Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
AİLE VE MUALLİMLİK
FEDAKÂR, DAVA ADAMI EĞİTİMCİLERİMİZİN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜ KUTLUYORUM
İnce Minaremizi İsteriz
İNSANIN KÖLELEŞTİRİLMESİ VE YENİDÜNYA DÜZENİ
FIRSAT
KURTULUŞ İSLAM’DADIR…
Üzerimize boca edilen kötü haberler
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
2025 yılında döviz kurlarında dalgalanmalar(volatilite) yaşanır mı?
Ebu’l-Ala el-Ma’arri’nin Risaletu’l-gufran Adlı Eseri
Beyşehir Gölü’nde Suyun ve Emeğin İzinde
ABD’nin Ortadoğu Haritası
Alfa Romeo Junior
Organize İşler
Konyaspor Sezonun En İyi Oyununu Oynadı
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
Konya; kültür, edebiyat, sanat, tarih, ilim ve gönül dünyamızı süsleme açısından önde giden şehirlerimizdendir. Selçuklu Kültür sokağı, bu açıdan her kültür insanının öncelikli uğrak yeri olmuştur. Neresi mi burası? Kültür parkın yanında, TYB'nin bulunduğu alan. Bir çok dernek, vakıf, gönüllü kuruluşların yer aldığı Konya/Selçuklu Kültür Sokağı!
Yeni Konya gazetemizdeki yazılarımı takip eden kardeşlerim hatırlayacaklardır. Sık sık söylediğim bir söz vardı; "Yukarıda sözünü ettiğim yerlerde derneklerin, vakıfların ve gönüllü kuruluşların yer almasının yerinde olacağı, her kültür âşığının buralarda gönül âlemini süslemeye yönelmesinin güzel olacağı…”.
Sağ olsun Büyükşehir belediyemiz bu konuda hassas davranmış ve gerçekten güzel bir ortam oluşturmuştur. Her hafta burada; Kültür sohbetleri yapılmaktadır. Özellikle "Kılıçaslan Konferans salonu” büyük bir ihtiyacı gidermektedir. İster dernek, ister vakıf ve isterse bağımsız ve kişisel olsun, konferans, söyleşi, panel ve sohbet yapmak isteyenlere açık bir mekan burası.
Bu cümleden olmak üzere Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesinin Konya Büyükşehir Belediyesinin katkılarıyla gerçekleştirdiği kültürel etkinlikte bu hafta Dr. İsmail Doğanalp'in sunumuyla "Dârü'l- Muallimât'ın Konya Yaşamına Katkıları” konuşuldu.
65 yıllık bir faaliyet süresine sahip Dârü'l- Muallimât'ın (Konya Kız Öğretmen Okulu'nun) teşkilat yapısı, eğitim-öğretim, disiplin durumu, sosyal, kültürel ve sportif etkinliklerini incelediğini ifade eden Dr. İsmail Doğanalp; "Konya Darü'l-Muallimat'ı Osmanlı Devleti'nin son döneminde(1915) bir ihtiyaçtan doğmuş, I. Dünya Savaşı, Kurutuluş Savaşı ve Cumhuriyetin İlk yıllarında büyük zorluklara ve imkânsızlıklara rağmen açık tutulmuş, eğitim-öğretime devam etmiştir.
Konya Kız Öğretmen Okulu yönetimi; müdür, müdür yardımcısı ve müdür yardımcıları ile epğitim şefinden oluşmakta, eğitim-öğretim öğretmenlerce gerçekleştirilmekte, diğer hizmetler iç hizmetler şefi, memur ve hizmetli ile diğer görevliler tarafından yürütülmüştür.
1915 yılında açılan okul; ilkokulundan sonra öğrenim süresi 5 yıl iken, 1932-1933 öğretim yılında ilk üç yılı orta kısım, diğer üç yılı mesleki sınıflar olmak üzere 6 yıla çıkarılmış; 1950-1951 öğretim yılında orta kısım kaldırılarak üç yıl süreli mesleki sınıflar faaliyetlerine devam etmiş; 1970-1971 öğretim yılında 4 yıla çıkarılmış; 1973-1974 öğretim yılında tekrar 3 yıla indirilmiş ve mezunlarından öğretmenlik hakkı alınarak lise diploması verilmiştir.
