Türkiye, terörle boğuşuyor! Hükümet; “acaba terörün kökünü nasıl kuruturum” düşüncesiyle, ülkedeki her aklı eren, ülke sevdasıyla yanan, düşünce ve fikir adamlarıyla bir araya geliyor.
Türkiye terör sarmalına girerken izlenecek yöntem merak ediliyor. Devlet, yeniden başlayan çatışma sürecinde önceliğini il ve ilçelerdeki terör yapılanmasına vermiş durumda. Ayrıca devletten yansıyan bilgilere göre, İmralı’daki örgüt lideri Abdullah Öcalan, Kandil’in ve HDP’nin tavrından memnun değil ve her iki kanada da tepki gösteriyor. “Çözüm sürecini yönetemediler, beceremediler” ifadelerini kullanıyor.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Terörle Mücadele Eylem Planını açıkladı. Planın birkaç ayağı var:
Birincisi psikolojik unsur: Millet ve devlet arasındaki farkları tamamen ortadan kaldırmak, insan odaklı devlet anlayışını devreye sokmak.
İki kamu düzeni: Kamu düzenini hangi gerekçeyle kim tehdit ederse karşısında devleti bulacak ve mutlaka engellenecektir. Kimse 90’lı yıllara dönülmesini beklemesin.
Üç reform çalışmaları: Kapsamlı demokratik reform süreci hayata geçirilecek.
Dört sosyal seferberlik: Terörle mücadelede oluşan yaraları sarmak için sosyal seferberlik ilan edilecek. Bütün yaralar sarılacak. Türkiye, Myanmar’da, Somali’de, Filistinde mazlumun yanında oldu. Diyarbakır’da, Sur’da mazlumlar terörün eline bırakılmayacak. Sur’dan, Cizre’den göç eden mağdur olan herkese yardım edilecek, yaralar sarılacak. Hastaneler sağlık tesisleri en iyi şekilde tekrar imar edilecek. Terörden etkilenen öğrenciler yurtlarda ücretsiz kalacak.
Beş ekonomi: Bölge ekonomisi daha da güçlenecek. Diyarbakır’da, Şırnak’ta esnaf işlerini yapacak, oluşan kayıplar telafi edilecek. İşadamlarının her talebi tek tek yerine getirilecek. Prim borçları ertelenecek. İstihdam için yeni hamle başlatılacak. Yatırımların hepsi tamamlanacak.
PKK saldırı yöntemlerini değiştirerek özellikle il ve ilçelerde örgütlendi, KCK ve YDG-H'lileri silahlandırdı, il ve ilçe merkezlerinin yakınlarında kamplar oluşturdu. Bunlara HDP’liler ses çıkarmadı, özellikle HDP’li belediyeler yardım ve teşvik etti.
Altıncı unsur mekânların ihyası: Diyarbakır’ın tarihi dokusu gibi, bütün tarihi şehirler yeni bir yasal çerçeve ile şehir ihyası çabası içine girilecek. Diyarbakır, Sur en iyi şekilde inşa edilecek.
Yedi etkin iletişim: Etkin bir iletişim birimi oluşturulacak. Olan bitenle ilgili bilgiler aktarılacak. Algı operasyonlarına karşı iletişim birimleri oluşturulacak.
Sekizinci unsur yasal ve idari düzenlemeler: Edinilen tecrübelerle yerel yönetimlerin yetkileri genişletilecek ancak istismar edilmesine izin verilmeyecek. Yatırım yapmak yerine teröre desteğe izin verilmeyecek. Terörü teşvik eden kim olursa olsun kamu hizmetinin aksatılmasına izin verilmeyecek. Özel tedbirlerle idari tedbirler alınacak. Türkiye silahtan arındırılacak.
Dokuz: Yeni birlik ve kardeşlik dönemi başlayacak. STK ve kanaat önderlerinden istişare meclisleri kurulacak. Herkes muhatap alınacak ama elinde silah olan muhatap alınmayacak. Zulmedenler muhatap alınmayacak.
Onuncu unsur, Komşu ülkelerle ortak ruh: Sadece Türkiye’de değil, Ortadoğu’da kardeşlik sürecinin başlaması için birleştirici ruh hareketi başlatılacak. Kut’ül Ammare’deki birliktelik gibi, önümüzdeki dönemde de birliktelik devam edecek. Hiçbirinizi diğerinden ayırmadan kardeş olduk, kardeş kalacağız. Türkiye’nin, Mezopotamya ve Balkanların birliği, kardeşliği tesis edilecek.
Yeni bir çözüm süreci bunun adı! Sanırım bundan sonra bu bölgelerimizde kış, bahara dönecek! Ağlayanlar gülecek, her Kürt kardeşimiz evini, barkını, çiftini, çubuğunu terk etmek durumunda kalmayacak! Sırtına yükünü vurup, şehir şehir dolaşma zorunda olmayacak! Şehirlerimiz harabe olmaktan kurtulacak!
Bu terör eylem planına, kim; “olmaz” diyebilir? Kim veya kimler; “hükümetin bu yenileştirme ve iyileştirme faaliyetinde ben yer almak istemiyorum” der? Omuz omuza verelim ve ayağa kalkalım, birlikte hareket edelim.