PAYİTAHTTA BİR ÖMÜR
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
Konya’da etliekmek savaşları-2
SURİYE’YE “OSMANLI YÖNETİM MODELİ” LAZIMDIR.
HRİSTİYAN BİR KOMŞUN NAMAZ KILSA NE DERSİN?
Laiklerin gücü nereden geliyor?
Bitcoin altına rakip olabilir mi?
HAK AŞIĞI AHMED-İ KUDDÛSİ
Yeni Bir Yıla
BİZ YAPTIK BİZ
“Ver Korkuyu” Değil; “Ver Coşkuyu”
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
İNGİLİZLER VE HİNDİSTAN’IN KARANLIK TARİHİ
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Oynamak İstemeyenler Varsa İsteyenler Oynasın
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -2-
Futbolun Yazılı Olmayan Kuralı…
SURİYE’NİN BÖLÜNMESİ
Alfa Romeo Junior
KONYALISIN ETLİEKMEK
Salı günü Babamın köyü Bükçe'de idim. Sılayı rahim yaptım. Daha önce konuştuğumuz gibi köy ile ilgili bir kitap hazırlanması, eldeki bilgiler ışığında tarihinden, coğrafi özelliklerinden, sosyal dokusundan, folklorundan, imece usulü çalışmalardan…söz edilmesi daha doğrusu Bükçe'nin tanıtılması gerektiği hususunda Bükçeliler derneği başkanı kıymetli Alaaddin Bayar ile mutabakata varmıştık.
Yine bir Bükçeli ve Bükçe sevdalısı olan yakın zamanda İzmir'deki Seydişehirliler Derneği kurucu Başkanı kıymetli Ramazan Türkcan kardeşim de oradaydı. Onun davetlisiydik.
Türkmen Köyü demem boşuna değil. Bükçe ve havalisi Horasan'dan gelen Türkmenlerden oluşmaktadır. Bunun öncülüğünü de Seyyid Harun Veli yapmıştır.
Bükçe:
Bük sözcüğünün ağızlarda bulunan anlamlarından biri "yamaç, sırt"tır. Çavuş bucağına bağlı bulunan Bükçe köyü, yamaç kenarına kurulmuştur. Dolayısıyla köyün adını yer şekillerine bağlı olarak aldığı öne sürülebilir.
Bükçe, Konya ilinin Seydişehir ilçesine bağlı bir mahalledir. Önceleri köy iken, 2012 yılındaki yasa değişikliğinden sonra mahalle olmuştur.
Bük kelimesi tarihte bilinen ilk kez bük "sık çalılık, koruluk" Divan-i Lugat-it Türk (1070) eserinde yer almıştır.
Bük; Ovada veya dere kıyısında çalı ve diken topluluğu. Böğürtlen. Akarsu kıyılarındaki verimli tarlalar. Dönemeç anlamlarında kullanılır.
Bükçe, hayal ettiğim gibi çıkmadı karşıma. Köyde sadece birkaç ev kalmış. Diğerleri tamamen diğer illere göçmüş. Arazi tarıma elverişli değil. Olsa olsa hayvancılık yapılabilir. İstenirse hayvancılık konusunda adından söz ettirecek durumda.
Oturduğumuz evin balkonundan biraz ilerde çardağa, ahıra benzer harap olmuş bir yapı gördüm. Sorduğumda, okul olduğunu, nüfusun azlığı sebebiyle ilgilenilmediği ve taşıma eğitim vasıtasıyla ya İnlice ya da Çavuş'a gidildiğini öğrendim.
Köyde dükkân bulunmamakta. Eğer ekmek evde yapılmıyorsa bir ekmek için ya Çavuş'a ya da İnlice'ye kadar gitmek gerekecek. Şayet bir misafir gelirse, evde de hazırlık yoksa adı geçen yerlere yolunuz düşecek, ihtiyacınızı oralardan karşılayacaksınız.
Namaz sonrasında şöyle bir dolaşalım dedik. Dolaşmak dedimse sanki parkları, dinlenme yerleri var da, çocuk bahçeleri bulunuyor da orada dinlenelim anlaşılmasın. Birkaç ev var zaten, halk da yaylalarda. Bir baştan bağırsan diğer uçtaki insan rahatlıkla sesinizi duyar.
Köy Odasında sadece çoban oturuyor. Çobanın ulaşım aracı; karakaçan, uzun kulak. Çoban, köyün büyükbaş hayvanlarının otlatılması ve bakımından sorumlu.
Şirin bir camii var. Ama halk yaylada olduğu için cemaati yok. Aslında bu kadar az evde kaç tane insan var ki.
Köy çok göç almış arazi olumsuzluğundan dolayı. Ancak devletten destek alınarak hayvancılık yapılabilir. Bu konuda da elini taş altına sokan yok. hayvancılıkla; süt, yoğurt, peynir, et… ihtiyacının karşılanması açısından Bükçe uygun bir yapıya sahip. Küçükbaş hayvancılık da yapılabilir. Tavukçuluk için de müsait bir ortama sahip. Yeter ki istensin. Böylelikle köyden şehre değil, şehirden köye göç başlayabilir. İstihdam sağlanabilir. İş imkânı oluşturulabilir.
Ayrıca bir tatil köyü projesi de devreye alınabilir. Bunun için de devletin desteği olduğunu biliyorum. Sanırım Tatil Köyü uygulaması çok iyi ve yerinde olur. Bunu Bükçeli müteşebbislerin düşünmesinde fayda vardır diye düşünüyorum.
Bükçe
Sılayı rahim yaptım gözyaşıyla ıslandım,
Camide dua ettim geçmişlerimi andım,
Üç kişiyle namaz kıldım ve çok duygulandım,
Cemaatsiz mescitten kederlendim hislendim!
Öğrencisi kalmamış okulsuz kalmış diyar,
Bu harabe mekânın acısını kim duyar?
Geçmişten bugüne dek eğitimle payidar,
Kulaklarımda can çiçeklerimin sesi var!
Kazlar ve kırlangıçlar gurbet şarkısı söyler,
Kurbağa solo yapar hasret şarkısı söyler,
Hep böyle boynu bükük vuslata hasret köyler,
İnsandan mahrum yeri kim ne yapar kim neyler?
Misafir Köy Odası mihmanın sığınağı,
Gelene kapı açar konuğun barınağı,
Garibin uğrak yeri yolcunun korunağı,
Muhtaçları karşılar sanki Cennet konağı!
Çeşmeleri mükedder hüzün akar durmadan,
İçenlere dert yanar su içtikçe kurnadan
Asırlardır akıyor hatır gönül kırmadan,
Tarih boyu suluyor kimselere sormadan!
Alışveriş çok zordur bakkalı yok buranın,
Dinlenmeye mahal yok dertleri çok buranın
Tembellik akılsızlık, eli bomboş duranın,
Alacağı ödüldür akılları yoranın! (06 TEMMUZ 2023)
PAYİTAHTTA BİR ÖMÜR
SÖZLERDE KENDİMİZİ ARAMAK
SEVGİ, İNSANA HAS BİR MEZİYETTİR!
VATAN VE İSLAM ŞAİRİ
YAZARLIK HAYATIM-YAYIMLANAN KİTAPLARIM VE EVRENSEL MESAJLAR SERİSİ
VAKT-İ MUHABBET
VUSLATININ 751. YILINDA MEVLANA
HER ZALİM CEZASINI ÇEKECEK!
TEVHİD’İN HAYATA YANSIMASI
PAYİTAHTA RUH VERENLER