
O halde; bir derdi, davası ve ideali olan ve bu çerçevede konuşan ve yazan herkes şunu unutmasın:
Konuşan ve yazan okudukları/yaşadıkları/gördükleri/dinlediklerinden derlediği bilgilerle kendine ait bir cümle kurar ve bunu söze ve yazıya döker; bu işi de gönülden yaparsa muhatapları tarafından mutlaka dinleniyor ve okunuyor.
İyi Final/Yaşlılık İçin…
Milli Birlik ve Beraberliğimizin 5 Kilometre Taşı
Neyi Çekiyorsunuz? (Rezonans-Çekim Yasası)
Şeytanı Ne Davet Eder?
Şanlı Devrimi Duydunuz mu?
Mikrofonla Ezan Okunurken Sağa/Sola Dönülür mü?
Yıldız mı, Ay mı, Kara Delik misiniz?
Felaketlerin İlk Adımı Suçlunun Masa İlan Edilmesiydi
“Üzümün Sapı, Armudun Çöpü, Muzun Kabuğu” Yenir mi?
Bizi Kim Daha İyi Yıkar? Su mu, Ateş mi? (Gassal Dizisi Üzerine)