KURTULUŞ İSLAM’DADIR… 

Dünya yaşanmaz hale geldi.

Savaşlar, iç çatışmalar, terör, silahlanma yarışı bütün hızıyla sürüyor.

Gazze, Ukrayna, Afganistan, Irak ve Suriye'de yaşanan savaşlar, Doğu Türkistan'a uygulanan zulüm, Afrika ülkelerindeki iç çatışmalar ve diğerleri insanlığı ve insani değerleri hızla felakete sürüklüyor.

İnsanlar uyuşturucu, kumar, içki, zina, hırsızlık, sahtekârlık, dolandırıcılık bataklığında debeleniyor.

İntiharlar, silahlı okul baskınları, sapık akımlar, LGBT sapkınlığı, pedofili cinayetleri Batı kültür ve medeniyetinin çökmekte olduğunun bariz işaretleridir.

Batıyı örnek aldığımız, yani kargayı kılavuz edindiğimiz günlerden bu yana bizim insanımız da gittikçe artan bir hızla aynı hastalıklara yakalandı.

Kısacası insanlık mutlu değil.

Dünyayı Rothschild, Rockefeller, Morgan diğer birkaç aile yönetiyor.

Silah sanayii, ilaç sanayii, bilişim sanayii, ağır sanayi, gıda sanayii ve diğerleri bunların elinde.

Sapkın inançlarına göre savaşlar çıkararak tanrıyı kıyamete zorlayacaklar ve güya kutsal Armageddon savaşı ile zafer elde edecekler.

Dünyayı idare eden bu sapkın anlayışla dünyada barış ve mutluluk sağlanabilir mi?

Elbette sağlanamaz.

Ne gariptir ki; bu sapkın anlayış, "demokrasi, insan hakları, barış, kardeşlik” diyerek insanları uyutuyor ve hedeflerini gizli ve sinsi yöntemlerle gerçekleştiriyor.

İsrail'in Gazze'de uyguladığı soykırım karşısında Batılı yöneticilerin tutumu "demokrasi, insan hakları, barış, kardeşlik” söylemlerinin bir aldatmacadan ibaret olduğunu açıkça ortaya koydu.

Bunların yaldızlı söylemlerine hala inananlar varsa, ya ahmak, ya da satılmıştır.

Dünyanın yüz yüze geldiği bu acı gerçekler karşısında er ya da geç insanlık, mutluluğunu sağlayacak yeni arayışlara girecektir.

Aslında bu arayış başlamıştır. İsrail'in Gazze'de uyguladığı soykırım karşısında Müslümanlardan çok daha fazla tepki gösteren Batılı toplumlar olmuştur.

Gazze'nin mağduriyeti, Gazzelilerin zulüm karşısında gösterdiği destansı mücadele ve tevekkülü Batı insanını düşünmeye sevk etmiştir.

Batı insanı bu tevekkülün kaynağını aramaya, çocuklarını ve en yakınlarını kaybeden bir babanın "Allah bize yeter, o ne güzel vekildir” diye haykırışındaki esrarı çözmeye çabalamaktadır.

Bu arayış; yanlış karşısında doğrunun, zulüm karşısında Hakk'ın arayışıdır.

İnsanın fıtratı her zaman doğruyu, hakkı bulma yönünde programlanmıştır.

Bu arayışın varacağı yer İslam'dır.

Zira kurtuluş ancak İslam'dadır…


Yazarın Diğer Yazıları