Ekonomik kriz tüccarları Maliye Bakanı Mehmet Şimşek üzerinden kriz çıkarmak istiyor.

Makro finansal verilerdeki iyileşme işaretleri;

Ekonomik krizleri fırsata çevirerek para kazanmayı huy haline getirmiş;

Vergi ödemekten imtina eden kayıt dışı unsurları harekete geçirdi.

Garip gürebanın sofrasındaki ekmeği küçültmeyi iktisadi bir zekâ ürünüymüş gibi pazarlayan kriz tüccarları; fedakârlık sırasının kendilerine doğru yaklaşmakta olduğunu görünce, sürecin müsebbibi olarak gördükleri Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'i hedef tahtası haline getirdi. Maliye Bakanı'nı yıpratmaya yönelik bu eleştirilerin asıl amacı yıldırma politikalarıyla yönetimsel kriz çıkarmaktır. Ekonomik tetikçiler tarafından yürütülen bu süreç; mevcut ekonomi politikalarının aksayan taraflarına yönelik eleştiriler getirip önerilerde bulunmak için değil, eleştirinin konfor alanına sığınarak gerçekleri gizleyip toplumu manipüle etmek üzerine kurgulanmıştır.

Sayın Bakan hakkında kişiselleştirilmiş, aslı astarı olmayan, ciddiyetten uzak yalan yanlış haberlerle ekonomi yönetiminin üç temel politikası hedef alınmaktadır. Bunlardan ilki kamu tasarrufu için çıkarılan kanunları sulandırmak maksadıyla yapılan eleştiriler; ikincisi vergi yükünün tabana değil tavana yayılmasına yönelik yapılacak düzenlemeleri sulandırmak için yapılan eleştiriler; üçüncüsü bütçe disiplinine yönelik uygulamaları sulandırmak için yapılan eleştirilerdir.

Finansal okuryazarlığı olan; ekonomik gelişmeleri yakından takip eden herkesin bildiği ve inkâr edemeyeceği gerçek şu ki uluslararası finans çevrelerinin "Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e olan güvenleri” dış kaynak girişlerini hızlandırmakla kalmamış, ülke içindeki finansal kurumlarında daha az maliyetle dış kaynaklara ulaşmalarını kolaylaştırmıştır. Özellikle deprem felaketinden sonra Türkiye'nin dış kaynağa olan duyarlılığının giderek artması; kaosa yatırım yapan muhterislerin iştahlarını kabartmıştır. Maliye Bakanı üzerinden çıkarılacak bir krizin dış kaynak akışını sekteye uğratacağını bildikleri için tüm hamlelerini buradan yapmaya başladılar.

TBMM Başkanlığına sunulan yasa teklifiyle çok uluslu şirketlere yüzde 15 asgari kurumlar vergisi getirilecek olması, doğrudan vergilerin artırılacak olması, kayıt dışılığı önlemek için başkalarına ait pos cihazı ve IBAN numaralarını kullananlara cezai müeyyideler getirilmesi, vergi asıllarının uzlaşmalara dâhil edilmemesi, serbest bölgelerdeki istisnaların sınırlandırılması, kurumlar vergisinin artırılacak olması, kuyumculuk gibi meslek erbaplarıyla ilgili hasılat tespitine gidilerek çok kazanandan çok vergi alınması prensibi; verginin tavana yayılacak olması bakımından çok önemli düzenlemelerdir. Gürültü çıkaranların aksine bu düzenlemelerin olumlu sonuçlarından; emekli, memur, dar gelirli, küçük esnaf gibi toplumdaki dezavantajlı gruplar istifade edecektir.

Birilerini eleştirirken başkalarının kurguladıkları oyunda figüran olup ayağımıza sıkmayalım. Ülke olarak zor zamanlardan geçtiğimiz bir dönemde; ekonomik istikrarın kalıcı hale getirilebilmesi ve dış kaynak akışının sürekliliği için Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e ihtiyacımız var.


Yazarın Diğer Yazıları