Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
AİLE VE MUALLİMLİK
FEDAKÂR, DAVA ADAMI EĞİTİMCİLERİMİZİN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜ KUTLUYORUM
İnce Minaremizi İsteriz
İNSANIN KÖLELEŞTİRİLMESİ VE YENİDÜNYA DÜZENİ
FIRSAT
KURTULUŞ İSLAM’DADIR…
Üzerimize boca edilen kötü haberler
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
2025 yılında döviz kurlarında dalgalanmalar(volatilite) yaşanır mı?
Ebu’l-Ala el-Ma’arri’nin Risaletu’l-gufran Adlı Eseri
Beyşehir Gölü’nde Suyun ve Emeğin İzinde
ABD’nin Ortadoğu Haritası
Alfa Romeo Junior
Organize İşler
Konyaspor Sezonun En İyi Oyununu Oynadı
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
Çoktandır, siz değerli gönül dostlarıma şiirlerimle muhabbet yapamıyordum. Demek ki kısmet bu güneymiş rabbime ham dolsun. Aslında her Cumartesi gününü şiire ayırmıştım. Ama bazen denk gelmiyor. Hani deriz ya, "evdeki hesap pazara uymuyor”, aynen öyle oluyor. Ama fırsat elimdeyken şiirli muhabbeti başlatalım;
Ne Yiğitler Tanıdım
Tarih içinde binlercesi gelip geçti,
Hakkı üstün tuttu, zalimi ezip geçti.
Haçlıya aman vermediler hiç bir zaman…
Doğduğumdan beri ne çok yiğit tanıdım!
Bir düşün ki, onlar Müslümanın hamisi,
Gönül sultanı onlar, kalplerin fatihi,
Garibin gözyaşı, mazlumların abisi.
İşte böylesine pek çok yiğit tanıdım!
Durmuyor, dinlenmiyor veren eller için,
Gecesi, gündüzü yok varan yollar için,
Tek amacı, kardeşçe saran kollar için.
Arkası kesilmez ne yiğitler tanıdım!
Ölüm, onlar için şehadetle diriliş,
Allah huzurunda, "güzel insan” biliniş,
Adalete, hukuka, sevgiye yöneliş…
Bu dünyada, daha çok yiğit tanıdım!
Milli Şair
Hayatını millete verdi
Gönlünü, hep vefaya serdi
Vatan için göğsünü gerdi
Yaranamadı milli şair!
Vatanından uzağa gitti
Ömrünü burada tüketti
Hayatı garipçe terk etti
Yaranamadı Milli şair!
İnancından taviz vermedi
Hiç yanlış yollara girmedi
Vatana ihanet etmedi
Yaranamadı milli şair!
Haklı yaşadı, öyle öldü
Milli yaşadı, milli güldü
Yolu müstakim, doğru yoldu
Yaranamadı milli şair!
O, hep dindardı, ahlaklıylı
Davranışında hep haklıydı
Hüznü vicdanında saklıydı
Yaranamadı milli şair!
Beyaz Bereket!
Doğaya lapa lapa nur yağmış
Nur sebebiyle dağlar ağarmış
Her yer nur, kar, ilahi onur; kâr
Rahmanî melodi, bestekâr
Her yağış, ilahi şarkı söyler
Her olan, Rahmani farkı söyler.
Karlar bir senet, Hakka götürür
Nimete sebep, rızık getirir
Farkında mısın sen olanların?
Soğukta açıkta kalanların
Ses veriyor, haykırıyor bize;
Bunlarca güzellik verdim size
Karda hiç kimseler üşümesin
Isınmak için hiç düşünmesin
Soğuk ortamın, sıcak dostu var
Muhabbet sunuyor dost diyarlar.
Burası Sarıkamış!
Sarıkamış, can veren pervanelerini doğurdu,
Sayısız kelebekle Allahü Ekber'i duyurdu.
Rus'a karşı beyaz içinde, "beyaz ölüm” buyurdu,
Burası Sarıkamış, beyaz kelebeklerin yurdu!
Göktekiler, beyaz kelebeklere beyaz gülüyor,
"Haydi ne duruyorsunuz, acil gelsenize” diyor,
Diz boyu kar, ortalıkta sis, buz, üşüyen bir ordu,
Burası Sarıkamış, beyaz kelebeklerin yurdu!
Kahraman Kardelenlerimiz var, yüreklice bekler,
Sarıkamış'ta şehadet tepesi; Allahü Ekber.
İnsanlar yanıyor, Kars yanıyor, kelebekler buydu,
Burası Sarıkamış, beyaz kelebeklerin yurdu!
Kara ekilen tohum bunlar, can kardelenlerimiz,
Soğuğu, fırtınayı hiç eden, can verenlerimiz.
Karlar altında buz olsalar da, şehitler bir kordu,
Burası Sarıkamış, beyaz kelebeklerin yurdu!
İrfan Sofrası!
Hakkı konuşarak, sohbeti kıyamlandırmak,
İhsan okulunda, sözü kıvamlandırmak
Ya hayır söylemek, ya da anlamlandırmak
Âlimler içinde, ârifçe sohbet ne güzel!
Sohbet ortamında, sevgi çiçekleri açar,
Edip insanlar dili tatlı, inciler saçar.
İrfan okulunda talebe olmak ne güzel,
İhsan sofrasında, dostlarla sohbet ne güzel!
Sözlerde; ne riya, ne yalan, ne de maske var,
Satır satır, cümle cümle, kalbe mesaj akar.
Dinleyene zevk verir, konuşan hak'la bakar.
Ârif meclisinde insanca bakmak ne güzel!
İrfan okulunda; insanı dost eylemişler,
Gönüllere girmiş, ihsanı dest eylemişler,
Gönül Kâbesi'ni fethetmiş, mest eylemişler,
Dost bahçelerinde gül olup açmak ne güzel!
İnsanı güzel, hayvanı güzel, dağı güzel,
İrfanî elle beslenen üzümü, bağı güzel,
İlimle örülmüş gönüller ağı güzel.
İhsanla bakan göz, insanî hayat ne güzel!
AİLE VE MUALLİMLİK
“KEŞKE” DEMEMEK İÇİN
NE KADAR SAMİMİYİZ?
MIZRAK ÇUVALA GİRMEZ
MANKURTLAR
SELÇUKYA NELER YAPIYOR?
GÖNÜL FATİHLERİ
16 KONYA EFSANESİ
ERENLER DÜNYASI
VAKT-İ MUHABBET