Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
AİLE VE MUALLİMLİK
FEDAKÂR, DAVA ADAMI EĞİTİMCİLERİMİZİN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜ KUTLUYORUM
İnce Minaremizi İsteriz
İNSANIN KÖLELEŞTİRİLMESİ VE YENİDÜNYA DÜZENİ
FIRSAT
KURTULUŞ İSLAM’DADIR…
Üzerimize boca edilen kötü haberler
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
2025 yılında döviz kurlarında dalgalanmalar(volatilite) yaşanır mı?
Ebu’l-Ala el-Ma’arri’nin Risaletu’l-gufran Adlı Eseri
Beyşehir Gölü’nde Suyun ve Emeğin İzinde
ABD’nin Ortadoğu Haritası
Alfa Romeo Junior
Organize İşler
Konyaspor Sezonun En İyi Oyununu Oynadı
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
Gün geçmiyor ki; kavga, sataşma, bıçaklama, öldürme ve yol verme tartışmaları yaşanmasın. "İnsanlarımız niçin bu hale geldi?” Diye sormadan edemiyoruz. Hakikaten sinirlerimize sahip olmuyoruz. Olamıyoruz demeyeceğim, zira bu husus bizim elimizde. Halbuki meseleleri tatlılıkla, hoşgörüyle çözmek varken, neden sertlik? Ortada anlaşamayacak bir durum yok. Bakınız bu hususta Alvarlı Efe ne diyor;
Hazer kıl, kırma kalbin kimsenin, cânını incitme
Esîr-i gurbet-i nâlân olan insânı incitme
Târik-i ışkda bî-çâreyi hicrânı incitme
Sabır kıl her belâya hâne-yi Rahmân'ı incitme.
(Sakın, Kimsenin kalbini kırıp, canını incitme,
Gurbete düşmesi sebebiyle inleyen insanı incitme,
Aşkın yoluna düşüp, ayrılıktan çaresiz kalanı incitme,
Sabret her belaya, Rahman'ın hanesini incitme. (İnsan kalbini Allah'ın evi olarak görüyor)
Felekde, hâsılı insân isen, bir cânı incitme
Günahkâr olma, fahr-i âlem-i zî-şânı incitme.
(Eğer insansan, bir canı bile incitme,
Günaha girme, Hz. Peygamberi incitme).
Elin çek meyl-i dünyadan, eğer âşık isen yâre
Muhabbet câmını nûş et, asıl Mansur gibi dâre
Misafirsin felek bağında, bendin salma efkâre
Düşersin bir belâya, sabır kıl, Mevlâ verir çâre.
(Dünyaya meyletmekten uzak dur, eğer Allah'a âşık isen,
Allah muhabbetini dert edin de, Hallacı Mansur gibi idama git,
Bu dünyada misafirsin, kendini yanlış fikirlerle zehirleme,
Değilse bir belaya düşersin. O yüzden sabret, Mevla bir çare verir).
Felekde, hâsılı insân isen, bir cânı incitme
Günahkâr olma, fahr-i âlem-i zî-şânı incitme.
(Eğer insansan, bir canı bile incitme,
Günaha girme, Hz. Peygamberi incitme).
Bulaşma çark-ı dünyaya, vücûdun pâk-tahirken
Güvenme mal û mülk ü mansıbın efnâsı zâhirken
Nic' oldu mâli Karun'un felek bağında vâfirken
Nedir bu sendeki etvâr-ı dert, gönlün misafirken
(Hak kaynaktan, temiz bir mekandan geliyorken, Dünyanın; pis, aldatıcı, oyalayıcı, şeytani çarkına kendini kaptırma.
Yok olacağı açıkça belliyken, makama, mala ve mansıba güvenme,
Görmez misin, Karun'un çok olan malı ne oldu?
Bu dünyada misafir olduğun halde, nedir sendeki bu tavırlar?)
Felekde hâsılı insân isen bir cânı incitme
Günahkâr olma, fahr-i alem-i zî-şânı incitme.
