Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
AİLE VE MUALLİMLİK
FEDAKÂR, DAVA ADAMI EĞİTİMCİLERİMİZİN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜ KUTLUYORUM
İnce Minaremizi İsteriz
İNSANIN KÖLELEŞTİRİLMESİ VE YENİDÜNYA DÜZENİ
FIRSAT
KURTULUŞ İSLAM’DADIR…
Üzerimize boca edilen kötü haberler
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
2025 yılında döviz kurlarında dalgalanmalar(volatilite) yaşanır mı?
Ebu’l-Ala el-Ma’arri’nin Risaletu’l-gufran Adlı Eseri
Beyşehir Gölü’nde Suyun ve Emeğin İzinde
ABD’nin Ortadoğu Haritası
Alfa Romeo Junior
Organize İşler
Konyaspor Sezonun En İyi Oyununu Oynadı
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
Konya Aydınlar Ocağı, her zaman; Edebiyat, Sanat, Tarih, Din, Felsefe ve ilmi konularda, uzmanlarınca konferans, panel ve söyleşiler tertip etmektedir. Her geçen gün, programını zenginleştirmek için çareler üretmekte ve ilgililerin dikkatini çekmektedir.
Kültür, Sanat, Edebiyat ve Tarih sevgisi ve merakı olanların, her hafta Salı günlerini bu programa ayırmaları gerekir. 19 Eylül 2017 günü, "Ebû Said Muhammed Hâdimî Hz'leri”nin hayatını Hadim İlçe Müftüsü Ahmet Demirel anlattı.
Konya Aydınlar Ocağı'nın geleneksel olarak başlattığı şiir okumalarında şairler Kazım Öztürk, Tayyar Yıldırım ve Hasan Ukdem, güzel şiirlerinden birer demet sundular.
Çok akıcı, tatlı anlatımı ve dinleyenleri sıkmayan bir üslupla, Hadimi'nin şu sözüyle başladı sohbete;
"Âlim ve fâzıl ve mutasavvıf bir kişiliğe sahip olan Hadimî'nin de "Mevlâna'nın sözleri gibi Hadimî hocamızın da vecizeleri ortaya çıkartılır ve birdenbire dolaşır da üstadımızı daha yakından tanıma fırsatı buluruz diye ümit ediyorum.
Hadimi üstâd, namazı ezanla birlikte başlatıyor. Ve diyor ki, Ezân-ı Muhammediye'yi işittiğinizde sevinçle namaza koşunuz, diyor.
"SEVİLİYOR FAKAT FAZLA TANINMIYOR”
Hazret-i Hâdimî'nin en vecize ve bilinen en meşhur; "Kâmil odur ki, koya her yerde bir eser/ Eseri olmayanın yerinde yeller eser” sözünü hatırlattı.
Hadimî hazretleri sevilen fakat tanınmayan bir hocamız. Türbesi çok zarif ve sadedir. Otobüslerle mezarını ziyarete geliyorlar. Bu da çok sevildiğinin bir nişanesi. Ama sevildiği kadar tanınmıyor üstâd. Bazı kitaplarda bahsediliyor. Ama Hadimî'nin en büyük kerameti Hadim'de kalmaktır. O zamanda 400-500 kişinin yaşadığı bir Hadim'i düşünün. Şimdiki nüfusu ise üç bin civarında. Merkez Hadim de değil, Aladağ. Her şehirden Üsküp ve Mısır'dan dahi öğrencisi var. 1750'li yılları bir düşünün.
Hadimî'nin sûfî yönü de var. Örnek alınacak yönlerinden bir tanesi de ilim ile zühtü birleştirmesidir. Miladi olarak 1701'de doğup, 1762'de vefat etti ve çok uzun yaşamadı, hicri olarak 63 yaşında öldü.
Babası medrese hocası Kara Ali Mustafa Efendi (Anadolu'nun medâr-ı iftiharı diye anılıyor) ve annesi Hediye hanım Orta Asya'dan gelip Hadim'e yerleşmişlerdir. Hadimi'nin ilk hocası babasıdır ve 10 yaşında hafızlığı bitirmiş, eğitimine beş yıl Karatay Medresesi'nde devam etmiştir.
Müderris İbrahim Efendi'nin yönlendirmesiyle Hadimî tahsiline devam etmek için İstanbul'a gitmiş ve 7-8 sene Kazabadi Ahmed Elendi'den ders gördükten sonra Hadim'e, bu topraklarda ilmi canlandırmak üzere görevli olarak tekrar geri dönmüştür.
"SEVİNÇLE NAMAZA KOŞUNUZ”
Arapça ve Farça'ya vakıf olan Hadimî hazretleri, eserlerini Arapça yazmış ve onun âlim, müftü, hukukçu, müderris, mutasavvıf özelliklerinin yanı sıra liderlik özelliği de bulunmaktadır.
İslâm'ın ve toplumun o zaman ve günkü problemlerine de çözümler üretmiş, bu yönüyle de taktire şâyan olmuştur. Berikâ adlı eserinden ayrı olarak 53 maddeyle Mecelle'nin temelini oluşturmuştur. Faydalanmamız adına Berikâ'nın yeniden tercüme edilmesine ihtiyacı var.
Dönemin padişahı Mahmud'a huzur sohbeti (Fâtiha'nın tefsiri)de veren Ebû Said Muhammed Hadimî, risâlelerinden Hûşû Risâlesi'nde yer alan namaz kısmında:
Hadimi üstâd, namazı ezanla birlikte başlatıyor. Ve diyor ki, Ezân-ı Muhammediye'yi işittiğinizde sevinçle namaza koşunuz. Kıyâmdayken şeytanın vesveselerine karşı Nas suresini okumamızı öneriyor. Tekbir maddesinde; dilimiz, Allahû Ekber diyor. Lâkin kalbimiz aynı şeyi tasdik etmiyor ve farklı şeyleri düşünüyorsa, söylediğimiz dilde kalıyor, kalbe inmiyor demektir. Namazlarımızın içine mânâyı katmadığımız gibi.
"ŞEYTAN KARAVANA ATMAZ"
Demirel, şu güzel tespitleri yaptı; "En büyük düşmanımız şeytandır. Şeytan boşuna karavana atmaz. Ne tür zaafınız varsa sizi oradan yakalar ve en zayıf noktanızdan avlar.”
Sohbetine şu güzel dualarla son verdi: "Rabbim üstadın ilmi gibi ilim sahibi, amel sahibi olmayı ve bize tarif ettiği gibi hûşû içerisinde bir namaz kılmayı hepimize nasip eylesin, inşallah.”
Hadimi Hazretlerinin, daha çok tanınması için Hadim Belediyesine iş düşmektedir. Şöyle ki; Hadimi Sempozyumu, Hadimi Günleri, Hadimi'yi Anma Etkinlikleri, Hadimi; panelleri, bilgi yarışmaları, Şiir şölenleri… ve aklıma gelmeyen bir çok etkinlik yapılabilir.
AİLE VE MUALLİMLİK
“KEŞKE” DEMEMEK İÇİN
NE KADAR SAMİMİYİZ?
MIZRAK ÇUVALA GİRMEZ
MANKURTLAR
SELÇUKYA NELER YAPIYOR?
GÖNÜL FATİHLERİ
16 KONYA EFSANESİ
ERENLER DÜNYASI
VAKT-İ MUHABBET