Konyaspor’dan Bahanesiz Kayıplar
BİR ŞEHİR BİN HİKAYE MALATYA
SEVGİYE AÇILAN KAPILAR VEYA DİLARA
MODERN ARAP EDEBİYATÇILARININ TÜRKİYE VE TÜRKLERE BAKIŞI 3
SİYONİST İSRAİL VE EMPERYALİST AMERİKANIN YIKILACAĞI GÜNLER YAKINDIR.
ZELENSKİ, KOMEDİDEN DRAMAYA TERFİ ETTİ.
TÜSİAD’çılar topluma ve siyasete ayar vermeyi bırakıp, ülkemizin ekonomik meseleleriyle ilgilensinler
SURİYE TÜRKİYE İLİŞKİLERİ
LANETLİ TABLO
Ortadoğu’da Yeni Oyun: Silahla Olmadı, Parayla Dene
Mikrofonla Ezan Okunurken Sağa/Sola Dönülür mü?
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
KIZILDERELİ KATLİAMI
Acı nedir bilir misiniz?
Honda Civic Yenilendi
Eğitim de denetim de şart
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Bugün 14 Kasım Dünya Diyabet Günü. İnsülini bulan Frederik Banting'in doğum günü olan bu tarih, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Dünya Diyabet Federasyonu (IDF) tarafından "Dünya Diyabet Günü” olarak belirlenmiştir. Asıl amaç giderek artan diyabet hastalığına karşı farkındalığın artırılması ve bu hastalığa karşı önlem alınmasını sağlamaktır.
Diyabet, pankreastan salgılanarak kan şekerinin kullanımını düzenleyen insülin hormonu salgısının tamamen veya kısmen yetersizliği sonucu gelişen karbonhidrat, yağ ve protein metabolizması bozukluğudur. Halk arasında şeker hastalığı olarak da bilinir. Diyabet günümüzün en büyük küresel sağlık problemlerinden biri haline gelmiştir. Yayımlanan güncel veriler, Dünya genelinde 537 milyon yetişkinin diyabet hastası olduğunu göstermektedir. Türkiye'de ise yaklaşık 9 milyon diyabet hastası olduğu düşünülmekte.
Diyabet, tip 1, tip 2, gestasyonel diyabeti ve diğer spesifik tipler olmak üzere 4 grupta sınıflanır. İnsüline bağımlı olarak da bilinen tip 1 diyabet, pankreas hücrelerinin zarar görmesi sonucu oluşur. Çok su içme, sık idrara çıkma, halsizlik, kilo kaybı gibi belirtileri vardır. Tip 2 diyabette insülin direnci ve insülin salgılanması bozukluğu görülür. Tip 2 diyabet tüm diyabetlilerin yaklaşık %90-95'ini oluşturur. En büyük risk faktörleri; obezite, genetik, gebelik, fiziksel aktivite azlığıdır. Gestasyonel diyabet ise gebelik sırasında ortaya çıkan diyabet tipidir.
Çağımızın en önemli hastalığı olarak da bilinen diyabet beslenme şeklimiz ile de doğrudan ilgilidir. Doymuş yağlardan zengin, lifli gıdadan fakir, kalorisi yüksek ve hızlı hazırlanan beslenme tarzının benimsenmesi, diyabet prevalansında hızlı bir artışa yol açar. Bunların yerine posa açısından zengin olan sebze, meyve ve kurubaklagillerin yeterli tüketilmesi diyetisyenler tarafından önerilmektedir. Ayrıca öğünlerde süt ve süt ürünleri gibi kaliteli protein kaynaklarının da yer alması önemlidir. İşlenmiş tahıllardan uzak durulmalı, yağ, şeker, tuz kullanımı olabildiğince azaltılmalıdır.
Sonuç olarak diyabet tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çok önemli bir sağlık sorunudur. Diyabetin önlenmesi açısından değiştirilebilir risk faktörlerinin başında beslenme alışkanlıkları ve hareketsiz yaşam gelir. Yaşam biçimimizi değiştirerek diyabet ile mücadele edebiliriz. Toplumda bu farkındalığın sağlanması, çocuk yaşlardan itibaren sağlıklı beslenme alışkanlıklarının edinilmesi ile bu hastalığın görülme riski azaltılabilir.
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
BAĞIŞIKLIĞINIZI BESİNLERLE GÜÇLENDİRİN
Sıcak Yaz Günlerinde Sağlıklı Kalmanın Anahtarı: Su Tüketimi
RAMAZAN AYINDA SAĞLIKLI BESLENME
ÇÖLYAK HASTALIĞI VE GLÜTENSİZ BESLENME
Çocuklarımızın Sağlıklı Geleceği İçin Beslenme Davranışlarımızın Rolü
Bayram Sofralarında Sağlıklı ve Lezzetli Tercihler: Dengeli Beslenme İpuçları
DEMİR EKSİKLİĞİ
AFET DURUMUNDA BESLENME
PROBİYOTİK NEDİR, FAYDALARI NELERDİR?