Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
AİLE VE MUALLİMLİK
FEDAKÂR, DAVA ADAMI EĞİTİMCİLERİMİZİN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜ KUTLUYORUM
İnce Minaremizi İsteriz
İNSANIN KÖLELEŞTİRİLMESİ VE YENİDÜNYA DÜZENİ
FIRSAT
KURTULUŞ İSLAM’DADIR…
Üzerimize boca edilen kötü haberler
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
2025 yılında döviz kurlarında dalgalanmalar(volatilite) yaşanır mı?
Ebu’l-Ala el-Ma’arri’nin Risaletu’l-gufran Adlı Eseri
Beyşehir Gölü’nde Suyun ve Emeğin İzinde
ABD’nin Ortadoğu Haritası
Alfa Romeo Junior
Organize İşler
Konyaspor Sezonun En İyi Oyununu Oynadı
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
Günümüzde Irak, İran, Suriye, Lübnan, İsrail, Filistin ve -kısmen de- Türkiye gibi ülkelerin de içinde bulunduğu bu bölgenin genel adı olan Ortadoğu, tarih boyunca gerek stratejik konumu ve sahip olduğu maddi zenginlikler gerekse de tüm semavi dinlerin mensupları için ifade ettiği önem ve manevi yönü açısından çok büyük bir değere sahip olmuştur.
Dünya petrol rezervlerinin yaklaşık üçte ikisinin (% 65.3), dünyada bilinen doğalgaz rezervlerinin ise üçte birinden biraz fazlasının (% 36.1) Ortadoğu'da bulunması bölgenin neden maddi yönden bu kadar değerli olduğunun göstergesidir. Bu cazibe nedeniyle bölge geçmişte, birçok mücadele, savaş ve güç oyunlarına tanık olmuştur.
Bölgenin tarihi geçmişini incelediğimizde, Ortadoğu olarak adlandırılan coğrafyanın belli başlı birkaç önemli şehir merkezinin, her dönemde tüm dünyanın gözünün üzerinde bulunduğu merkezler olduğudur. Bunlardan biri Kudüs'tür. Manevi değeri çok büyük olan bu şehir, pekçok büyük savaşa tanıklık etmiş ve birçok kez de farklı yönetimlerin hakimiyeti altına girmiştir. İçinde bulunduğumuz yıllarda Kudüs, dünya kamuoyunda sıcak bir gündem oluşturmaktadır. Üç Semavi dinin de mensupları için büyük önem arz eden bu şehir, bu yönüyle de farklı bir önem kazanmaktadır.
Bir diğer önemli şehir, İstanbul'dur. Yüzyıllar boyunca pek çok devletin sahip olmak istediği bu değerli şehrin fethi Osmanlı'ya nasip olmuştur. Tüm dünya devletleri üzerinde bıraktığı olumlu etkiler, günümüzde halen konuşulan Osmanlı İmparatorluğu'nda 500 yıla yakın bir süre boyunca yönetim merkezi olmuş bu şehir, günümüzde de gerek yeri ve stratejik önemi, gerek tarihi ve kültürel birikimiyle geçmişteki misyonunu halen sürdürmektedir.
Ortadoğu'daki önemli şehir merkezlerinden bir diğeri Şam ismiyle geçen ve kelime anlamı itibariyle Mekke ve Medine şehirlerini de kapsayan bölgedir. Bilindiği üzere, her yıl milyonlarca Müslüman hac vazifelerini yerine getirmek ve Peygamberimiz (sav)'in yaşadığı kutsal toprakları görebilmek için bu bölgeyi ziyaret etmektedir.
Ortadoğu'yu genel anlamda tekrar ele alacak olursak bu bölgede tarih boyunca Yüce Allah'ın pek çok kutlu elçisi yaşamış ve Rabbimiz'in emirlerini insanlara tebliğ etmişlerdir. Müslümanlar, Yahudiler ve Hıristiyanlar için kutsal kabul edilen birçok ibadet merkezi de bu bölgede bulunmaktadır. Bununla beraber, Allah'ın risâletini tebliğ eden mübarek elçilerin yaşadığı bu kutlu mekânlar geçmişte son derece mucizevi olaylara da şahitlik etmişlerdir. Bu bölge, aynı o dönemlerde olduğu gibi, "dünya tarihinin muhteşem dönemi" olarak nitelendirebileceğimiz ahir zamanda da pek çok önemli olayın yaşanacağı bir merkez olacaktır. Gerçekten de günümüzde tüm dünyanın gözü bu bölgede yaşanan sıcak gelişmeler üzerindedir. Gerek "Büyük Ortadoğu Projesi"yle, gerek Irak Savaşı'yla bölge, sürekli olarak dünya kamuoyunda gündem teşkil etmektedir.
Kuran'da peygamberlerle ilgili verilen bilgilere bakıldığında, ismi geçen peygamberlerin büyük çoğunluğunun tebliğ görevlerine günümüzde Ortadoğu olarak bilinen topraklarda başladıkları görülmektedir. Bu özelliği nedeniyle Ortadoğu bölgesi peygamberler yurdu olarak da adlandırılmaktadır. Hidayet önderleri olan peygamberlerin yaşadıkları yerlerdeki insanlar birçok mucizenin de bizzat şahitleri olmuşlardır.
Bu bilgiler ışığında baktığımız zaman; Mısır’daki olaylar, Suriye’nin kan gölüne dönmesi… bu yöreye yıllarca hakim olmuş, hakim olduğu süre içinde insanlara huzur vermemiş olan İsrail’in artık yetkisinin elinden alındığı, bir daha Orta Doğu’da terör yapamayacağı, Müslümanları birbirine kırdıramayacağı gerçeğini yansıtmaktadır!
Peygamberlere yurtluk yapmış, onlara kucak açmış bu kutlu yerlerin insanlarının, başta TÜRKİYE olmak üzere ve liderin de TÜRKİYE olmasını istemeleri boşuna değildir! Önümüzdeki zaman- çok kısa bir azmandan söz ediyorum- İslam’ın hâkimiyetini göstermektedir! İslam hâkim olduğu zaman; adalet, barış, kardeşlik, huzur, terörsüz bir dünya… kaçınılmazdır!
AİLE VE MUALLİMLİK
“KEŞKE” DEMEMEK İÇİN
NE KADAR SAMİMİYİZ?
MIZRAK ÇUVALA GİRMEZ
MANKURTLAR
SELÇUKYA NELER YAPIYOR?
GÖNÜL FATİHLERİ
16 KONYA EFSANESİ
ERENLER DÜNYASI
VAKT-İ MUHABBET