(Eğer insansan, bir canı bile incitme,
Günaha girme, Hz. Peygamberi incitme).
Hasislikden elin çek, sen cömerd ol, kân-ı ihsân ol
Konuşma cahil-i nâdân ile, gel ehl-i irfân ol
Hakîr ol âlem-i zâhirde, sen mâ'nâda sultan ol
Karıncanın dahî hâlin gözet, dehre Süleymân ol.
(Cimri, eli sıkı, hasis olma; cömert ol, ihsan sahibi ol.
Kendini bilmeyen, haddini bilmeyen, edepsiz insanlarla konuşma; gel, irfan, iz'an ehli ol da, onlarla hemdem ol ki, rezil ve sefil olan bu âlemde mana sultanı olasın.
Süleyman peygamber gibi zamanın sultanı olmak istersen, karıncayı bile incitme)
Felekde hâsılı insân isen bir cânı incitme
Günahkâr olma fahr-i âlem-i zî-şânı incitme.
(Eğer insansan, bir canı bile incitme,
Günaha girme, Hz. Peygamberi incitme).
Ben insanım diyen insana düşmez, şâd'u handanlık
Düşen bî-çâreyi kaldırmadır âlemde insanlık
Hakikât ehlinin hâli durur, dâim perişânlık
Bir işi etme kim gelsün sana sonra peşîmânlık.
("Ben insanım” diyen, nerede akşam orada sabah, aymazca bir tavır içinde olamaz. Asıl insanlık; düşen çaresizlere kol kanat germek, onların kimsesi olmaktır.
Hakikat ehli olan, daima; "bugün Allah için ne yaptım?” diyerek, kendini murakabeye çeker.
Öyle bir hayat sür ki, pişman olmayasın).
Felekde hâsılı insân isen bir cânı incitme
Günahkâr olma fahr-i âlem-i zî-şânı incitme.
(Eğer insansan, bir canı bile incitme,
Günaha girme, Hz. Peygamberi incitme).
Ehl-i irfânım deyü her yerde bendin atma meydâna
El elden belki üstündür ne lâzım uyma şeytâna
Yakın olmak dilersin Hazret-i Hallâk-ı ekvânâ
Cihanda tatlı dilli olması lâzımdır insana
(Her yerde, "ben irfan ehliyim” diye kendini göstermeye çalışma.
Unutma ki, el elden üstündür yani; senden daha arifler vardır, senden daha değerli olanlar mevcuttur. O yüzden böyle hareket ederek şeytana uyma.
Eğer Allah'a yakın olmak istersen, insanın tatlı dilli olması lazımdır).
Felekde hâsılı insân isen bir cânı incitme
Günahkâr olma fahr-i âlem- zî-şânı incitme."
(Eğer insansan, bir canı bile incitme,
Günaha girme, Hz. Peygamberi incitme).
Abdürrahim Karakoç da şöyle seslenir;
İncitme
Gölgesinde otur amma
Yaprak senden incinmesin.
Temizlen de gir mezara
Toprak senden incinmesin.
Yollar uzun, yollar ince
Yol kısalır aşk gelince
Yat kurban ol İsmail'ce
Bıçak senden incinmesin.
"Burdayım de” ararlarsa
Doğru söyle sorarlarsa
Tabutuna sararlarsa
Bayrak senden incinmesin.
İl göçsün göçtüğün vakit
Yol yansın geçtiğin vakit
Suyundan içtiğin vakit
Irmak senden incinmesin.
Toz konmasın sakın sana
Hakkı geçer halkın sana
Gücenmesin yakın sana
Uzak senden incinmesin. (12 NİSAN 2022)
AİLE VE MUALLİMLİK
“KEŞKE” DEMEMEK İÇİN
NE KADAR SAMİMİYİZ?
MIZRAK ÇUVALA GİRMEZ
MANKURTLAR
SELÇUKYA NELER YAPIYOR?
GÖNÜL FATİHLERİ
16 KONYA EFSANESİ
ERENLER DÜNYASI
VAKT-İ MUHABBET