SİLLE’DE ŞİİR İLLE DE ŞİİR

"Sille'de Şiir” bir başka oluyor. Daha doğrusu; asude ortamlar şiirin sığındığı, huzurun, ilhamın oluk oluk aktığı, ruha inşirah veren bağ esintilerinin gönlümüzü müzeyyen kıldığı, kuşların cıvıltısı, yaprakların hışırtısı, suların şırıltısı altında şiir bir başka coşku veriyor insana.

5000 yıllık tarih ve kültürü bünyesinde barındıran Sille, geçmişten geleceğe ışık tutan bir açık hava mizesidir. Sille, ziraat, sanat ve ticaret merkezi olarak uzun yıllar varlığını devam ettirmiş, cami ve kiliseleriyle kendine has özel mimarisi, mezarlık ve sokakları, suyolları, çeşme, hamam, baraj ve su kemerleriiyle günümüze kadar varlığını koruyan bir tarih ve kültür hazinesidir.

Bir zamanlar yüzlerce iş yerine sahip olan ve pek çok sanatkârı, ilim adamını, şair, hattat ve musikişinası bağrında yetiştiren Sille, günümüze kadar; Tarih, sanat ve kültür merkezi olmaya devam etmiştir.

Sille'deki tarih ve kültürün yaşatılmasında Silleli şairlerin büyük katkısı olmuştur. Sururi ile başlayan, Merdanî, Zehrî, Nigarî ve figanî ile devam eden âşıklar zincirinin son halkalarını Figanî ve Mansur oluşturmuştur.

Figanî'nin torunu ve Mansur'un oğlu Ahmet İnci'yi Sille'deki bağ evinde Selçukyalı şairlerle birlikte ziyaret ettik.

Yemyeşil ağaçların gölgesi altında, şırıl şırıl akan suyun verdiği ilhamla şiir, dostluk ve kültür muhabbetimizi sürdürdük.

Bu nazik daveti, ikramları, şiirle dolu bir ortamı bizlere yaşattığı ve Bu fakire "Aşık Figani ve Aşık Mansur" kitabını imzalayıp hediye ettiği için Ahmet İnci'ye teşekkür ederim.

Bizleri, yaz mevsiminin sıcağında şehrin boğucu atmosferinden kurtarıp, temiz, zinde ve asude bir kültür gezisi imkânı sunduğu için SELÇUKYA Başkanı Avukat ve yazar değerli Fatma Şeref Polat'a, Selçukya şairlerine, arabasıyla bizleri bu güzel mekâna getirip götürme zahmetinde bulunan, her zaman kahrımızı çeken, bir işaretle anında yetişen, soyadı gibi Arı Adnan kardeşime, Sazıyla, sesiyle, şiirleriyle bizlere kültür ikramında bulunan değerli komutanımız şair tayyar Yıldırım'a sonsuz teşekkürlerimizi sunarım.

Hane sahibi Ahmet İnci'ye "Şeb-i Arus” isimli kitabımı, Sille Bağında şiirimle birlikte armağan ettim. Kitaplar ehline gidince bir anlam ifade ediyor.

Selçukya ekibinin huzurunda şiiri okumak nasip oldu:



 

Sille Bağında


Gönle safa sunar üzümün hası,

Dostlara ziyafet Sille bağında,

Canlara can katar zinde havası,

Ahmet İnci dostun Sille bağında!



 

 

 

 

Kalpleri coşturur Sille evladı,

Meyve ikram etmek ister muradı,

Hoş olur dostlarla kirazın tadı,

Ahmet İnci dostun Sille bağında!



 

Şiirlerle hemhal gündüz gecesi,

Kültürle yoğrulmuş daha nicesi,

Muhabbet yüklüdür harfi hecesi,

Ahmet İnci dostun Sille bağında!



 

Çocukluğumdaki Sille özlemim,

Bağlara bahçeye ille özlemim,

Kallerden bıkmışım halle özlemim,

Ahmet İnci dostun Sille bağında!

 

 

Üzüm Bağında!

 

Alaca düşünce dibinde olmak,

Her bir salkımından nasipler almak

Konu komşulara selamlar salmak,

Ne hoş olur gezmek üzüm bağında.

 

Yeşil yaprağında binlerce emek,

Hakkın nimetinden tat alıp yemek

"Haydi gel, beraber yiyelim" demek

Ne hoş olur gezmek üzüm bağında!

 

Puştada her cinsten çeşitli üzüm

Omcalar altında geçerdi yazım

Üzüm bağlarında çekilmez nazım

Ne hoş olur gezmek üzüm bağında.

 

Sulanır, budanır bütün omcalar

Çalışır, ter döker işçi amcalar,

Her an ayıklanır; otlar, yoncalar,

Ne hoş olur gezmek üzüm bağında.

 

 

 

 

 

 

Yaprakları ile sarma sarılır,

Suları sıkılır aşka varılır

Bağ bozumlarında otağ kurulur

He hoş olur gezmek üzüm bağında.

 

Her güz mevsiminde pekmezler kaynar

Kazanın yanında çocuklar oynar

Akşam olunca hep fenerler yanar

Ne hoş olur gezmek üzüm bağında.

 

 

Asmalar budanır, çıbık toplanır,

Ele, ayaklara otlar dolanır,

Sonbahar gelince puşta sulanır,

Ne hoş olur gezmek üzüm bağında.

Yazarın Diğer Yazıları