SANAL ALEMDE KAYBETTİKLERİMİZ

Teknolojinin gelişmesiyle hayatımıza giren sanal âlem günümüzde yaşantımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Neredeyse artık gerçek dünyada yaşamıyor ekran ve tuşlara hapsolmuş gibi yaşıyoruz.Güne telefon veya bilgisayar aracılığı ile internetle başlayıp ,günü bu şekilde tamamlıyoruz.

Geçmiş döneme baktığımızda nasıl bir yaşam tarzı vardı, nelerden mutlu olurduk veya zamanı nasıl dolduruyorduk biraz hatırlamaya çalışırsak ,bizi gülümseten anılar bile aklımızın bir köşesinden bize göz kırpabilir. Örneğin çocukluğumuzda sokakta oynadığımız şen ve neşe dolu oyunlar ,kendi çabamızla yaptığımız oyuncaklar ya da arkadaşlarımızla dalıp gittiğimiz akşam oluşunu bile anlayamadığımız tadına doyulmaz vakitler sadece anılarımızı süsleyen günler olarak yerini almış oluyor. Anımsayınca bile gülümsüyor insan değil mi?Bu anılarda her şey gerçek ve hissederek yaşanan şeylerdi.Mutluluk,arkadaşlık ,paylaşmak,oyuncaklarımız,hüzünlerimiz bile gerçekti.Gösterişten ve bir şeyleri ispat etme telaşından uzak o anın mutluluğuyla kalbimiz çarpardı.Işıl ışıl güneş ,mis gibi hava, masmavi bulutlar ,rengarenk çiçekler güzellikleriyle eşlik ederdi bize.Sonbaharda yağmur yağınca sokağa fırlayıp koşturan çocuklar gençler onların mutluluk dolu gözleri yok artık. Kış mevsimini iple çekip kardan adamlarla arkadaşlık eden ,kartopu savaşlarının heyecanını yaşayan üşümüş eller yerini tuşlardan ayrılmayan ellere bıraktı.Baharın coşkusu bile azaldı gönüllerde. Çimlerde yuvarlanmanın mutluluğunu yeni nesil çocuklarımızdan kaçı yaşayabiliyor bilinmez.Papatyadan taç yapmayı kaç çocuk bilip ,istiyor desek o bile unutulmuştur. Burada dile getiremediğimiz hayatın nice güzelliklerini ellerimizle çıkardık yaşantımızdan. Bizler en azından bunları yaşadık ve anılarımız kaldı. Oysa şimdi çocuklarımızın bunlardan ne haberi var ne de ilgilerini çekecek kadar ilginç geliyor onlara.Tabi ki burada tek suçlu teknoloji mi yoksa bu güzellikleri yeni nesillere yeterince taşıyamayan bizlerinde payı yok mu tartışmaya açıktır.Çünkü artık hepimiz sanal dünyanın esaretindeyiz. Sosyal medyada ki paylaşımlarla anlamaya çalışıyoruz birbirimizi.Arayıp hatır sormaya vakit bulamamak bahanesi ile unuttuğumuz arkadaşlarımızı birkaç yorumla hayatımızda ki yerini korumaya bırakıyoruz maalesef. Faydalı yönleri kadar bizden aldıklarının da farkına varırsak her şeyi dozunda ayarlamayı başarabiliriz. Hayat hızlı geçiyor ve tekrarı yok .O yüzden tüm güzellikleri farkına vararak yaşamak ve yaşatmanın ne zararı olabilir ki aksine büyük kazanç olacaktır.Mutlulukları hüzünleri karşı karşıya paylaşmanın doğanın güzelliklerini birebir yaşamanın ,mesajlara sığdırmaya çalışılan duygu ve düşünceleri karşılıklı ifade etmenin yerini başka ne doldurabilir ki ,tabi ki hiç bir şey.

Hayatı gerçek kılmak bizim elimizde. Güne temiz havayı içimize çekerek başlayalım.Güneşi hissedelim.Bu günde nefes aldığımız için şükredelim. Yolumuza karşılaştığımız kişilere Peygamberimizin sünnetlerinin en güzellerinden biri olan selamlaşma yaparak devam edelim.Tebessümü eksik etmeyelim yüzümüzden.Bu basit şey bile hanemize sadaka olarak geçecek unutmayalım.Sanal dünyadan başımızı kaldırıp etrafımıza baktığımızda, hayatı güzelleştirmenin bu kadar kolay ve küçük şeylerde saklı olduğunu görme imkanı yakalarız muhakkak.Güzel anılar biriktirme dileğiyle selametle kalın.


Yazarın Diğer Yazıları