AİLE VE MUALLİMLİK

Hiç bitmeyen, her an canlı duran; "Emir olunduğun gibi dosdoğru ol" ilahi mesajına uygun hareket etmeyi sağlayan, "hiç düşünmez misiniz?" "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" "Oku, Allah'ın adıyla oku" fermanı, "Kadın erkek ilim öğrenmek herkese arzdır, " İlim Çin'de de olsa alınız"... ilkeleri istikametinde hareket eden peygamber mesleği MUALLİM (Öğretmen), herkesin mutlaka önünde oturduğu, bilgisinden, marifetinden faydalandığı, ahlakından örnek aldığı; "Numune-i İmtisal” olan kutlu bir meslek.

Öğretmenlik (Muallimlik), önce evde başlar. Anne, öğretmenlerin (Muallimlerin) en önünde gelir. Zira doğumdan itibaren bebekle en çok vakit geçiren, bebeğinin eğitimine en fazla zaman harcayan vefakâr ve fedakâr bir eğiticidir. Bu yüzden; "Cennet, annelerin ayakları altındadır” denmiştir. Anneleri eğiticilik görevinden çekip aldığınız zaman ortaya; topluma zararlı fertlerin çıktığı, asalak, idealsiz, geleceğinden ve geçmişinden habersiz bir nesil çıkar ki bu, toplumların yıkılmasına sebep olur.

Tabii ki babalar da bir eğitimci, onlar da Muallim. Anneleri muallim sayıp da babaları saf dışı bırakamayız. Ama babaların eğitimciliği annelerinkinin yanında 1/3 değerindedir. Annelerin görevi bu açıdan çok ağır ve bir o kadar da mes'uliyetlidir. Bu yüzden annelerin dışarıda çalışmaları, çocuklarının eğitiminde aksaklık olacağı, yad ellere evlatlarının bakımını teslim etmeleri açısından  uygun değildir.

Toplumun temeli olan ailelerin sağlam temellere dayanması için mutlaka ama mutlaka anne ve babaların İslamı ve Kur'anı yaşamaları, ilahi mseajları hayat iksiri yapmaları şarttır. Çünkü Kur'ansız hayat, kör, sağır ve dilsiz hayattır. İslam'dan uzak yetişen nesiller, toplumlara zarar verir, istikballerini tehlikeye sokar, geçmişinden bîhaber olur. Bugün dünyada; kan, gözyaşı, terör, savaş, soykırım, katliam… varsa İslamî eğitimdem geçmemeleri, Kur'ansız yaşamaları, Allahsız bir dünya tesis etme çabalarından kaynaklanmaktadır. Bunu bilen İslam düşmanları, önce aileyi bozmuş, anneleri dışarıda çalışmaya mecbur tutmuş, dolayısıyla aileyi parçalamışlardır.

İslam düşmanları bu kötülüğü yapmışlar da, Müslümanlar da uyumuş. İlahi kelama kulak tıkamış, mana aleminden madde alemine kendini kaptırmış! Başkalarını suçlamak, "onlar şöyle şöyle yaptı, bizi perişan etti…” demekle sonuca varılmaz.

"Ben ne yapabilirim? Benim bu çorbada ne kadar tuzum var? Elimi taşın altına sokuyor muyum? Aklımı ve alnımı terletiyor muyum?” diyor muyuz? Dedik mi? Kitap okuyan, aklını terleten kaç tane annemiz var? Akşam işinden evine dönen baba, çocuklarıyla fikir cimnastiği yapıyor mu? Çocuklarına eğitim veriyor mu? Yoksa gelir gelmez televizyonun başına mı geçiyor? Veya telefona başını gömüp geyik sohbetlerine mi dalıyor?        

 

Gönül Mimarı! (Muallimlere)
 

Toplum; eğitimsiz, temelsiz olmaz,

İnsanı inşa eder gönül mimarı,

Muallimin sözü amelsiz olmaz,

Canı ihya eder gönül mimarı!

 

Kalb-i selimini ihsanla kurar,

Talibin kalbini sevgiyle sarar,

Her zaman öğretir, öğrenci arar,

Şerri imha eder gönül mimarı!

 

Yedi gün hizmettir gündüz gecesi,

Bulunmaz hikmettir harfi hecesi,

Aklını terletir daha nicesi…

Hakkı ifşa eder gönül mimarı!

 

Bacıyan-ı Rum'la yolları aşar,

Gazıyan-ı Rum'la illeri aşar,

Abdalan-ı Rum'la halleri aşar,

Hatır ihsa eder gönül mimarı!

 

Yalansız riyasız bütün işleri,

Hakka yöneliktir tüm gidişleri,

İrfana yönelik hep gülüşleri,

Canı ibka eder gönül mimarı!

 

İlimde, iz'anda, ahlakta öncü,

Rahmanî emirde her dem birinci,

Gençlere örnekte nadide inci,

Vicdan ilka eder gönül mimarı!

İhya: Canlandırmak, iyi hale getirmek

Kalb-i Selim: Saf düşünce, temiz vicdan, Sağduyu.

İfşa:  Açığa vurmak, ortaya çıkarmak, ilan etmek.

İmha: Ortadan kaldırmak, yok etmek

İhsa:  saymak

İbka:  Devam ettirmek, yerinde bırakmak, bakileştirmek.

İlka: Bırakmak, yerleştirmek.


Yazarın Diğer Yazıları