GÜCÜN AYARTICI CAZİBESİ

22 Ocak 2025 tarihli yazımın başlığı "BİR DÜNYA DELİSİ: TRUMP” idi.

Trump beni yanıtmadı. Söylem ve icraatlarıyla deli değil, zırdeli olduğunu gösterdi.

Bekri Mustafa namazını kıldırdığı mevtanın kulağına "Ahirete gidiyorsun. Bu dünyanın halini sorarlarsa Bekri imam oldu de. Onlar dünyanın ne hale geldiğini anlarlar” diye fısıldaması kıssasını bilirsiniz.

Bıden bunaktı, Trump da deli.

Dünya bir bunakla bir deliye kaldıysa vay dünyanın haline.

Bizim deli göreve geldiğinden beri icraat ve söylemleriyle dünyayı şaşırtmaya devam ediyor.

Meksika, Kanada ve Panama'yı tehdit etti. Danimarka'dan Grönland'ı istedi.

Yetmedi. Şimdi de Gazze Şeridi'nin boşaltılması ile ilgili kaos planını açıkladı.

Trump, tacir olduğu için her şeyi ticari meta gibi görüyor ve satın alabileceğini zannediyor.

Vatan ile kuru toprak parçasını ayıramıyor. Filistinli Müslümanların 50 bin şehit verdikleri halde vatanlarını terk etmediklerini ve dünyevi rüşvetlerle de terk etmeyeceklerini anlayamıyor.

Trump ve soykırımcı Netanyahu o kadar kendilerinden geçmişler ki, ellerinde olan maddi, askeri ve teknolojik güç ile her şeyi yapabileceklerini ve dünyayı istedikleri gibi parselleyebileceklerini sanıyorlar.

Hırsları ve sapkın inanışları o kadar gözlerini kör etmiş ki, ne yaptıklarını hesap edemiyorlar.

471 gün boyunca her türlü ağır bombardımana, teknolojik üstünlüğe, ablukaya, açlık ve yıkıcı kuşatmaya rağmen bir başarı elde edememelerinin nedenini anlayamıyorlar.

Vatan sevgisinin, imanın, azmin nice orduları dize getirdiğinin tarihi birer vakıa olduğunu ya bilmiyorlar, ya da bilmezden geliyorlar.

Dünya tarihi kendilerini yıkılmaz olarak gören birçok imparatorluk ve güçlü devletin güçlerinin zirvesinde iken yıkıldıklarının örnekleriyle doludur.

Hukukun ve adaletin gücüne değil, gücün ayartıcı cazibesine güvenenlerin sonu er ya da geç hüsran olmuştur.

Kısaca "güç zehirlenmesi” olarak nitelendirilen bu tehlike ferdin, toplumların ve devletlerin farkına varmadan sonunu getiren bir illettir.

Nemrutların, Firavunların ve tarihteki nice büyük devletlerin yıkılma sebebi budur.

İnsanlar gibi devletlerin de bir ömrü vardır.

Çağımızın Nemrut ve Firavunlarının zevali de yakındır. 

Onların çokluğu ve gücü korkunç akıbetlerini engellemeye yetmez.

Zira Allah Enfal Suresi 19. Ayette: "…Topluluğunuz çok da olsa, size bir şey sağlayamaz (ve gelecek belaları savamaz). Çünkü Allah mü'minlerle beraberdir.” Buyurmaktadır.

Şüphesiz "…Allah mü'minlerle beraberdir.”

Ama biz mü'min olmanın gereği olan inanca, azme, birlik-beraberlik şuuruna ve dayanışma iradesine sahip miyiz?

Sorgulamamız gereken asıl mesele budur?...

 


Yazarın Diğer Yazıları