Türkiye’ye çelme takmak, ayağına pranga vurmak, kalkınmasına mani olmak, terörden arınmasının önüne geçmek, halkına acımasızca bomba atmak ve benzeri olaylara karışanlara gerekli cezanın verilmesi… her aklı selimin arzusudur.
Türkiye’nin yaşadığı en ağır, en unutulmaz ve affedilmez olayı; 15 Temmuz 2016 tarihli kahpe darbe girişimidir! Halkımızın milli şahlanışı, ülkesine olan sevdası sayesinde meydanlara akın etti! Yurdun her yeri Türk bayraklarıyla, marşlarla inledi! Vatanına âşık olanların dilinde; dualar var, gözyaşı var, darbeci hainlere öfke ve hınç var!
Bir kadın; “Ey Fetö, senin, kendi ellerimle kanını içeceğim, gel buraya hain, gel, gel. Neden oradasın? Sana paralarımızı, sadakalarımızı, kurbanlarımızı, zekatlarımızı… bize kurşun atasın, millete bomba yağdırasın, ülkene ihanet edesin diye mi verdik? Gel şerefsiz, buraya gel!” diye haykırıyordu!
Yurdum, sık sık hainlerin saldırısı ile baş başa kalıyor! Halk; “idam geri gelsin, vatana ihanet edenler ölümle cezalansın, idam olursa, kim böyle bir girişime kalkarsa cezasını idamla çekeceğini bildiği için çekinir” diyor.
Yıllarca AB’ye girmek için yoğun bir mücadele içindeyiz! Öyle de, onlar ne diyor; “sizi AB’ye almayacağız!” hatta müttefikimiz olan ABD, teröre destek veriyor! Darbe girişimine senaryo hazırlıyor! Haberlere çıktı, basına yansıdı. Bize müttefik olan ülke, “idamı getiremezsiniz” diyor, fakat kendisinde idam cezası uygulanıyor! İşte örnek;
ABD 39 YILDA 7 BİN 870 KİŞİYİ İDAM ETTİ
ABD’de 50 eyaletten 31’in de idam cezaları halen uygulanıyor. ABD Death Penalty İnformation Center verilerine göre 1977-2015 yılları arasında 7.870 kişi idam edildi. 2016 yılı sonuna kadar 15 idamın; 2017’de 14, 2018’de 8, 2019’da ise 7 idamın infazı için karar alındı. Suçlanan kişilerin hangi tarihte idam edilecekleri dahi mahkeme tarafından belirlenmiş durumda...
Halkımız, vatanına sahip çıktı, sahip çıkmaya da devam ediyor! Şimdiye kadar ülkenin sırtına geçirilmeye çalışılan “deli gömleklerini” çıkarmak için, aynen Kurtuluş savaşında, Çanakkale’de gösterdiği kahramanlığı gösterdi! Milletin gönlünde; idamın geri gelmesi yatmaktadır.
Şu anda Anayasamızda idam yok. Ama bu, idamın olmayacağı anlamına gelmez. Bu ortam gayet müsait! Bütün partiler birleşerek anayasayı değiştirip, idamı geri getirebilirler. Şu kritik ve hassas ortamda partilerin, “hayır” diyeceklerini sanmıyorum. Eğer hayır derlerse seçmenden tepki alırlar.
Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımız; Alman ARD Televizyonu'na "Dünyanın birçok yerinde idam cezası var. Demokrasilerde söz halka ait. Halk idam diyor. Türkiye'de krallık yok. Biz demokratik hukuk devleti içerisinde halkın isteklerini görmezden gelemeyiz. Halk diyor ki biz 'idam istiyoruz.' Bu olup bitenleri görmezden gelemeyiz. İdam cezası için Meclis adım atarsa gereğini yaparız. FETÖ'nün ne şekilde yönetildiğini biliyoruz. Biz mülteciler konusunda sözümüzün arkasındayız. Avrupa'daki hükümetler bize samimi davranmıyor. Vize serbestisi konusunda verilen sözler yerine getirilmiyor. Türkiye ekonomik olarak birçok AB ülkesine kıyasla çok daha iyi durumda. İslam'la terörü yan yana getirirseniz bu çok yanlış bir ifade olur. Almanya teröristlere destek veriyor! Teröre karşı ortak mücadele edilmesi gerek. Teröristler bize iade edilmiyor." Dedi.
CHP’nin, 24 Temmuz’da İstanbul’da yaptığı miting, takdire şayandır! Burada çok önemli bir husus var; 15 Temmuz darbe girişiminde, milletçe kenetlenmeye, kol kola girmeye, yan yana gelmeye, birlikte hareket etmeye doğru bir adım atılmıştır! Bu darbe girişimi; memleketimizin selameti, bağımsızlığı, kalkınması için kararlı bir adım atılmasına vesile olacaktır! Artık, Türkiye’de; daha önceleri olduğu gibi darbelere yer yoktur!
Ama bu, şu anlama gelmez, bu hainlerin ne yapacağı belli olmaz! Öyleyse saflarımızı sık, düzgün tutmak, kardeşliğimize vurulmak istenen darbelere, birlikteliğimize sıkılan kurşunlara karşı göğsümüzü siper etmeye mecburuz. Dünden ibret alarak, ileriye kararlılıkla, sabırla, azimle ve samimiyetle davranıp vatana sahip çıkmalıyız.