ŞARA-MAZLUM ABDİ ANLAŞMASI VE AKLA TAKILAN SORULAR

10 Mart 2025 pazartesi tarihi bir gün.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet Şara ile SDG Komutanı Mazlum Abdi Şam'da bir araya gelerek bir anlaşma imzaladılar.

Buna göre özetle SDG/ YPG silah bırakarak Suriye devletine entegre olacak.

SDG/ YPG'nin kontrolü altındaki Suriye'nin kuzeydoğusu Suriye devletinin kontrolüne geçecek. Suriye'nin toprak bütünlüğü sağlanacak.

Böylece Türkiye'nin güneyindeki PKK terör tehdidi ortadan kalkmış olacak.

Durum gerçekten böyleyse, böyle güzel sonuçlar doğacaksa memnun olunmaz mı?

Vatanını, milletini seven herkes elbette memnun olur.

Terör örgütü PKK/YPG elebaşı Mazlum Abdi'nin, Şara ile ABD'nin izni ve bilgisi dışında anlaşma imzalaması asla mümkün değildir.

Nitekim anlaşmasından kısa süre önce ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Michael Kurilla ile görüşüyor, ABD helikopterleriyle getirilip götürülüyorsa insanın aklına bazı deli sorular geliyor.

ABD, DEAŞ ile mücadelede müttefikimiz dediği terör örgütü PKK/YPG'ye on binlerce TIR silah verdi. Eğitti donattı.

Şimdi neden birdenbire silah bırakmalarına, Suriye Devletine entegre olmalarına izin veriyor?

Esed'in devrilmesi, Bahçeli'nin sürpriz çıkışı, Trump'ın iş başına geçmesi, Öcalan'ın PKK ve türevlerine silah bırakın çağrısı arasında ne gibi bağlantılar var?

ABD bölgede bir PKK/PYD terör Devleti kurdurmaktan sarfı nazar mı etti?

Yoksa Türkiye'nin kararlı tutumu ve yürüttüğü başarılı askeri mücadele neticesinde bunun mümkün olmayacağını gördü de bundan vaz mı geçti?

Daha düne kadar terör örgütü sayılan HTŞ ve terörist kabul edilen lideri Ahmet Şara biranda nasıl Suriye Cumhurbaşkanı oluverdi?

Fundamentalist, köktendinci, şeriatçı olarak niteledikleri Ahmet Şara'yı nasıl oluyor da uluslararası toplantılara çağırıp devlet protokolü ile karşılıyorlar?

Bu namussuzlar Türkiye'nin yararına, İsrail'in menfaatleri hilafına olan bu gelişmelere nasıl müsaade ediyorlar?

Bu gelişmeler elbette memnuniyet verici.

Ama "bedava peynir sadece fare kapanında olur.”

Tarihte savaşta kazanıp masa başında kaybettik. Yine aynı şey olmasın diye endişeleniyor, ister istemez olaylara ve gelişmelere temkinli yaklaşıyoruz.

Şimdilik endişelerimizi, bir kenara bırakmak ve devletimize güvenmek belki de en doğru yol.

Türkiye'nin güneyindeki PKK terör tehdidinin ortadan kalkmış olmasının sevincini yaşayalım.

"Bakalım Mevla neyler, neylerse güzel eyler…”

 

 


Yazarın Diğer Yazıları