“İ” LERİMİZ (3)
DOLDURUŞA GELEN, UKRAYNA GİBİ OLUR.
SURİYEYİ BEKLEYEN TEHLİKELER
28 ŞUBAT POST MODERN DARBESİNİ UNUTMAYACAĞIZ VE UNUTTURMAYACAĞIZ!
Para piyasaları oyun alanı değildir!
İNCE SES
Şanlı Devrimi Duydunuz mu?
Konyaspor’dan Bahanesiz Kayıplar
BİR ŞEHİR BİN HİKAYE MALATYA
SURİYE TÜRKİYE İLİŞKİLERİ
Ortadoğu’da Yeni Oyun: Silahla Olmadı, Parayla Dene
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
KIZILDERELİ KATLİAMI
Acı nedir bilir misiniz?
Honda Civic Yenilendi
Eğitim de denetim de şart
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
"Savaşın kazananı, barışın kaybedeni yoktur!” denir. Ama bazen barışın da kaybedeni olur.
Ukrayna-Rusya savaşında her iki taraf da ağır kayıplar verdi. Bundan sonra ringde kimin eli kaldırılırsa kaldırılsın iki taraf da yüzü gözü şişmiş ve morarmış boksörlere döndü.
Aslında bu savaşın dinamikleri Sovyetler Birliği'nin 1991'de dağılmasından sonraya dayanır.
NATO'nun eski rakibi Varşova Paktı dağılınca Batı bu fırsatı kaçırmadı. Eski Sovyet yanlısı ülkeleri birer ikişer NATO'ya aldı.
O sıralar, Rusya'nın arka bahçesindeki bu çevirme harekâtına müdahale edecek takati yoktu.
Ancak ABD ve AB, Rusya'yı kuşatmakta kararlıydı. 2003 yılında Gürcistan'da sahnelenen "Gül Devrimine” Moskova sert tepki verdi. Gürcistan'a çöktü ve bu ülkeyi fiilen üç parçaya böldü.
ABD ve AB, 2004 yılında bu defa Ukrayna'da "Turuncu Devrimi” tezgâhladı.
Rusya olası bir savaşı engellemek için Batı'ya gerekli bütün uyarıları da yaptı. Ancak Batı; Rusya'yı zayıflatıp zora sokmak için, barıştan yana değil savaştan yana tavır koydu.
Rusya göz göre göre kuşatılmasına müsaade edemezdi. Etmedi de.
Ukrayna savaşında 4. yıla girildi. Ukrayna topraklarının yaklaşık beşte biri Rus işgali altına girdi. Milyonlarca Ukraynalı da ülkesini terk edip dışarıya kaçmak zorunda kaldı. Ve ülke çok büyük bir yıkıma uğradı.
Ukrayna'yı bu hale düşüren ABD, bir anda barış güvercini oluverdi.
Trump Zelenskiy'i muhatap almıyor ve görüşme masasına davete bile tenezzül etmiyor.
Ama yaptığı yardımları üç kat faiziyle beş yüz milyar dolarlık faturayı sırtlarına yüklüyor.
Masaya çağırmamak "benim seviyemde değilsin” demektir. Verdiğini üç katıyla istemek "ben dünyanın mafyasıyım, ya ödersin ya da sömürgem olursun” demektir.
Savaşın sebebi ABD ve AB'nin Ukrayna'yı NATO'ya ve AB'ye alacağız diye kandırıp tahrik etmesiydi. Gelinen noktada ABD ve AB "Ukrayna'yı NATO'ya ve AB'ye almayacağız” diyor.
Diğer bir ifadeyle ABD ve AB Ukrayna'yı kullandı. Sonra da vaatlerini unutarak Rusya ile aynı çizgiye geldi.
O halde Ukrayna ne için savaştı? Ne elde etti? Bunca yıkım ve felaket neden yaşandı?
O zaman bu, Zelenskiy üzerinden Ukrayna'yı kandırarak bir ülkenin harap olması, aldığı dış yardımlarla bağımlı hale gelmesi anlamına gelmiyor mu?
Şayet üç sene önce Ukrayna; Batı'nın tutmayacağı, tutamayacağı sözlerine güvenerek Rusya ile inatlaşmasaydı, bugün bu hâllerde olmazdı.
Savaştan kim karlı, kim zararlı çıktı? Kaybedenler başta Ukrayna olmak üzere Rusya ve AB.
Rusya yıprandı. Ama geniş imkânları ile kayıplarını telafi edebilir. Olan Ukrayna'ya oldu.
Tek kazançlı çıkan ortağı AB'yi bile masaya çağırmayan ve patron benim edasındaki ABD.
Buradan çıkarılacak tarihi ders şudur ki; "düşmanın dolduruşuna gelmek ülkeye felaket getirir.”
O halde Türkiye olarak milli menfaatlerimiz doğrultusunda milli dış politika ile hareket etmeliyiz…
ZELENSKİ, KOMEDİDEN DRAMAYA TERFİ ETTİ.
GÜCÜN AYARTICI CAZİBESİ
ORTA-DOĞU’DA KARTLAR YENİDEN DAĞITILIYOR.
MUSİBETLER BİZİM ESERİMİZDİR
BİR DÜNYA DELİSİ: TRUMP
AİLE KURUMU TEHDİT ALTINDA
MEMUR VE EMEKLİ ZAMLARI ÜZERİNE…
PKK ÖCALAN’I TAKAR MI?
SURİYE’YE “OSMANLI YÖNETİM MODELİ” LAZIMDIR.
TÜRKİYE VE SURİYE: DAHA GÜZEL GÜNLERE