Ekonomik boykotta hayat var
İsrail kurulduğu günden bu yana Tevrat'taki "öldürmeyeceksin” emrine rağmen üzerinde yaşadıkları toprakların ev sahipleri olan Filistinlileri öldürmeye devam ediyor. Bu katil sürülerinin misafir olarak geldikleri beldelerde; insanların mallarına, mülklerine, arazilerine, paralarına, ırzlarına ve hayatlarına tasallut edebilme cüretinin kaynağı arkalarındaki sınırsız finans kaynaklarıdır.
Yahudi olmayan birinin malına çökmeyi meşru bir hak olarak gören Siyonistler; sapkın inanışlarından aldıkları güçle dünyadaki çok uluslu şirketlerin neredeyse tamamını birbirinden farklı yöntemlerle gasp etti. Ellerindeki büyük para gücüyle Siyonizm hegemonyasına hizmet edecek alanları tümüyle ele geçirdiler. Bu alanlar incelendiğinde;
1- 1700'lü yılların ortasından bu yana finans piyasalarını ele geçirerek devletleri borçlandırıp kamu yönetimleri üzerinde korku imparatorluğu kurdular. Özellikle G-7 ülkelerinin yöneticileri kurulu düzenin güvenlik memurları gibi hareket etmeye başladılar. Düzene karşı gelenleri ekonomik yaptırımlarla tehdit ederek kontrol altına aldılar. Amerikan dolarını finansal bir sopa olarak kullandılar. Tüketim çılgınlığını yaygınlaştırarak bireyleri borçlandırıp ekonomik kölelere dönüştürdüler.
2-Küresel silah şirketlerini ele geçirerek başta Ortadoğu olmak enerji koridorlarında savaşlar çıkarıp terör örgütlerini destekleyerek ülkelerin kaynaklarını yağmaladılar. Siyasal çatışmaları körükleyerek silah şirketlerine alan açarak büyük paralar kazandılar.
3-Dünyadaki sivil toplum organizasyonlarını fonlayarak bu kuruluşları gizli ya da açık olarak Siyonistlerin çıkarlarından başka bir şey düşünemez hale getirerek mankurtlaştırdılar.
4-Küresel medya platformlarını ele geçirerek sosyal hadiselerin Siyonist bir bakış açısıyla yorumlanmasını sağladılar. İsrailli gaspçılara "yerleşimci” diyerek algı kahpeliği yapmaya kalktılar. İsrail'i ayakta tutmak için hiçbir fedakârlıktan kaçınmadılar. Bu alanlarda sağladıkları hâkimiyetle küresel finans kaynaklarının tamamının Siyonist havuzuna akmasını sağlamış oldular. Siyonistlerin çekindikleri tek şey para kaybetme korkusudur.
İslam dünyası ekonomik bir güç oluşturamadığı için Siyonist sermayenin katil markaları Müslümanlardan kazandıkları paralarla Gazze'deki soykırıma sponsorluk yapmaktan çekinmiyor. Her ne kadar 2 miyarın üzerindeki İslam dünyası selin üzerindeki kütükler gibi sağa sola savrulsa da boykotlardan çok korkuyor. Siyonist sermaye kandan beslenir. Ortadoğu'da akan mazlum kanını dindirecek tek şey savaşın finansmanını sağlayan para kaynaklarının kurutulmasıdır. Siyonist iş insanları için ekonomik boykotların tahrip gücü Gazze'ye atılan bombalardan daha büyüktür.
Sonuç olarak mazlumun Müslüman ya da gayrimüslim olmasına bakılmaz, hangi ırktan olduğu sorgulanmaz. Mazlum her yerde mazlumdur. "Ekonomik boykotlardan bize ne" diyenler Gazze'de yaşanan soykırım ateşine odun taşıyanların suç ortaklarıdır.
Soykırımı durduracak en ölümcül silah katillere destek olanların mallarını almamaktır.
Boykot bilincini diri tutalım…
Yazarın Diğer Yazıları