PAYİTAHTTA BİR ÖMÜR
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
Konya’da etliekmek savaşları-2
SURİYE’YE “OSMANLI YÖNETİM MODELİ” LAZIMDIR.
HRİSTİYAN BİR KOMŞUN NAMAZ KILSA NE DERSİN?
Laiklerin gücü nereden geliyor?
Bitcoin altına rakip olabilir mi?
HAK AŞIĞI AHMED-İ KUDDÛSİ
Yeni Bir Yıla
BİZ YAPTIK BİZ
“Ver Korkuyu” Değil; “Ver Coşkuyu”
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
İNGİLİZLER VE HİNDİSTAN’IN KARANLIK TARİHİ
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Oynamak İstemeyenler Varsa İsteyenler Oynasın
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -2-
Futbolun Yazılı Olmayan Kuralı…
SURİYE’NİN BÖLÜNMESİ
Alfa Romeo Junior
KONYALISIN ETLİEKMEK
AA’nın haberini okuyunca beynimden vurulmuşa döndüm! Avrupa’da yaşayan Türk ailelerin çocuklarının, hiçbir yargı kararı olmadan alınarak Hıristiyan ailelere verildiği ve Hıristiyanlaştırıldığı belirtiliyor!
Bunun adı asimilasyon değil mi? Bunun neresi insani? Neresi demokratik yaklaşım? Ve neresi kabul edilebilir?
Bu konuda her birimizin sorumluluğu var. Hepimiz suçluyuz. Çocuklarımızın takibini yapıyor muyuz? Bazılarının, “şu çağda çocuk mu takip edilir? Hangi zamandayız?” dediğini duyar gibiyim. Çocuklarımızı takibe almadığımız için; uyuşturucuya, içkiye, kötü arkadaşa, teröre bulaşıyorlar! Çocuklarımızı başıboş bıraktığımız, “ne halin varsa gör” dediğimizden dolayı çocuklarımız kendini kaybediyor! Anne başka telden, baba başka telden çaldığından ötürü çocuklar kişiliksiz oluyor! yemekte; baba ile anne, çocuğuyla kadeh tokuşturursa, aynı masada kumar oynar, hayatı oyundan iabret sayarsa… o gençler normal olarak kendilerini başka mekanlara atar!
“dindar nesil” diyenlere tepki koymayı biliriz ama çocuklarımızın, İslâmî bir hayatı benimsemelerine gelince; “laiklik elden gidiyor, Atatürkçülük bu değil, şeriat hortladı…” gibi absurt sözler söylemekten uzak kalmayız! Cumhuriyet’i kuran ruhun; İslam olduğunu unutursak, Osmanlıya da söveriz, atalarımıza da… Şimdi sorsak; “Müslüman mısın?” diye 75 milyon insanın içinde, “Müslüman değilim” diyenlerin sayısı az çıkar! Kur’an okumak için çaba gösterenleri hapse atarsak, dinimizin sembolü olan ezanı Türkçeleştirir, camileri ahır, samanlık, silah deposu ve askeri birlik yaparsak, camilere, kiliseye öznerek sıralar koyarsak, din görevlilerine zulüm yaparsak… nüfus cüzdanımızda, “dini İslam” yazmasının mantığı olur mu?
Okullara; Kur’an ve Siyer dersleri kondu! İyi de oldu. Ama bazı okul yöneticileri ve bazı veliler; “Biz çocuğumuza Kur’an ve siyer dersi aldırmak istemiyoruz” derlerse, çocuklarımızın Hıristiyanlaştırılması gayet normaldir! O zaman ağlamanın, feryat etmenin hiç anlamı yok!
5 binden fazla çocuk, Hıristiyan ailelere verilip Hıristiyanlaştırılmıştır! Bugün kaç tane aile çocuğuna evde din eğitimi veriyor? Kaç tane aile; “Kur’anını öğren, dininin kurallarına sahip çık” diye eğitim veriyor? Hangi anne baba; çocuğunun karnını, midesini doyurduğu gibi, manasına önem veriyor? Para kazanmasını istediğimiz kadar, manevi yönünü kazanmasını isteyen kaç kişiyiz? Kaçımız, çocuklarımızı camiye götürüp, cemaatle namaza alıştırıyoruz? Ramazan aylarında- birkaç sene yaz mevsimine gelecek- çocuklarımıza sıcakta oruç tutmasını telkin ediyor muyuz? Camilerimizdeki görevliler, günün her saatinde gençlere, yaşlılara, çocuklara- yaşı ne olursa olsun- Din eğitimi vermek için seferberler! Bu imkandan yararlanıyor muyuz? Yoksa; “bu AKP’nin bir oyunu, o yüzden ne kendim giderim ne de çocuğumu gönderirim camilere” mi diyoruz!
“Yahu Kazım hoca, senin işin gücün dini hayat mı? Bundan başka hayat yok mu? Artık aş kendini. Dünya ay’a giderken dini hayatı anlatmanın mantığı var mı? Avrupa dini hayatla mı ilerledi? Para kazanmak dindar olmakla mı?” diyeceğinizi biliyorum. Eğer böyle bir mantığa sahip olan varsa diyecek bir şeyim yok! O zaman Hıristiyan ve Yahudi olan, hatta ateist olanların sayısında artış beklemek lazım! Yine o vakit, terörün arttığını gözlerimizle rahatça görürüz! Dahası, kendi çocuğumuzun teröre kurban gittiğini, canlı bomba olduğunu bile görmemiz olasıdır!
Kur’an denen bir kitap var mı? İslâm dini bir gerçeklik mi değil mi? Bu dünyanın bir de öbür tarafı var mı yok mu? Ölüm denen bir gerçekliğe inanıyor muyuz? En yakınlarımızı kendi ellerimizle kabre koymuyor muyuz?
Allah aşkına bizim dinimiz ne? Hangi peygambere inanıyor? Hangi kutsal kitaba gönül veriyoruz?
Ülkeden, terörün kalkmasını mı istiyoruz? Çocuklarımızın huzur içinde hayatlarını sürdürmek mi arzumuz? İyi bir tahsil, iyi bir insan olmak mı muradımız? DİNDAR OLMAYA mecburuz. Çünkü din insanları, kötülüklerden alıkor, din; yararlı insan yetiştirmeyi amaçlar. Dindar olanlar terörist olmazlar! Teröristler de dindar olmazlar! Hiçbir Müslüman, başka insanlara hatta hiçbir canlıya zarar vermez, veremez. Asimilasyon, Müslümanın ne defterinde yazar, ne de kitabında…
PAYİTAHTTA BİR ÖMÜR
SÖZLERDE KENDİMİZİ ARAMAK
SEVGİ, İNSANA HAS BİR MEZİYETTİR!
VATAN VE İSLAM ŞAİRİ
YAZARLIK HAYATIM-YAYIMLANAN KİTAPLARIM VE EVRENSEL MESAJLAR SERİSİ
VAKT-İ MUHABBET
VUSLATININ 751. YILINDA MEVLANA
HER ZALİM CEZASINI ÇEKECEK!
TEVHİD’İN HAYATA YANSIMASI
PAYİTAHTA RUH VERENLER