Ortadoğu’da Yeni Oyun: Silahla Olmadı, Parayla Dene
ALARM!!!!
Mikrofonla Ezan Okunurken Sağa/Sola Dönülür mü?
Alenen Rezalet!
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
Osmanlı’nın Diriliş Şehri:Bilecik
ALTI ŞUBAT DEPREMİNİN ARDINDAN
TARİHİ BULUŞMADAN NOTLAR
KIZILDERELİ KATLİAMI
Ocak enflasyon verilerinin beklentilerin üzerinde gelmesi faiz indirimlerini sekteye uğratabilir
Acı nedir bilir misiniz?
ORTA-DOĞU’DA KARTLAR YENİDEN DAĞITILIYOR.
Honda Civic Yenilendi
ARAP EDEBİYATÇILARININ TÜRKİYE VE TÜRKLERE BAKIŞI 2
MERHAMET ETMEYEN KİMSEYE MERHAMET OLUNMAZ
Eğitim de denetim de şart
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Köyümüzde elektrik yokken hoca minarenin şerefinde ezanı dönerek okurdu.
Kıbleye gelen minarenin kapısında "Allah-u Ekber” ile başlar.
Okuyarak ezanı yine aynı yerde "Lailahe illa'l-Allah” ile tamamlardı.
Cami içinde de mikrofon yokken bütün cemaate ulaşmak için sağa/sola dönerlerdi.
Şimdi mikrofonla olurken hoparlörler sesi bütün caminin her tarafına dağıtıyor.
Birkaç imama/müezzine sordum:
Niye dönüyorsunuz?
"Sünnet, Bilal-i Habeş-i böyle okuyordu” dediler.
İslam'da veya her hakikat/hidayete dair konuda işin iki kısmı vardır:
1.Cevher/Öz/Asıl/Mazruf
2.Araz/Kabuk/Teferruat/Zarf
Ezan/Kâmet'ten kasıt namaza davettir.
Bu çağrının helal dairede ve en kolay, israfa kaçmayan şekliyle tasarrufu insan aklı ve kalbine bırakılmıştır.
Hızla değişen ve dönüşen dünyada son zamanlarda biz kelamcıların en çok tekrar ettiği cümleler şunlar oldu:
"İslam'da makasıt sabit, vesail değişkendir. Akaid esasları anayasa, onların hayata tatbikine dair hükümler kanun/tüzük/yönetmeliktir. Akaid sabit ama vesailin sürekli "güncellenmesi” İslam'ın hayata dair önerilerinin tazeliği açısından önemlidir.”
İslam'ın Kuran ve Sahih hadislerle belirlenmiş akaidi İmam Hanefi'nin istihsan yaklaşımı ile "kumaş”, tıp diliyle ifade etmek gerekirse "kök hücre”, bilişim lisanıyla söylemek gerekirse "kod” olarak kabul edilmelidir.
İşin ehli öncelikle kendine sonra talep edene; İslam'ın makasıdı olan akaide dair "kumaş/kök hücre/kod” ları "kişiye özel” uyarlamalıdır.
Bu yaklaşım Mecelle'de şu cümle ile ifade edilmiştir:
"Ezmanın tagayyürü ile ahkâmın tagayyürü inkâr olunamaz (zamanın değişmesi ile hükümlerin değişmesi inkar olunamaz)"
Hazır giyimcilerin yaptığı gibi İslam'ı farazi yorumlarla düzenleyip askıya asıp; işin ehli olmayana "bak hepsi burada hazır, kendine uyanı giy” veya "Kuran/Sahih Sünnet ecza hanesinde her derde ilaç var, gir, bul, al, uygula, şifayı kap” demek evrensel bütün zaman ve mekânlara hitap eden İslam'ın yaklaşımı olamaz.
Yıldız mı, Ay mı, Kara Delik misiniz?
Felaketlerin İlk Adımı Suçlunun Masa İlan Edilmesiydi
“Üzümün Sapı, Armudun Çöpü, Muzun Kabuğu” Yenir mi?
Bizi Kim Daha İyi Yıkar? Su mu, Ateş mi? (Gassal Dizisi Üzerine)
Kan Bağışı mı? Hacamat mı?
Kavgaların Asıl Sebebi Nedir?
“Ver Korkuyu” Değil; “Ver Coşkuyu”
İman-Hikmet-Gayret-Tevekkül
Zıtlıkların Ortasında Vasatı Bulmak
Mecelle Pusulası (Altın Formül İçerir)