BİR DÜNYA DELİSİ: TRUMP

 

Nihayet Trump dün göreve başladı.

Trump'un yemin töreni bizim laiklerin laiklik anlayışını iflas ettirmesi açısından hayli ilginçti.

Trump ve şürekâsı, göreve başlamadan önce topluca St. John's Kilisesi'ne gittiler.

Sonra da Trump bir papaz eşliğinde İncil üzerine yemin ederek görevine başladı.

Yemin töreninde Katolik, Ortodoks, Protestan rahipler ve Hahamlar dini konuşmalar yaptılar.

Sadece Trump değil, Reegan da, Carter da Obama da böyle yemin etti.

Türkiye'de Cumhurbaşkanı göreve başlamadan önce camiye gitse, sonra gelip Diyanet İşleri Başkanı eşliğinde Kur'an'a el basarak yemin etse, bizim laiklerin koparacağı yaygarayı düşünemiyorum.

"Laiklik elden gitti, irtica hortladı, parti derhal kapatılmalı, şeriat geliyor” diye koro halinde bağırırlar, Orduyu ve Anayasa Mahkemesi'ni göreve çağırırlardı.

Milli Nizam Partisi Genel Başkanı Erbakan'ın, toplantılara "Bismillahirrahmanirrahim” diyerek başlaması, Fazilet Partisi'nin "Başörtüyü üniversitelerde serbest bırakması” laikliğe aykırı bulunarak her iki parti de kapatılmamış mıydı?

Hristiyan ülkelerde Müslüman milletvekilleri, Kur'an üzerine yemin ederek, göreve başlayabildiği halde büyük çoğunluğu Müslüman olan ülkemizde bunu teklif etmek bile mümkün değil.

Laikliği ithal ettiğimiz Batılılar bilmiyor da, siz mi daha iyi biliyorsunuz?

"Kraldan fazla kralcı olmak” tabiri tam da bizim laiklere uygun düşüyor.

Bizdeki laiklik anlayışı "din düşmanlığı veya din düşmanlığının maskesi”dir.

ABD seçimlerini Trump kazandıktan sonra bizim Batı hayranları O'nunla yattı, O'nunla kalktı.

Trump gelince şöyle olacak, böyle olacak yorumları yaptılar.

Trump'un ABD Başkanı olmasıyla ABD siyasetinde fazla bir şey değişmeyecek.

Bütün ülkelerde başkanlar veya başbakanlar sadece vitrindir.

ABD'nin de diğer tüm ülkelerin de bir müesses nizamı ve devlet aklı vardır.

Siyasetçiler seçimlerde çok şey vaat ederler. Ama seçildikten sonra müesses nizama uyarlar.

Hani bir zamanlar Çiller boyundan büyük laflar etmişti de, Mesut Yılmaz, "göreve başlayınca önüne kırmızı kitabı (milli siyaset belgesi) koyarlar, neyi yapıp neyi yapamayacağını o zaman anlar” demişti.

Demem o ki; Trump da diğerleri gibi ABD müesses nizamının yazdığı senaryoyu sahneleyen bir aktörden başka bir şey değildir.

Trump'un yemin töreni konuşmasındaki iki hususun altını çizmek istiyorum.

Birincisi "Rehinelerin kurtarılacağından” bahsetti. Ama katledilen elli bin Filistinliden ve harap olan Gazze soykırımından hiç bahsetmedi. Anlaşılıyor ki; ABD'nin Filistin politikasında bir değişiklik olmayacak.

İkincisi "ABD'nin cinsiyet politikası kadın ve erkek eksenli olacaktır” diyerek LGBT sapkınlığına karşı çıkacaklarını söylemesiydi.

Trump'un "keçiboynuzundaki bal” misali belki de tek olumlu mesajı buydu…

Trump bir dünya delisidir. Bekleyip göreceğiz…

KONYA – 22 Ocak 2025

 


Yazarın Diğer Yazıları