23 Ocak 2016 Cumartesi günü İl Halk Kütüphanesi’nde yapılan panel, halk tarafından ilgiyle izlendi. Panelistlerin sunumlarından köşeme sığmayanları bugüne öteledim. Kalanını bugün birlikte okuyacağız.
Selçuklu Halk Eğitimi Merkezi Müdür Yardımcısı Uzman Öğretmen Neslihan AYDIN; panelde şu görüşlere yer verdi:
NİÇİN EVLİLİĞE HAZIRLANMALIYIZ?
Kıymetli hazirun buraya kaç kişi aracıyla geldi? Pekiyi bu aracınızı kullanmaya ehliyetiniz var mı? Elbette var. Olmazsa kullanamazdınız. Çünkü bunu kanunlarla belirlenmiş cezai yaptırımları var. Taşıtlarınızı kullanabilmek için ehliyet aldınız. Pekala hayatımızın en önemli bölümü olan evlilik müessesinin mutlu ve huzurlu bir şekilde yoluna devam edebilmesi için ehliyetiniz var mı? Evlilik araç kullanmaktan daha mı önemsiz? Elbette değil!
Ben halk eğitimi merkezinde idareci olarak görev yapmaktayım. Bana her gün pek çok alanda, işe girmek için, kişisel gelişim ve beceri kazanmak için pek çok kursiyer müracaat etmektedir. Bizim “evlilik öncesi” kurslarımız olduğu halde çok az kimse bu kurslara müracaat için gelmektedir. İnsanlar pek çok alanda eğitim almak için kendilerini eksik hissetmekte fakat aile kurma ve aile olma bilinci, evliliğe hazırlanma eğitimi almak için kendilerini yeterli görmektedirler. Sonuç….Sonuç ortada…..
Bizim ülkemizde de bu eğitimler; Müftülükler, Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlükleri ve Halk Eğitimi Merkezlerinde verilmektedir. Ama yeterince talep görmemektedir. Ülkemizde bu eğitimler zorunlu hale getirilmeli, etkinliği artırılmalıdır. Hatta bu eğitimi veren kurumlar sosyal ortaklıklar yaparak tek çatı altında bu eğitimleri vermelidir. Hatta bu çalışmalar yasalarla da desteklenmelidir.
Pekiyi bu “Evlilik Öncesi Eğitimler” gençlerimize neler kazandıracaktır.
• Gençlerimiz evlilik öncesinde eş adaylarını çok yönlü tanıyabilecek ve değerlendirme yapabileceklerdir.
• Evlilik yaşamında kendilerini nelerin beklediğini bilmiş olacakları için, hazırlıklı olacak ve sorunlar karşısında kolaylıkla çözümler üretebileceklerdir.
• Evliliğe tozpembe hayallerle değil, gerçekçi beklentilerle başlayacakları için evlilikleri de sağlam temeller üzerine kurabilme becerisine sahip olacaklardır.
• Kendi kişiliklerini değerlendirebilecek beceriyi kazanacakları için karşılaşabilecekleri durumlar hakkında bilgi sahibi olacaklardır. Ve bu sorunlar karşısında yapıcı çözümler üretebilecek bilgi ve beceri sahibi olacaklardır. Böylece çocuklar doğmadan eşler arasında güçlü bir ilişki temin edilmiş olacaktır. Bildiğimiz gibi boşanmalarda ve geçimsizliklerde en çok etkilenen çocuklardır.
• Empati kurabilme yeteneği kazanacaklardır.
• İlk evlilik döneminde kişiler karşılaşabileceği muhtemel sorunları ve çözüm yollarını gerektiği gibi bileceği için yapılabilecek yanlışlarda en az düzeye inmiş olacaktır.
• Ayrıca aile bütçesini hazırlama, idareli olma, ev ekonomisini düzenleme konularında da bilgi sahibi olacaklardır.
