Ramazan-ı Şerif Yaklaşırken

Müslüman âlemi için mübarek ve değerli sayılan Ramazan-ı Şerif ayına kavuşmamıza sayılı günler kaldı.'' On Bir Ayın Sultanı ‘'olarak da andığımız bu mübarek ay ,rahmetle,bereketle,mağfiret ve aflarla dolu geliyor. Sağnak sağnak huzur huzur getiriyor bizlere. Rabbimize yakınlaşmamıza açılan kapıların anahtarı geliyor.Bir çok müjdelerle gelen bu güzel misafiri biz nasıl karşılamalıyız ,bu lütuflardan istifade etmeye hazır mıyız bir değerlendirme yapmanın tam da zamanıdır .

Ramazan-ı Şerif bir şeylere başlamak isteyenler ve bazı şeylerden uzaklaşmak isteyenler için bir rehber niteliği de taşır. Uzaklaşılması gerekenler bizi Rabbimizden uzaklaştıran herşey olmalıdır.Günahlar ,hırslar,zulümler,kötülük ve bencillikler ve tabi ki bunların başında nefsimiz olmalıdır.Nefsi terbiye eden en güzel öğretmen de oruç ibadetidir.Oruç sadece belirli saatlerde aç kalarak yapılan bir ibadet olarak görülmemelidir.Bir çok eylemi birleştirerek yapılması gereken bir ibadettir.Hem maddi hem manevi yönlerle de tamamlanması gerekmektedir.Yukarıda saydığımız hoş görülmeyen hasletlerden uzak durmadıkça orucumuz Rabbimize layık bir oruç seviyesine ulaşayamayacaktır. Davranış ve düşüncelerde bütünlük sağlanması burada devreye girmektedir. Örnek verecek olursak ;Bir yanda oruç tutarken diğer yanda hırsızlık yapılması ,mazluma eziyet edilmesi,din kardeşine haset etme ,paylaşımdan uzak durma gibi davranışları hayatımıza katamıyorsak tuttuğumuz oruç kuru bir oruç olacaktır.Baharın gelip etrafı çiçeklerle donatması gibi ,bereket her yeri yeşertirken çorak kalan topraklar misali oruçlarımız da bereketsiz kalmasın .Orucumuzu makbul oruçlardan kılmak ,onu en güzel hasletlerle süsleyerek yolcu etmek için hayatımıza çeki düzen vermek bu günler yaklaşırken bu fırsatları değerlendirmek yararımıza olacaktır.En çok yapılan yanlış hareketlerden biri de gıybet belasını hafife almaktır.Hem oruçlu olacağız hem mümin kardeşimizin hakkında ileri geri düşünceleri dile getirmeye devam edeceğiz.İşte gıybet en çok gaflete düşülen tehlikelerin başında yerini almaktadır.

Yeni başlangıçlar yapalım dedik bu mübarek ay yaklaşırken. Neler yapabiliriz şöyle bir düşünelim. Tövbe etmekle başlayabiliriz. En güzel temizlenme ve arınma ve Rabbe yakınlaşma yolunu tövbe bize açacaktır. Rabbimiz samimi olan her kulunu kesinlikle kapısından boş çevirmeyecektir. Diğer güzel hasletlerden biri de namaz kılmıyorsak namaza başlamak ve kazaya kalan namazlarımız varsa bunları eda etmek olacaktır. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür. Yardımlaşmayı çoğaltmak, kırgın gönülleri mutlu etmek, soframızı Müslüman kardeşlerimize açmak, sevgiyi, merhameti yaygınlaştırmak görevlerimiz arasında olmalıdır. Peygamber Efendimiz bir Hadisi Şeriflerinde ‘'Recep Allah'ın ayıdır. Şaban benim ayımdır. Ramazan ümmetimin ayıdır buyurmuşlardır.(Aclûnî Keşfül Hafâ 1/423) Bu Hadisi Şerif'te de bahsedildiği gibi bizler için önemi vurgulanmıştır. Bizler yapacağımız her ibadetin karşılığını iki kat almış olacağız Bundan güzel fırsat bulunmaz kesinlikle.

Ramazan –ı Şerif huzur iklimini yaşamamıza vesile olmak için geliyor. Bu iklimde Asrı Saadetin hûşûsu var, ikramların en güzelleri var mükafatların en güzelleri var. Tevekkülün dinginliği, sabrın tadı var. Bayramların neşesi coşkusu var. Hepimizin dolu dolu geçireceği, Rabbimize yakınlaştığımız sevaplarımızın bol olduğu bir Ramazan –ı Şerif geçirmemiz duası ile …

 

Bereket geldi seninle âleme Mahyalar göklerde ışıldar durur

Sabır ve şükre oldun vesile Mutluluk yüzlere nasıl da vurur

Yılda bir kez misafirsin diye Teravih namazı ne güzel olur

Hoş geldin haneme Şehr-i Ramazan Hoş geldin gönlüme Şehr-i Ramazan

 

Sahurda sevinçle beklerim seni İftarda yaşanır sonsuz bir neşe

Teheccüdler kılınır hep dizi dizi Sevgi merhamet doldu dört köşe

Mutluyuz seninle bırakmadın bizi Lokmalar paylaşılır kardeşçe

Hoş geldin geceme Şehr-i Ramazan Hoş geldin soframa Şehr-i Ramazan


Yazarın Diğer Yazıları