İlk açıldığı yıllarda görülen derslerdeki çok çeşitlilik Cumhuriyet'in ilk döneminde bir standart oluşturulmuş, staj ve uygulamalara önem verilmiştir. Konya Kız Öğretmen Okulu, öğretmen yetiştirmenin ve yatılı olmanın verdiği bir disiplin şuuru ile yönetilmiş, 65 yıllık tarihi boyunca yalnız bir öğrenci okuldan atılmış ve iki öğrenci de birer yıl süreyle okuldan uzaklaştırma cezası almıştır. Bu, takdire şayan bir durumdur.
Eğitim-öğretime başlandığı yıllarda az olan öğrenci sayısı, Cumhuriyet Dönemi'nde yatılı öğrencilerin de kabul edilmesiyle artış göstermiştir. İlk dönemlerde şehir ve ilçe merkezlerinden daha çok öğrenci gelirken 1940-1950 ve 1960'lı yıllarda köy ve kasabalardan gelen öğrenci sayısında artış kaydedilmiş, 1970'li yılların sonuna doğru okulun lise statüsüne çevrilmesiyle yeniden şehir ağırlıklı öğrenciler kaydolmuştur. Köy Enstitüleri'nden farklı olarak Konya Kız Öğretmen Okulu, dönemler itibariyle hem şehirli, hem de kasaba ve köy kökenli öğrencilere eğitim-öğretim hizmeti vermiştir.
Yatılı okulların özelliği olarak sosyal ve kültürel etkinliklere büyük önem verilmiş, yapılan müsamere, münazara ve defileler yanında, açılan sergilerle öğrencilerin yetenekleri geliştirilmeye çalışılmış, aynı zamanda halkı bilinçlendirme ve halkla bütünleşme noktasında önemli gayretler sarf edilmiştir. Mesleki duygu ve ideallerin güçlendirilmesi maksadıyla da mesleğe giriş günü, öğretmen okullarının kuruluş yıl dönümü törenleri ve aşure günleri tertip edilmiştir.
Öğrencilerin beden ve ruh sağlıklarını geliştirme bakımında sporun, bilhassa basketbol, voleybol, tenis, atletizm ve jimnastik gibi branşlarında çalışmalar sürdürülmüş, oluşturulan takımlarla il, bölge ve Türkiye çapında derceler ve şampiyonluklar elde edilmiştir. Bunun yanı sıra düz lise statüsündeki okullardan, mesela Konya Lisesi'nden, mezun olan pek çok bilim adamı, politikacı, yazar, mühendis, avukat, doktor ve bürokrat yetiştiği halde Konya Kız Öğretmen Okulu mezunları arasında bu tür insanlar bulunmaktadır. Bunu sebebi, büyük bir bölümü dar gelirli ailelere mensup olan öğrencilerin yüksek öğretim yapma imkânı bulamadan okullarını bitirir bitirmez hayata atılmaları, pek azının da yalnız Eğitim Enstitüleri ve Yüksek Öğretmen Okulları'na gidebilmeleridir. Konya Kız Öğretmen Okulu 65 yılda eğitim ordusuna kazandırdığı binlerce öğrencisi ile ülke insanının bilgilendirilmesi, eğitim ve kültür seviyesinin yükseltilmesine çok büyük katkı sağlamıştır.”dedi
AİLE VE MUALLİMLİK
“KEŞKE” DEMEMEK İÇİN
NE KADAR SAMİMİYİZ?
MIZRAK ÇUVALA GİRMEZ
MANKURTLAR
SELÇUKYA NELER YAPIYOR?
GÖNÜL FATİHLERİ
16 KONYA EFSANESİ
ERENLER DÜNYASI
VAKT-İ MUHABBET