İMAM HATİPLERİMİZ
Çözüm değil sonlandırma süreci
MASADAKİ ATIŞTIRMALIK ÇEREZ: UKRAYNA
BEREKETLİ RAMAZAN, ORUÇ AY’I HOŞ GELDİN
Konyaspor İstediğini Aldı
Şubat ayı enflasyon verileri merkez bankasının faiz indirim kararını kolaylaştıracak
YAŞA ONU
Şeytanı Ne Davet Eder?
Ramazan’da Sağlıklı Beslenme Önerileri
BEREKET, HUZUR, UMUT...
TERÖR VE TERÖRİZM
SURİYEYİ BEKLEYEN TEHLİKELER
Ortadoğu’da Yeni Oyun: Silahla Olmadı, Parayla Dene
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
KIZILDERELİ KATLİAMI
Acı nedir bilir misiniz?
Honda Civic Yenilendi
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
İlk defa 1913 yılında imam ve hatip yetiştirmek üzere "ıslâh-ı medâris” programı çerçevesinde Medresetü'l-eimme ve'l-hutabâ adıyla bir okul açılmıştır. Ancak 3 Mart 1924 tarih ve 430 sayılı Tevhîd-i Tedrîsat Kanunu'nun 2. maddesine göre kanunun neşrinden on üç gün sonra Maarif Vekâleti'nin yayımladığı bir genelge ile bütün medreseler kapatılmıştır.
Osman Nuri Ergin, İmam-Hatip mekteplerinin öğrenci bulunamadığı için kapandığını belirtir. Fakat genellikle kabul edildiğine göre bu okulların kapanmasının asıl sebebi sorumlu makamların ilgisizliği ve mezunlarının, gerek öğrenimlerini sürdürme gerekse meslek elemanı olma açısından istikbale dair bir beklentilerinin kalmamasıdır.
Nitekim mezun olanlardan isteyenlere öğrenimlerine devam etme imkânı sağlanmadığı gibi 1926'da bir kısım din görevliliği kadroları kaldırılmış, 1927'de Şûrâ-yı Devlet'in aldığı bir kararla din görevliliği "me'murîn” sınıfından sayılmayıp bu karar uyarınca bütün elemanlar görevden uzaklaştırılmış, dolayısıyla İmam-Hatip Mektebi mezunları için din görevliliği cazip olmaktan çıkmış, bu görev tamamen fahrî olarak yürütülmeye başlanmıştır.
1927'de ortaokulların, 1929-1931 yılları arasında ilkokullarla öğretmen okullarının programlarından din bilgisi derslerinin çıkarılması ve 1933'te İstanbul Dârülfünunu İlâhiyat Fakültesi'nin kapatılmasıyla, Tevhîd-i Tedrîsat Kanunu'nun âmir hükmüne rağmen tarihinde ilk defa ülkede örgün din eğitim ve öğretimi tamamen kaldırılmıştır.
Sadece Diyanet İşleri Reisliği'ne bağlı olarak Kur'an okumayı öğreten ve hâfız yetiştiren dârülkurrâlar faaliyet göstermiş, fakat bu kurslardan 1932-1950 yılları arasında toplam 1750 kadar öğrenci diploma almıştır.
1946'da ilkokullara din bilgisi dersleri konması yönünde teklifler gündeme gelmişse de dönemin başbakanı Recep Peker bu talepleri reddetmiştir.
1950 seçimlerinin getirdiği iktidar değişikliği ve özgürlük ortamı çerçevesinde İmam-Hatip okullarının açılmasına karar verildi ve bu karardan dört gün sonra yedi ilde (İstanbul, Ankara, Adana, Konya, Kayseri, Maraş, Isparta) ilkokula dayalı ortaokul seviyesinde dört yıllık İmam-Hatip okulları öğretime başladı.
İmam-Hatip okullarının açılmasını sağlayan kamuoyunun başlangıçtan itibaren bu okullardan asıl beklentisi, din hizmetlerini yürütecek ve toplumun dinî konularda bilgilenme ihtiyacını karşılayacak ehliyetli elemanların yetiştirilmesiydi. Gerçekten İmam-Hatip okulları bu beklentiyi karşılamada büyük ölçüde başarılı olmuştur.
16 Ağustos 1997 tarihinde Mesut Yılmaz'ın başbakanı olduğu ANASOL-D Hükûmeti döneminde çıkarılan 4306 sayılı sekiz yıllık kesintisiz öğretim yasası, İHL'lerin ortaokul kısmının kapatılmasına yol açtığı için bu okullar açısından bir dönüm noktası oldu. Yasa ile imam hatip liseleri, 4 yıllık liseler haline gelmiş oldu.
Milletini, vatanını, devletini, ezanını, bayrağını seven nesiller yetiştirmek, İmam Hatip liselerinin tek amacıdır.
İmam Hatip Lisesi mezunları KPSS'de din görevlisi, öğretmen veya sosyal hizmet uzmanı olabilirler. Diyanet İşleri Başkanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı gibi kurumlarda görev alabilirler. Kamu yönetimi, ilahiyat gibi alanlarda kariyer yapabilirler.
Katsayı adaletsizliğinin kalkması ve orta kısımlarının yeniden açılmasının ardından imam hatiplerin önü açılmış durumda. Üniversite giriş sınavlarında önemli başarılara imza atan imam hatip liselerinde okuyan öğrenciler, YKS'den aldıkları puanlarla da dikkatleri üzerlerine çekiyor.
İmam Hatip!
Ezelden ebede bitmeyen sevda,
Hak yolun rehberi şan İmam Hatip,
Dünyaya barışı getiren dava,
İstikamet veren yön İmam Hatip!
Kur'an ırmağında akıyor arkı,
İnsana hizmettir yegane farkı,
Dillerden dillere söylenen şarkı,
Tarihe şan veren ün İmam Hatip!
Bayrağa saygıda kusur etmiyor,
Ezana hürmette emsal tutmuyor,
Vatan hainini yurda katmıyor,
Ülkesine kurban can İmam Hatip!
"La”lardan "illa”ya hızı vuslatta,
Hasreti bitiren gözü vuslatta,
Dostluğu getiren özü vuslatta,
Gönüller fetheden an İmam Hatip!
İMSAK “İ”LERİMİZİN 4. SÜ
28 ŞUBAT DEYİNCE!
“İ” LERİMİZ (3)
SEVGİYE AÇILAN KAPILAR VEYA DİLARA
“İ” LERİMİZ (2)
“İ” LERİMİZ
DÜŞÜNCE ÜZERİNE
ALTI ŞUBAT DEPREMİNİN ARDINDAN
ŞİİR MEKTEBİ
O KADAR MI ZOR?