KAİNATIN AŞKI

             

  Kasım baharın son günlerini bize yaşatırken,kış ilk karı ile bize merhaba derken, henüz yapmadı iseniz;” Kasım aşkına” dair aktivitelere hemen başlayın.

  Benim en bi sevdiğim; kendini toprağın ezeli sevgisine bırakan, ağaçla olan dostluğunu,toprağın bağrında tekrar ona gübre olarak dönmek üzere sonlandıran sarı, yeşil, kırmızı yaprakları bahçenin bir köşesinde toplayıp üzerinde zıplamak…

  Ağaç dallarına dokunarak henüz dökülmeyen yaprakları bir yağmur gibi üzerime yağdırmak…Hatta tam yüzüme, elime düşecekken, biraz daha havaya fırlatıp oyunu uzatmak…

  Yaprakların kulağa melodi gibi gelen hışırtıları arasında onlara hafifçe ayağımla vura vura uzun yürüyüşler yapmak…

  Sonbahar meltemlerini hissetmek için penceremi açıp, üzerime bir battaniye alıp,elimde çayımla bahçeyi, kainatı bir film tadında izlemek…

  At kestanelerin ve pelit ağaçlarının altına dökülenlerini toplamak.( Küçük bir ipucu; onları kurutup kuru kavanozlarına koyduğunuzda asla kurularınız güvenlenmiyor.)

  Ağaçlar yapraklarını dökünce ortaya çıkan yuvalarından pencere atlarına, duvar kovuklarına göç eden serçelerin, kargaların telaşelerini izlemek …

  Bir kediye süt verip ; içerken çıkardığı sese ve bıyıklarının bembeyaz oluşuna gülmek….

  Eğer mümkünse bir su kenarında, bir göl çevresinde gezi yapmak…

   Kasım'da aşk gerçekten başkadır. Ne olur; kaldırın gözlerinizi başkalarının hayatlarını bize getiren ekranlardan ve bizi çepeçevre saran kainata bakın. Kainatın aşkına tanık olun….


Yazarın Diğer Yazıları