Zeki Oğuz

Yazarlığa başladığım zamandan beri bildiğim ve TYB’ye üye olduktan sonra sık sık görüştüğüm; alçakgönüllü, kendi halinde, kimseye zarar vermeyen… tam anlamıyla; “adam” olarak niteleyebileceğimiz bir insan Zeki Oğuz!
TYB Konya Şubesi’nin planlayıp programladığı; “Yazacak Çok şeyimiz var” isimli gezilerde, sevgili oğuz’un kimseyle ağız dalaşına, münakaşaya, tartışmaya girdiğini, kavga ve dövüş yaptığını görmedim. Boynunda bir fotoğraf makinesi, mola verilen yerlerdeki manzara resimlerini çekmek en büyük merakı! Hele “YÖRÜKLERİ” görünce mutlaka resimlerini alır.
Hiç unutmam; yine TYB’nin organize ettiği Niğde/Çamardı gezisinde otobüsü durdurup, yoldaki sepetçilerin resimlerini çekmek için aşağıya indi ve uzun zaman her yönden görüntülerini aldı! Oğuz’un bir adı da; “Gezgin”dir.  
Zeki Oğuz,1951 yılında Konya/ Sille Tatköy’de doğdu. İlkokulu köyünde, erkek Sanat Okulu’nu konya’da okudu. Erkek Sanat Okulu Lise 1. Sınıfından ayrıldı.
  Gazeteciliğe 1968 senesinde Yeni Konya Gazetesinde başladı. Yeni meram, Konya Postası, Manşet, memleket gazete ve dergilerde Köşe Yazıları yazdı. Halen memleket gazetesinde yazarlığını sürdürüyor.
Siyah/Beyaz, Cumhuriyet gezi ekinde, Konya Ticaret Odası yayını olan İpek Yolu dergisinde gezi yazıları yayınlandı.
1970 yılında ilk şiir kitabını yayınladı. Öyküye yöneldi. İlk öykü kitabı “Bebek” 1981 yılında çıktı.
Öykülerini; Varlık, Soyut, İnsancıl, Gerçek Sanat, Berfin Bahar, Çalı dergilerinde yayınladı. Burada Çalı dergisi hakkında ve bu dergiye verdiği özenden biraz da olsa söz etmek istiyorum. Bendeniz ne zaman Zeki Oğuz ile görüşsem, ne zaman çalışma ofisine gitsem mutlaka “ÇALI” dergisiyle meşgul olduğunu görürdüm. 1997 yılında “KONYA ÇALI KÜLTÜR SANAT DERGİSİ” adıyla yayınlamaya başladı. 100 sayı olunca 2007 yılında bırakmak zorunda kaldı. Çünkü sadece kendi imkânlarıyla, kendi parasıyla yayınlıyordu. Kimseden reklam almıyordu, daha doğrusu alamıyordu. Ama direndi, dayandı, azmetti, yılmadı, sabır gösterdi! Bu azmi sebebiyle kendisini kutluyorum.
1989 yılında Fotoğraf sanatıyla ilgilenmeye başladı. Karma sergilere katıldı. 27 tane kişisel sergi açtı.
Zeki Oğuz’un birçok eseri bulunmaktadır. Her Kitap İmza gününde, Oğuz’a kitaplarını imzalatanların sayısı epey olur. Gelenlere bilgi vermekten, açıklama yapmaktan çekinmez. Bir çeşit öğretmenlik yapar! Yörükler konusunda birikimli bir yazar arkadaşımızdır.
Eserlerini şu şekilde sıralayabiliriz;
1. Kavgadayız her Saat (Şiir 1970)
2. Bebek (Öykü 1981)
3. Hayrat (Öykü 1. Baskı 1990, 2. Baskı 1992)
4. Adem’in Kaburga Kemiği (Öykü 1994)                   
5. Yüreğimi Getirdim Armağan (Öykü 1995)
6. Ürkek Bir keklik (Öykü 1995)
7. Gezgin Yürek (Şiir 1. Baskı 1992, 2. Baskı Şafak Oğuz’un fotoğrafları ile 2005)
8. Miço (Öykü 2009)        
Yazarlık, bir tutku. Yazarlık; bir sevda. Yazarlık; eli kalem tutan, duygu ve düşüncelerini anlatma, olaylara yorum katma, sorunlara çözüm bulma arzu ve isteğinde olan her okuma meraklısı, kitap kurtlarının uğraş alanı olmalıdır. Hele hele; öğretmenlerin, edebiyatçıların vazgeçemeyeceği bir güzelliktir!