TÜSİAD’çılar topluma ve siyasete ayar vermeyi bırakıp, ülkemizin ekonomik meseleleriyle ilgilensinler
SURİYE TÜRKİYE İLİŞKİLERİ
LANETLİ TABLO
“İ” LERİMİZ
Taraftar Bunu Hak Etmemişti
Neye İnanırsan Ona Dönüşürsün!
MAHKEME-İ KÜBRADA BERÂT ETMEK İÇİN ÇALIŞMALIYIZ
GÜCÜN AYARTICI CAZİBESİ
Ortadoğu’da Yeni Oyun: Silahla Olmadı, Parayla Dene
Mikrofonla Ezan Okunurken Sağa/Sola Dönülür mü?
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
KIZILDERELİ KATLİAMI
Acı nedir bilir misiniz?
Honda Civic Yenilendi
ARAP EDEBİYATÇILARININ TÜRKİYE VE TÜRKLERE BAKIŞI 2
Eğitim de denetim de şart
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
AYŞE DEĞERLİ'nin, "OSMANLI DÖNEMİNDE SEYDİŞEHİR KENTİNİN FİZİKÎ VE SOSYOEKONOMİK YAPISI” isimli Doktora Tezinde şu bilgiler mevcut Bükçe ile ilgili;
Seydişehir'e bağlı BÜKÇE, Ovacık, Karacaviran, Kozlu ve Saraycık köyleri Konya; Konya'ya bağlı Çalmanda, Nuzumla ve İvreği köyleri de tekrar Seydişehir kazalarına bağlanmıştır. Seydişehir halkının aslını oluşturan Seyit Harun ve Şeyh Ahmed Alaî soyundan gelenler seyit idiler. Bu çalışmada Bükçe ismi geçmektedir.
Seyyid Harun Veli, sağlığında halifelerini irşat için değişik bölgelere göndermiştir. Mahmut Seydi'yi Alanya'ya, Zekeriya Baba'yı Manavgat'a, Ali Baba, Gök Seydi, Kilimpuş ve Siyah Derviş'i Teke (Antalya) iline, Akça Baba'yı Germiyan (Kütahya) iline, Nasipli Baba'yı Aydın iline, Gök Demir Baba'yı Atâ'ya yollamış, Haydar Baba'ya ise;
"Suyun öte tarafında Bük'ten beri bir yerde yurt tut.” demiştir. "Bükçe” Bük'ten mülhemdir.
Bükçe, Konya ilinin Seydişehir ilçesine bağlı bir mahalledir. Önceleri köy iken, 2012 yılındaki yasa değişikliğinden sonra mahalle olmuştur.
Bük sözcüğünün ağızlarda bulunan anlamlarından biri "yamaç, sırt"tır. Çavuş bucağına bağlı bulunan Bükçe köyü, yamaç kenarına kurulmuştur. Dolayısıyla köyün adını yer şekillerine bağlı olarak aldığı öne sürülebilir. [1]
Bük kelimesi tarihte bilinen ilk kez bük "sık çalılık, koruluk" Divan-i Lugat-it Türk (1070) eserinde yer almıştır.
Bük;
Dönemeç
Bükçelim!
Elinde olanı sonu paylaşır,
Cömert ellidir o verir Bükçelim,
Yaşanmışlıkları anı paylaşır,
Varını yoğunu serer Bükçelim!
İkramsız kimseyi durdurmaz asla,
Konuksuz sofrayı kurdurmaz asla,
Gönüllerini hiç kırdırmaz asla,
Misafirlerini sarar Bükçelim!
Tarlada çalışır yorulmak bilmez,
Hakkın kullarına darılmak bilmez,
Alçak gönüllüdür kırılmak bilmez.
Gönül Kâbe'sine girer Bükçelim!
Yıldırmaz onu hiç fırtına bora…
Ensar ahlaklıdır bırakmaz dara,
Yaratılan için atılır nara,
Dostunu kendinde görür Bükçelim!
“İ” LERİMİZ
DÜŞÜNCE ÜZERİNE
ALTI ŞUBAT DEPREMİNİN ARDINDAN
ŞİİR MEKTEBİ
O KADAR MI ZOR?
PAYİTAHTA RUH VERENLER
DOSTLARDAN KURTULUŞ YOK
RUBAİLERİMDEN SEÇMELER
VATAN SEVGİSİ LAF İLE OLMAZ
AYMANAS’TA ZAMAN