Selçuklu Halk Eğitimi Merkezi ve TEYAD Derneği olarak el ele verdik. Toplumumuzdaki bu soruna sahip çıktık. Geleceğimizin teminatı çocuklarımızı yetiştirecek altın gençliğimizi kutsal yuvalarını kurmadan önce kurumumuza eğitim almaları için bekliyoruz. Ve Selçuklu Halk Eğitimi Merkezi ve TEYAD Derneği olarak diyoruz ki; her konuda olduğu gibi bu konuda da “EĞİTİM ŞART!” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Ailenin Önemi Ve Aile İçi iletişim
FATMA KOCA
Sosyolog, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Konya İl Müdürlüğü
Fatma hanım, kendisine ayrılan süre içinde, çok önemli konulara ve başlıklara parmak bastı.
Sağlıklı-Sağlıksız Aile: Sağlıklı ailelerde aile bireyleri, birbirlerinin mutluluklarını ve ruh sağlıklarını destekleyen tavırlar sergilerler. Her aile zaman zaman hayatın güçlükleriyle karşılaşır. Sağlıklı aileler problemlerini daha kolay çözümleyebilir ve dengelerini koruyabilirler. Oysa sağlıklı ailede kurallar açık ve net olmalıdır. İşte sağlıksız ailede geçerli olan kurallar şunlardır:
Sağlıksız bir aile yapısı içerisinde yaşanan problemler ise ailenin dağılmasına bile sebep olabilir.
Çocuk duygu ve düşüncelerini ifade ederken hep korku içindedir. Ya da duygularını ifade edemez, bastırır. Kendiliğinden ortaya çıkan davranış kötüdür, affedilmez. Bu tür ailelerde sağlıklı bir güven ortamı söz konusu değildir!!
Yapılan her işte, girilen her sınavda kişinin mükemmel olması beklenir. Her şey göstermeliktir, başkasının beğenmesi için yapılır.Mükemmeliyetçilik, kişinin kendi gerçeğinin hiçbir değeri olmadığını, kendi düşünüş ve değerlendirilişinin önemsiz olduğunu ifade eder.Bu ortamda yetişen çocuğun temel duygusu umutsuzluktur. Kendilerini değersiz, yetersiz bulurlar.
Suçlama, olayları olduğu gibi kabul etmemenin bir sonucudur. Yapılan suçlamalar her şeyin denetim altında tutulması gerektiği ve yapılan her şeyin mükemmel olmasının zorunlu olması gerektiğini ortaya çıkarır. Kişide kaygı ve utanç duygularını yaratır.
İçinden geldiği gibi değil; mükemmeliyetçi kurala uyarak, başkalarının senden beklediği biçimde algıla, duygulan, düşün, davran, arzu et ve amaç edin." Bu durum kişinin kendi gerçeğini inkar etmesine neden olur.
Böylece kişi tamamen dışa bağımlı, kendi iç dünyasıyla ilişkisi kopuk, robot gibi yaşar.
Mutlu olması da söz konusu olamaz.
Sağlıksız bir ailede özellikle çocukların duygu ve düşüncelerini ifade etmesine olanak verilmez. Çocuklarda değersizlik duygularına neden olur. Aile içindeki kırgınlık ve küskünlüklerin sürdürülmesi, kişilerin birbirlerini anlamasını ve sorunun çözülmesini engeller.
Sağlıksız bir ailede kimse kimseye güvenmez. Aslında güven var gibi görünse de temelde güvensizlik vardır. Sağlıksız ailede yetişen kişi, kimseden saygı ve gerçek sevgi görmediği için kimsenin kendisine yardım edemeyeceğine inanır.Yardım etmek isteyenlerin "mutlaka art düşüncesi vardır, çıkarı vardır" diye düşünür. Sağlıksız ailede yetişen kişilerin kendilerine güveni olmaz.”
Tarafıma gelen intibalar çok güzel. Bir dahaki panel ve konferansların daha geniş mekanlarda yapılmasını istiyorlar. TEYAD’ın kendi bahçesinde dizayn ettiği konferans salonu mevcut. Allah kısmet ederse bundan sonraki etkinlikler burada yapılacak. Şimdi sırada DERGİ çalışması var. Ya Allah bismillah!
