Terörle Mücadele eylem planı açıklandı. Baktığımız zaman, bütün maddelerin gerçek anlamıyla terörün kökünü kazımaya yönelik olduğu belli. Zaten kimse, hiçbir aklı başında insan ve devlet, insanları ve ülkeleri terörize etmez, edemez. Eğer ediliyorsa mutlaka aklen, manen, ilmen, sosyo-psikolojik yönden sorun var demektir.
Terörü lanetlemek çözüm değil. El aleme karşı timsah gözyaşları dökerek, sureti haktan görünüp, teröre karşıymış gibi yapmanın da mantığı yok. Hem teröre karşıyım diyeceksin, hem de onlara her türlü lojistik destek sağlayacaksın! Hem, “insanlar ölmesin, ülkelerde demokrasi ve barış rüzgarları essin” diyeceksin, ardından, el altından silahla destekleyeceksin! “terörün her türlüsüne karşıyız” lafını edeceksin, sonra kalkıp; YPG terör örgütü değil diye beyanat vereceksin!
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, "Biz YPG'yi terörist örgüt olarak görmüyoruz ve kendilerini desteklemeyi sürdüreceğiz ve destekleyeceğiz” dedi.
Kirby, Türkiye'nin YPG'yi terörist olarak gördüğünü bildiklerini, ancak ABD'nin YPG'yi terörist olarak görmediğini söyledi. Kirby, "Türkiye'nin, YPG ile ilgili endişelerini anlıyoruz. Ancak YPG, IŞİD ile mücadelede en başarılı güçlerden biri. Biz onları terörist örgüt olarak görmüyoruz ve kendilerini desteklemeyi sürdüreceğiz" diye açıklama yaptı.
YPG: Suriye'de kurulan ve faaliyet gösteren, Kürt Yüksek Komitesine bağlı silahlı örgüt. Suriye'nin kuzeyindeki bazı bölgeleri kontrol etmektedir. YPJ, YPG'nin kadın koludur.
YPG genel olarak Kuzey Suriye'de kontrolü elinde bulundurmaktadır. Buralar: Afrin, Kobani, Tel Abyad, Resulayn (Serê Kaniyê), Amûdê(Amuda), Dêrika Hemko (al Malikiya), Kamışlı ve Haseke (Hasiçi)'dir.
YPG'ye Amerika, Avrupa ve Avustralya'dan silah ve lojistik destek ile militan katılımı olmaktadır.
Bu şartlarda terör bitmez! Sadece Türkiye’nin, tek başına mücadele etmesi yetmez. Tabii güzel bir hareket, elbette yapılanları alkışlıyoruz fakat nereye kadar? Ne zamana kadar? Bu konuda umutsuz muyum, asla! Ne ABD, ne AB, ne şu ülke, ne de bu ülke… bakınız, Türkiye ile müttefik olan devlet, teröre resmen destek verdiğini ve terör örgütü olmadığını açıkça söyleyebiliyor!
Değerli kardeşlerim, aslında bütün devletler, istisnasız, teröre karşı birlik oluştursun kesinlikle dünyada, kan, gözyaşı, savaş, kin, düşmanlık… olmaz. Eğer varsa-ki olduğu kesin- o zaman tek bir alternatif kalıyor; dünyada ne kadar İslam ülkesi varsa, hepsi bir araya gelip ittifak yapmalı, kendi ordusunu, kendi silahını, kendi ortak pazarını, kendi savunma sanayiini kurmalıdır.
“Dünya beşten büyük” denirken; dünyaya beş devlet nizam vermemeli, BM’de, beş devletin dediği değil, diğer devletlerin de söz hakkı olmalı. Afrikalı siyahinin suçu ne? Somalilinin, Etiyopyalının, Hindistanlının, Nijeryalının, Burkine Fasolunun, Kamerunlunun, Kenyalının… günahı ne? Onların renklerinin siyah olması, onların Müslüman olması, aç bırakılmayı mı gerektiriyor? Dünya bir iki beyaz adamın esir kampı mı? Filistin, Gazze… yanıyor! Suriye ateş içinde! Irak, kaosa sürüklendi! Ne demişti ABD; “Biz Irak’a Demokrasi getireceğiz” dedi. Gelen demokrasi bu mu? Yoksa gerçekten demokrasi gözyaşı mı getiriyor? “Suriye çıkmazını çözeceğiz” diyorlar şimdi de! Hadi ne duruyorsunuz? Çözsenize! Önce harap et, insanları açlığa, sefalete sürükle, evleri oturulamayacak hale getir, sonra da; “Suriye’yi imar edeceğiz” diyerek, riyakârlık yap! Böylesine ikiyüzlü tavırla, terör bitmez ancak daha da azar!