ŞEHRE SÖZÜMÜZ VAR

TYB KONYA ŞUBESİ, Konya'da faaliyet gösteren Edebiyat ve Kültür dernekleri arasında ön sırada gelir. Kurulduğu günden bu yana hep bilgi üretmenin, kültüre katkı yapmanın, insanların gönlüne dokunmanın çabası içinde olmuştur. Günlerini heba etmeyen, üyelerine, Edebiyat, Kültür, Tarih ve Sanat aşıklarına mutlaka bir şeyler vermenin gayreti içindedir. Pandemiden önce her hafta Cumartesi günleri Kılıçaslan Konferans salonunda gönül dostlarıyla muhabbet köprüsü kurardı. Akademisyenlerden, yazarlardan, şairlerden, fikir adamlarından, kanaat önderlerinden ve insana hizmeti ibadet bilen irfan ehline varıncaya kadar tüm bilge kişilerin sohbetiyle hemdem olurduk.

Pandemi (Kovid-19) sonrası, o eski yüz yüze, yan yana muhabbetler bitti. Tabii böyle bu sıkıntı içinde boş durmak olmazdı. TYB bu sefer, video konferansla canlara ulaşmayı tercih etti. Dolayısıyla 2020 yılı böyle geçti. "Şehre Sözümüz var” başlığı altında her hafta aksatmadan evlerimize ve gönüllerimize konuk oldu değerli insanlarımız. 2021 yılına gidiğimiz şu günlerde bir yılın muhasebesi niteliğinde olan, yıllık faaliyet raporu olarak mütalaa edebileceğimiz güzel bir çalışma sergilendi. "Söz uçar yazı kalır” anlayışıyla, kalıcı olabilmesi için 960 sayfalık devasa bir eser çıktı ortaya.

Baktığımız zaman kimler şehrimizi teşrif etmemiş ki. Kimlerle hasbihal edilmemiş ki. Tarihe mal olmuş birçok ilim, fikir, felsefe, tasavvuf, tarih ve kültür üstatlarının yer aldığı bir çeşit başucu kitabı mahiyetindeki; "Şehre Sözümüz Var” Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi 2020 yılı Etkinlikleri Kitabı” var şu an elimde.

TYB Onursal Başkanı D. Mehmet Doğan'dan bir alıntıyla başlayalım;

"1914-1923 yıllarında Zaman Akışı” isimli konferansında şunları aktardı dinleyenlere;

"Milli Mücadele dönemi 1918, bazıları 1919 diyor ama 1918'de başlayan 1923'te biten dönem. Onun arkasından gelen Osmanlı Devletinin yıkılışı, Cumhuriyet'in kuruluş dönemiyle ilgili çok kalabalık bir literatür var.

Cumhuriyet 1923 yılında kuruluyor. Pekiyi tarih 1923'te mi başlıyor? Bazıları; "Tarih, 1923'te başlar, Cumhuriyet'ten öncesi tarihten sayılmaz” diyor. Ama Cumhuriyet öncesi iyi bilinmeli ki, Cumhuriyet de doğru anlaşılsın.

Falih Rıfkı Atay, Mustafa kemal Paşa'nın başyazarı. Hatıralarında onu anlatır. Hatıralar seçilerek anlatılmış yani ona göre yazılmış.

Mesela; "İstanbul'dan yola çıktı, İngilizler peşine düştü, gemi arızalı bir gemiydi, pusulası yoktu, Samsun'a çıktı, muazzam bir karşılama oldu…” bu hikâyenin böyle olmadığına dair o kadar çok malumat, bilgi var ki, onların hiç birisi nazarı itibara alınmıyor ve bunların varlığı uzun müddet bilinmiyor, saklanıyordu. Yani onlar hiç yokmuş, sadece bu anlatılanlar doğruymuş gibi…

Mustafa Kemal Paşa, Cumhuriyeti ilan ettikten birkaç sene geçince, bir takım inkılapları da yaptıktan sonra, bilhassa hayatta olan İttihatçı büyüklerin, kendisiyle rekabet edebilecek bir potansiyele sahip olduğunu düşündüğünden bir tasfiye hareketi yaptı.

Milli Mücadele ruhu, Lozan'da terk edildi. Bu dönem, doğrularıyla gündem olmalı. Cumhuriyet öncesini iyi bilmeliyiz. Kerkük ve Musul, Lozan'dan önce verildi. Samsun yolculuğu için Mustafa Kemal özel olarak seçilmiştir…”

………..

Kitapta buna benzer daha ne kıymetli bilgiler ve belgeler var. Kütüphanemize yepyeni bir kitap kazandıran TYB Konya Şubesine teşekkür ederim.

 

 

Dostlar Meclisi Bizim TYB!


Kültür Edebiyat, ilim okulu,

Sevgiler dostluklar, kardeş kokulu,

Doğruya çevirir, yanlış akılı,

Dostların meclisi, bizim TYB!


Tüm düşmanlıkları, törpüler atar,

Ârif gönüllere irfanlar katar,

Meşk muhabbetinde dilârâ yatar,

Dostların meclisi, bizim TYB!


Can pervanelere, adanan candır,

Canana sevk eden, bir heyecandır,

İlim damarında, dolaşan kandır,

Dostların meclisi, bizim TYB!


Kalemin kılıçtan, keskindir senin,

Aklını terletir, her bir neferin,

Haktan ödüllüdür, ilim seferin,

Dostların meclisi, bizim TYB!


İlim bahçesinde, bir bahçıvandır,

İrfan pınarında, o bir civandır,

Nefse yüz vermeyen, bir pehlivandır.

Dostların meclisi, bizim TYB!


Beklerim Sizi

 

Selçuklu payitahtı bu güzel şehir,

Mevlana dergâhında beklerim sizi,

Gönülleri sulayan coşkun bir nehir,

Sultanlar bargâhında beklerim sizi!

 

Kervanlar içsin diye sebil konulmuş,

Külliye anlayışı halka sunulmuş,

Ötelerden bugüne şanla anılmış,

Sahip ata camide beklerim sizi!

 

Kapısına; Yasin'le Fetih kazınmış,

Selçuklu motifiyle sülüs yazılmış,

Kesme taşla bezeli süsler dizilmiş,

İnce Minarelide beklerim sizi!

 

 

 

 

 

 

Altı sütun üç kubbe yivli minare,

Mavimtrak taşlarla bak hale hale,

Büyükçe pencereyle ferah, şahane,

Aziziye camide beklerim sizi!

 

Şehr-i Sultan burası görenler hayran,

Hoşgörü fısıldıyor gelene her an,

Keykubat'ın tahtında geçiyor zaman,

Kılıçaslan köşkünde beklerim sizi!

Yazarın Diğer Yazıları