PAYİTAHTA RUH VERENLER
Konya için tehlike çanları çalıyor
HER NEFİS ÖLÜMÜ TADACAKTIR
PUZZLE
MUSİBETLER BİZİM ESERİMİZDİR
Eğitim de denetim de şart
FACİALAR KADER DEĞİL
MODERN DÖNEM ARAP EDEBİYATÇILARININ TÜRKİYE VE TÜRKLERE BAKIŞI 1
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
Keyifsiz Maç, Ortada Hakem Yok
Felaketlerin İlk Adımı Suçlunun Masa İlan Edilmesiydi
SURİYE
Enflasyonu düşürmek için talebi öldürmek yerine, üretim arzındaki sorunlara çözüm aramalıyız
AVRUPA’NIN KARANLIK TARİHİ
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -3-
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Alfa Romeo Junior
Konya'da çok güzel şeyler oluyor! Her dernek, her vakıf, kendine göre program yapıp, ülkeye, gençliğe, insanlara; Kültür, Edebiyat, Sanat, dini ve milli duyguları canlı tutmak için çeşitli icraatlar içine giriyor. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ederim. Haftalarımız dolu dolu. Hangi birine gideceğimizi, hangisini takip edeceğimizi bilemiyoruz doğrusu. Varsın kültür faaliyetleri olsun da, bizler yetişemeyelim, "hangisine gitsek” diye kararsız kalalım.
Kültür Sanat ve Fikir Adamları Derneği, geçen yıl başlattığı; "SELÇUKYA ŞİİR AKŞAMLARI” geleneğini, yaz mevsiminin bitmesiyle birlikte yeniden canlandırdı. Her hafta pazartesi günleri saat 20.00'de Kılıçarslan Konferans salonunda şairler, kendi yazdıkları şiirleri okumakta, birbirinden değerli; ilim, fikir, kültür, sanat ve edebiyat âşığı gönül dostlarımız da, bu güzel faaliyete katkı vermektedir.
Aslında Mevlana Kültür Vadisi kapsamında ele alınan ve "Konya Selçuklu Kültür Sokağı” olarak bilinen bir çok dernek ve vakfın yer aldığı bu mekan, kültür adamlarına, edebiyatçılara soluk aldırıyor, manevi haz veriyor, gönül dünyamıza ışık tutuyor. Aynı zamanda da tarihe şahitlik ediyor. Tahir'ül Mevlevi'nin dediği gibi;
"Eli boş gidilmez gidilen yere,
Rabbim, boş gelmedim suç getirdim,
Dünyalar çekemezken bu ağır yükü,
İki büklüm sırtımda pek güç getirdim.”
İyi ki böyle güzel yerlerimiz var. Bendeniz bunun adına; "ZÜMRE-İ MUHABBET” diyorum. Bir başka deyişle; "GÖNÜL SOFRASI”.
Zümre-i Muhabbet
Bezm-i elestten geldik biz, Hakkın emriyle,
Şem-i Muhabbeti yaktık, sohbet demiyle.
Susmak meziyet, bakışda ibret burada,
Lisan iflas eder, dilara var orada!
Zümre-i muhabbette, fasl-ı muhabbet var,
Nadanlara yer yok, hep aşk-ı Muhammet var.
Gönüller cem olur, nur yağar hep o demde,
Hicran vuslata döner, çağlar hep o demde!
Medrese-i Yusufiye, aşk-ı muhabbet,
Dağ-ı Hırada ne hoş, yaratanla sohbet!
Leyla görünür, bu zirve-i muhabbette,
Şirin bulunur, bu zümre-i muhabbette!
Muhammed Mustafa olur, bu muhabbetle,
Ateş yakmaz İbrahim, ilahi sohbetle!
Hacer, İsmail'le zümre-i muhabbette,
Aşkını arar, bu zirve-i muhabbette!
Gönül Sofrası!
Gönül sofrasına konuk olduk bugün
Dostlarla sohbet tadını bulduk bugün
Burası; Zümre-i muhabbet yeridir
Bu mekanlar, aşk-ı Muhammed yeridir
Zumre-i Muhabbet yaptık, bu mekanda
Hisseler kaptık, canlarla bu mekanda.
Burası; gönül sofrası, gönül yeri,
Maddenin girmediği, gönül evi!
Para susar, makamlar susar burada,
Sadece konuşan kalpler var burada!
PAYİTAHTA RUH VERENLER
DOSTLARDAN KURTULUŞ YOK
RUBAİLERİMDEN SEÇMELER
VATAN SEVGİSİ LAF İLE OLMAZ
AYMANAS’TA ZAMAN
İNSANLIĞI KAYBETMEYELİM!
ASR-I SAADETTE ŞİİR
GERÇEKTEN SAMİMİ MİYİZ?
HER ZALİM CEZASINI ÇEKECEK!
HAYATA BAKIŞ