UBUNTU

 

 

"YAŞADIKÇA” kitabımdan;

 

Afrika'da çalışan bir antropolog bir kabilenin çocuklarına bir oyun oynamayı önerir. Oyun basittir. Çocukları belirli bir yerde yan yana sıraya dizer ve açıklar:

"Herkes karşıdaki ağaca kadar tüm gücüyle koşacak ve ağaca ilk ulaşan birinciliği kapacak. Ödülü ise yine o ağacın altındaki güzel meyveleri yemek olacak.”

Çocuklar oyuna hazır olunca, antropolog oyunu başlatır. İşte o anda bütün çocuklar el ele tutuşur ve beraberce koşarlar. Hedef gösterilen ağacın altına beraber varırlar ve hep beraber meyveleri yemeye başlarlar.

Antropolog şaşırır ve çocuklara neden böyle yaptıklarını sorar. Aldığı cevap hayli manidardır;

-"Biz ubuntu yaptık...”

Yarışsaydık, aramızdan sadece bir kişi yarışı kazanacak ve birinci olacaktı. Nasıl olur da diğerleri mutsuzken yarışı kazanan bir kişi ödül meyveyi yiyebilir? Oysa biz ubuntu yaparak hepimiz yedik. Ubuntu bizim dilimizde "Ben, biz olduğumuz zaman Ben'im demek."

Güney Afrika'da "ubuntu”, Uganda ve Tanzanya'da "obuntu”, Zimbabve'de "unhu” diyorlar. Ubuntuya bizim dilimizde bir anlam giydirecek olsak sanırım "Nezaket, hoşgörü ve birlik” bir başka anlamıyla ‘İsar' ismi yakışır. Cömertliğin en üstün şekli îsâr'dır. Îsâr, terim anlamı olarak şöyle tarif edilir: Kendi kişisel ihtiyacı bulunmasına rağmen malını başkasına vermek veya onun ihtiyacı için sarf etmektir.

Ubuntu; "Ben yerine biz”.

 

İslâmî anlayışın özünde yer alan bir hususiyet. Sevgili peygamberimiz; "Komşusu açken tok yatan bizden değildir” derken, Hz. Mevlana'nın yedi öğüdünü hatırlamamak mümkün mü? Ne diyordu Mevlana;

 

1.Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.

2.Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.

3.Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.

4.Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.

5.Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.

6.Hoşgörülülükte deniz gibi ol.

7.Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.

 

Hepimiz Ubuntu yapabiliriz. İnsan olarak bu günlerde Ubuntuya ne kadar çok ihtiyacımız var. Ubuntu yapan elleri kimse kıramaz. Ubuntu ile hareket edenlere kimse meydan okuyup sömürme durumunda bırakamaz. Ubuntu; zamana, zemine, coğrafyaya, iklime, ırka, cinsiyete bağlı değildir. Ubuntunun yaşı olmaz. Fakat Ubuntu için sapasağlam bir iman, sabır, azim, kararlılık gerekir.

 

 

Kara Kıtanın Çocukları!

 

Ortada tencere, sudan bir çorba,

Kara kıtamızın, beyaz gözleri,

Bedeni açıkta, yırtıkça urba,

Canlar kâinatın, siyah nazları!


Elinde ne var ki, karın doyursun,

İncitmeyerek ver, her an övünsün,

Cömert elini ser, cana duyursun,

Karını doyunca hep, güler yüzleri!


Yok asla gıdası, içecek suyu,

Harap köyü semti, ezilmiş boyu,

Böyle yaratmış Rab, siyahtır soyu,

Vicdanı tertemiz, tatlı sözleri!


Her an sömürüldü, hain ellerle,

Sövüldü, dövüldü, kötü dillerle,

Yurdundan kovuldu, batıl yollarla,

Özgürlük gitse de, kalır özleri!

 

 

(14 KASIM 2023)

 


Yazarın Diğer Yazıları