Fedakârlık sırası yüksek gelir gruplarında…
Son günlerde vergilendirilemeyen ya da yeteri kadar vergi ödemeyen sektörlere yönelik vergi incelemeleriyle ilgili homurdanmaların ardı arkası gelmiyor. Ne yazık ki kuralsızlıktan beslenenler, kâfi miktarda vergi vermek istemedikleri için; saha denetimlerinin arkasında duran Maliye bakanını hedef tahtası haline getirmeye başladılar.
Gelir grupları arsındaki derin uçurumları dengeleyecek dezenflasyon programını sabote etmeye çalışmaları da bu sebepten dolayıdır. Çünkü kitlesel bir soygun yöntemi olan yüksek enflasyon dönemleri kayıt dışı zenginliğin pik yaptığı dönemlerdir. Bu dönmelerde dar gelirli kesimlerden zenginlere doğru akan vergilendirilmemiş acımasız bir servet transferi vardır.
Zenginler yüksek enflasyon dönemlerinde (maliyet artı +kar) kavramıyla hareket ettiklerinden dolayı üzerlerindeki maliyetleri tüketicilere yansıtmakla kalmaz; vergi yükümlülüklerinden de imtina etmek isterler. Bunun en bariz örneği; asgari ücret, memur ve emekli zamlarının ne kadar olacağının tartışıldığı bu günlerde daha verilecek zamlar açıklanmadan; tüketicilere sunulan ürün ve hizmetlerle ilgili zamların son gaz devam ediyor olmasıdır.
İstisnalar hariç olmak kaydıyla kriz fırsatçılığını iktisadi bir zekâ ürünüymüş pazarlayan para babaları; stokçuluk, karaborsacılık gibi vergilendirilemeyen kazanç yöntemlerinin revaçta olduğu enflasyonist ortamlardan daha kolay para kazanırlar. Vergisini düzenli ödeyen kesimlere karşı rekabet üstünlüğünün sağladığı mali imkânları kullanarak; piyasaları manipüle edip daha fazla para kazanırlar. Bazen gramajdan, bazen kaliteden, bazen de vergiden çalarak hem devleti hem de tüketicileri kandırırlar.
Kayıt dışılığın yaygın olduğu ekonomilerde; fiyat istikrarı bir türlü sağlanamadığından dolayı para ve maliye politikaları rasyonel bir şekilde kullanılamaz. Rekabet şartlarında oluşan yetersizlikler sermayenin belirli ellerde toplanmasını imkân sağlar. Gelir adaletini tesis edecek doğrudan vergiler düşük kalır. Vergi muafiyeti ve istisnaları yerli yerinde kullanılmaz. Gelir piramidinin en tepesindekiler daha az vergi ödemek için her yolu denerler ve bundan da sonuç alırlar.
Böylece Gelir grupları arasındaki uçurum artar. Piyasalara tekelleşmiş yapılar hâkim olduğu için rekabet ortamı bozulur. Dolaylı vergilerin yüksekliği sebebiyle vergi yükü daha çok dar gelirli kesimlerin üzerinde kalır.
Sonuç olarak kapital faşizmin bir sonucu olarak; yüksek enflasyon nedeniyle gelir adaletinin yok edildiği bir ortamda batıdaki birçok zengin kendilerinden daha fazla vergi alınmasını isterken; ülkemizdeki çoğu zenginler ise vergi ödememenin yollarını arıyorlar.
Bozulan gelir dağılımını düzeltmek için fedakârlık sırası yüksek gelir gruplarında…
Yazarın Diğer Yazıları