Türkiye, Filistin’i Neden Destekliyor?

Türkiye’nin dış politikasını eleştirenlere göre; Türkiye’nin Suriye’de, Irak’ta, Filistin’de ne işi var… yine aynı mantaliteye sahip olanlara göre; Türkiye sınır komşularıyla kavgalı! Terörü bitiremedi!
Geliniz bu anlayışları masaya yatıralım;
Türkiye, yıllardır terör belasıyla uğraşıyor mu, uğraşmıyor mu? Yıllarca komşularımızla problem yaşadık mı? Yaşamadık mı? Bize devamlı terörü kışkırtanlar komşularımız değil miydi? Dün; çepeçevre düşmanla kuşatılmış değil miydik? O zaman iktidarda kimler vardı? Koalisyonlar! Pekiyi, koalisyonlar hangi problemi çözdüler? Milletin hangi yarasına merhem oldular?
Statükoyu mu çözdüler? Darbeleri mi bitirdiler? Cuntaya, “hayır” mı dediler? Bankaların batırılmasına engel mi oldular? Her gün bir iki sefer zam gelmesinin önüne mi geçtiler? Enflasyon canavarını öldürdüler mi? IMF’ye, “hayır” diyerek, ülkeyi rahatlattılar mı?
Durmadan ülkede terörü kaşıyan ve kışkırtan İsrail’e, “one minute” mü dediler? Bütün ilişkileri mi kestiler? Yerli; uçak, tank, helikopter, otomobil, insansız hava aracı(İHA) mı yaptılar? Dün yerinden kıpırdamayan, “dün dündür, bugün bugündür” diyen Başbakan, “verdiysem ben verdim” diyen Cumhurbaşkanı yerine, yerinde duramayan, devletlerle, Türkiye’nin milli menfaatlerini konuşarak, çözüme kavuşturan bir anlayışa mı sahip oldular?...
Bugün terör, bitme aşamasındadır! Bu noktaya kolay gelinmedi. Ama bitti mi? Hayır. Bitmesi için mutlaka milli mutabakat şarttır. Ama şu unutulmasın ki, terörün bitmemesi için uğraşanları, terör bir gün vuracaktır!  
Bugün Filistin’de kan akıyorsa, Suriye kan ağlıyorsa, Gazze’de gözyaşı varsa… onu dindirmek bir insanlık görev değil mi? “bana ne kardeşim, mesele senin meselen, sen ağlamaya devam et, biz sırça saraylarda oturmaya bakarız” mı dememiz lazım? “sana ne Suriye’den” diyemezsiniz, dememelisiniz. Zira bugün Suriye ağlıyorsa, yarın biz de ağlayabiliriz.
“Bî taraf olan bertaraf olur” denir. Yangın nerede olursa olsun, mutlaka söndürmek için tedbir alınmalı ve çare üretilmelidir.
Şunu diyebilir miyiz? Veya demeli miyiz? “Filistin Arap, onlar bizi arkadan vurdu!” böyle bir sözü söylemek, tarih bilmemek demektir. Çünkü tarihe bakarsak, Arapların da Filistinlilerin de arkadan vurma olayları yoktur. Ancak, İngiliz casusu, Lawrence marifetiyle olmuştur hepsi! Onun amacı; araya fitne tohumları saçmaktır! Eğer becerebilirlerse, İslâm’ı ve Müslümanları yeryüzünden kazımaktır!  
Neden öyleyse İslâm alemi bölük pörçük? Yahudiliğin uluslararası yayılmacı politikası olan; Siyonizm vasıtasıyla İslâm ülkelerinin liderleri, kendi kafa yapılarında seçilmişler ve tabir yerindeyse mankurtlaşmışlardır! İşte o zamandan beri İslâm ülkeleri uyuşturulmuş, doğru düşünce ve doğru politika üretemez olmuşlardır!
Türkiye, bu aktiviteyle, bu atak dış politikayla, BM’ye, verdiği kararları gözden geçirmesini isteyebiliyor, gerektiğinde ABD’ye bile kafa tutabiliyor! Dahası, İsrail’in; Orta Doğu’daki; zalimane ve saldırgan tutumunun önüne geçiyor! Hatta geçti bile!
Evet; akan kana, gözyaşına, zulme sessiz kalmak, iyi bir devlet politikası değildir. Kendinden emin, yaptığı işler herkes tarafından kabul gören bir anlayış, dünyadan da, bütün insanlardan da takdir alır, alacak ve alıyor!
Kutluyorum, dünya zalimlerine direnenleri! Alkışlıyorum; “gelen ağam, giden paşam” demeyenleri! Tebrik ediyorum, “gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövmeyenleri!”


Yazarın Diğer Yazıları