ÇORBA
"Bu akşam çorbayı bizde içelim” yemek davetinin en çok kullanılan mütevazi cümlesidir.
Hazırlanacak olan tek bir çorba değildir elbet ama davetin baş karakteri, sofranın başlangıcı, midenin dostu olan çorbaya sıkıştırılır tüm davetin özeti.
Sadece midenin değil , ruhun da doyurucusudur çorba. Sıcak sıcak içtikçe; evdeysen ev daha bir yuva olur, misafirlikte isen; daha bir samimiyet oturur tüm bedenine ve ruhuna.
Çorba deyip geçme tarihi çok çok eskilere gidiyor. M.Ö 2400 yıllarda Mezopotamya'da bulunan kayıtlarda ilk çorba izine rastlanıyor. Mercimek, arpa gibi tahıllardan yapılan çorbalardan bahsedilmekte.Daha sonra Çin'de bulunan çorba kaselerin tarihi ise milattan önce 20 binlere dayanmaktadır. Bazı yerlerde 6.000 bazı yerlerde milattan önce 9.000 yıllarına ait kayıtlar bulunmuştur.
Anadolu'da her yörenin övündüğü bir çorbası muhakkak vardır. Tüm yörelerin bildiği mercimek başta; Antep'in yuvalaması, lebeniyesi , Konya'nın yoğurt , çiçek bamyası, arabaşı, Kırşehirin kömesi karadeniz'in kara lahanası, Edremit'in kazdağı çorbası, Afyon'un sakala çarpanı, Tunceli'nin şarbibi , Maraş'ın kelle paçası ille de Adana'nın yüksük çorbası…vs..
Hastalıkların ilk doktorudur çorba; çocuklar annelerinin elinde pişmiş tavuk suyuna bir çorba ile sanki iyileşirler.
İnsanın ruhu hastalanmadan vücudu düşmez ya yatağa; işte çorba ruhun ilk tedavisidir , ilgidir, özendir, önemsemektir.
Tanışmadır; ilk gelen apartman- mahalle komşuna hemen sıcacık yapıp kapıdan uzattığındır.
" Benim de çorbada bir tuzum olsun” yardım cümlesidir. Verdiği ile anılmak istemeyen irfan sahiplerinin giriş cümlesi.
Bir hayır yapılacaksa bir gönül alınacak bir yere sarılacak aksa çorba tüm yardımlaşmanın parolasıdır.
Depremde yıkılan 11 vilayetimiz için kullanmıştık.
" Hadi çorbada bir tuzumuz olsun” Şimdi; susuz , aç , evsiz kalan Gazze için diyoruz.
Her birimiz elindeki imkanla davransın. Ruhlar tamir olsun, tanış olsun..
Çorbada tuzumuz olsun………….
Yazarın Diğer Yazıları