VAKT-İ MUHABBET
SURİYE’NİN YENİ DÜZENİ İÇİN TAVSİYELER
SURİYE’DE YAŞANANLARIN TAHLİLİ
Nasrettin Hoca’nın İzinde:AKŞEHİR
Hainliğin kitabı yeniden yazılıyor
Faiz indirimleriyle ilgili süreç erkene çekilir mi?
SELFİE Mİ?
ŞEB-İ ARÛS YOKSA ŞEB-İ URS MU?
Zıtlıkların Ortasında Vasatı Bulmak
Merhaba Yeni Suriye
Futbolun Yazılı Olmayan Kuralı…
Penaltı Olacak Ne Gördünüz?
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -1-
İNSAN OLMAK VE İNSAN KALABİLMEK İÇİN…
BAŞARI; ÇALIŞMAKLA MÜMKÜNDÜR
SURİYE’NİN BÖLÜNMESİ
BAĞIŞIKLIĞINIZI BESİNLERLE GÜÇLENDİRİN
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
Alfa Romeo Junior
KONYALISIN ETLİEKMEK
Çok güzel temennilerimiz, anlamlı deyişlerimiz var. Bunlar bizi hayata bağlar. Bu güzellikler sayesinde ümitvar oluruz. Muhabbeti kaybettiğiniz zaman hayatın güzelliğini kaybederseiniz. O güzelliklerden birkaç örnek:
"Vakti şerifleriniz hayrola, hayırlar fethola, şerler def ola”, "Yarısına kadar boş bardak değil, yarısına kadar dolu bardak”, "Umutsuz olma, ne umutlar var, karanlığa gitme ne aydınlıklar var”, "Allah, hayırını versin”, "Allah derdini alsın”…
Muhabbet Faslı
Zerreden küreye söz dile gelir,
Sohbetin aşkıyla saz dile gelir,
Gönüller fetholur öz dile gelir,
Hicranı bitirir muhabbet faslı!
Bülbüller meşk eder gülün dalında,
Mecnun'lar mest olur Leyla dilinde,
Hakkı sevenlerse Allah yolunda,
Hasreti bitirir muhabbet faslı!
Rabbimiz insanları yaratmadan önce; "Ben sizin rabbiniz değil miyim?” diye sorduğu soruyu; -"Bela” diye cevaplamış ve böylece bir sorumlulu üstlendik. Hiçbir insanın bu yönüyle görvden kaçma, sorumsuz davranma gibi bir özelliği yoktur. Aslında bu yönü kapalıdır insanın. Çepeçevre rabbimizin ilahi arazisindeyiz. Kimsenin bu araziden dışarı çıkma lüksü yoktur. Zaman zaman, günahlara girme, hatalar yapma, dünyayı kan ve gözyaına boğma hamakatları yaşanıyorsa da, bunlar asıl değil sonradan olan çıkmalardır. İnsanın özünde inanmak, güzellik, iyilik ve hizmet vardır.
Yan çizmek, savsaklamak, görevi kötüye kullanmak, huzursuzluk çıkarmak, işleyen nizamı bozmak, yeryüzünde fesat meydana getirmek… Allah'ın kullarına yakışmayan bir hususiyettir. İnsani özellik; okuyan, yazan, aklını ve alnını terleten varlıklara yakışmaz.
1976 yılında öğretmenliğe başladım. Yurdumuzun çeşitli şehirlerinde ve yurt dışında öğretmenlik ve yöneticilik nasip oldu. Öğretmenlik, eski adıyla; "Muallimlik” bir peygamber mesleğidir. Aslında her meslekte peygamber izi ve peygamber uğraşısı mevcut.
Bugüne kadar çeşitli gazete ve dergilerde sayısı binleri aşan makale ve deneme yazılarım mevcut. Toplumu ilgilendiren hepimizin yapması zorunlu olan, "olmazsa olmaz” cinsinden hayati öneme haiz yazılarımı toparlayıp; "Vakt-i Muhabbet” adıyla kitaplaşatırmayı arzuladık.
Yaptığımız sohbetlerde, verdiğimiz söyleşi ve konferanslarda, halkımızla çay muhabbetleri yaptığımızda durmadan ve sık sık dile getirdiğimiz; "Hayat veren prensipler” olan Rahmani ilkelerin toplamından ibarettir bu yazılarım.
Sınavdayız Hep!
Hak'la ezelde sohbetimiz var,
O sözden beri sınavdayız hep,
"Rabbiniz değil miyim” dedi yar,
O sözden beri sınavdayız hep!
Misak-ı evvel bu ahd-i elest,
Kûy-i muhabbet bu akd-i elest,
İlahi hitap bu vakt-i elest,
O hazdan beri sınavdayız hep!
Bîganeyim her an "la” diyene,
Sevdalıyım hep "illa” diyene,
"Kelamullahı anla” diyene,
O hızdan beri sınavdayız hep!
Müstakim sırat kazanan bir yol,
Ebede kadar uzanan bir yol,
Can kullarıyla bezenen bir yol,
O nazdan beri sınavdayız hep!
Bela pişirir vuslata taşır,
Bu dünya fani hasrete taşır,
Düşman çoğaltır kesrete taşır,
O özden beri sınavdayız hep!
VUSLATININ 751. YILINDA MEVLANA
HER ZALİM CEZASINI ÇEKECEK!
TEVHİD’İN HAYATA YANSIMASI
PAYİTAHTA RUH VERENLER
TASALANMAK DA SEVİNMEK DE SİZİN ELİNİZDE
KİTAPLAR BATI’YI “KURTARICI”(!) GÖSTERDİ
DELİLER, DAHİLER, KAPILAR, KÖPRÜLER SEN BEN O
AİLE VE MUALLİMLİK
“KEŞKE” DEMEMEK İÇİN
NE KADAR SAMİMİYİZ?