Konyaspor İstediğini Aldı
İMSAK “İ”LERİMİZİN 4. SÜ
Şubat ayı enflasyon verileri merkez bankasının faiz indirim kararını kolaylaştıracak
YAŞA ONU
Şeytanı Ne Davet Eder?
Ramazan’da Sağlıklı Beslenme Önerileri
BEREKET, HUZUR, UMUT...
TERÖR VE TERÖRİZM
DOLDURUŞA GELEN, UKRAYNA GİBİ OLUR.
SURİYEYİ BEKLEYEN TEHLİKELER
28 ŞUBAT POST MODERN DARBESİNİ UNUTMAYACAĞIZ VE UNUTTURMAYACAĞIZ!
Ortadoğu’da Yeni Oyun: Silahla Olmadı, Parayla Dene
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
KIZILDERELİ KATLİAMI
Acı nedir bilir misiniz?
Honda Civic Yenilendi
Eğitim de denetim de şart
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Geçen hafta beklenenler oldu Amerikan merkez bankası FED ve Avrupa merkez bankası ECB arka arkaya faiz indirimlerine gitti. Avrupa'daki şartların yüksek faiz indirimine daha uygun olmasına rağmen; Avrupa merkez bankası ECB'nin faiz indirimi 25 baz puanla beklenenin altıda gerçekleşti. Amerikan merkez bankası FED'in faiz indirimi 50 baz puanla beklentiler dâhilinde gerçekleşti.
İstihdam verilerindeki zayıflama, reel sektör üzerindeki finansman baskısının giderek artması ve muhtemel resesyon korkusu nedeniyle her iki merkez bankası da istemedikleri halde faizleri indirmek zorunda kaldılar.
Amerika'daki seçim süreci, büyük şirketlerin ticari aktivitelerinin istihdam maliyetleri nedeniyle Asya ülkelerine yönelmesi, Ortadoğu coğrafyasındaki belirsizlikler, Japonya'daki finansal kriz, Rusya-Ukrayna savaşının uzaması, gıda ve enerji arz güvenliğinin tehlikede olması; faiz indirim kararlarının beklenenden daha erkene alınmasını hızlandırmıştır.
Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar almayı uman bu kurumlar (FED, ECB), alınan bu kararlarla sıkılaştırılmış para politikalarının talebi öldürmekten ziyade istihdamı ve yatırımları öldürdüğünü bir kez daha test edip görmüş oldular.
Uzun süredir dünyadaki birçok finans entelektüeli para arzıyla oynayarak ekonomik sorunların çözülemediğini; radikal olarak başka yöntemlerin denenmesi gerektiğini gündeme getirmeye başladılar. Son yıllarda yüksek enflasyonla ilgili problemlerin çözümü için talebi öldürmekten ziyade arz kısıtlarına odaklanmak gerektiğini söyleyen ekonomistler; üretim üzerindeki maliyet unsurları hafifletilir, mal ve hizmetlere ulaşım kolaylaşırsa enflasyon sorununun daha kolay ve kalıcı olarak çözüleceğini tartışmaya devam ediyorlar.
Avrupa ve Amerika'da faiz indirim süreçlerinin başlamasıyla birlikte; Türkiye'de uygulanmakta olan mevcut ekonomi politikalarından taviz verilmezse, bu durum döviz kurları üzerindeki baskıyı azalacaktır. Uluslararası finansal tercihler daha cazip bir hale getirecektir. Dış piyasalardan borçlanma maliyetleri düşecektir. Yatırım tercihleri açısında uzun vadeli dış kaynak temini kolaylaşacaktır. Doğrudan yatırımlar hızlanacaktır. Türkiye'nin varlıkları daha değerli olacağı için dışarıya servet transferi azalacaktır.
Batılı ülkelerin para musluklarını açmaya başladığı bu süreçte; ülkemize yönelecek kaynak girişlerini günü kurtarmak için değil, geleceği kurtarmak adına uzun vadeli stratejik yatırımlara yönlendirmek zorundayız.
Top artık Türkiye'nin ayağında…
Şubat ayı enflasyon verileri merkez bankasının faiz indirim kararını kolaylaştıracak
28 Şubat krizi ekonomik bir tezgâhtı
Para piyasaları oyun alanı değildir!
TÜSİAD’çılar topluma ve siyasete ayar vermeyi bırakıp, ülkemizin ekonomik meseleleriyle ilgilensinler
Doların gücü Gazze’yi satın almaya yetmez
Ocak enflasyon verilerinin beklentilerin üzerinde gelmesi faiz indirimlerini sekteye uğratabilir
Ruhun şad olsun ağabey
Enflasyonu düşürmek için talebi öldürmek yerine, üretim arzındaki sorunlara çözüm aramalıyız
Türkiye’nin kredi risk primi CDS’ler daha fazla düşer mi?
2025 yılı toplumsal refahın hissedileceği bir yıl olacaktır