Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
AİLE VE MUALLİMLİK
FEDAKÂR, DAVA ADAMI EĞİTİMCİLERİMİZİN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜ KUTLUYORUM
İnce Minaremizi İsteriz
İNSANIN KÖLELEŞTİRİLMESİ VE YENİDÜNYA DÜZENİ
FIRSAT
KURTULUŞ İSLAM’DADIR…
Üzerimize boca edilen kötü haberler
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
2025 yılında döviz kurlarında dalgalanmalar(volatilite) yaşanır mı?
Ebu’l-Ala el-Ma’arri’nin Risaletu’l-gufran Adlı Eseri
Beyşehir Gölü’nde Suyun ve Emeğin İzinde
ABD’nin Ortadoğu Haritası
Alfa Romeo Junior
Organize İşler
Konyaspor Sezonun En İyi Oyununu Oynadı
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
7 Haziran Genel seçimlerinde çıkan sonucu hep birlikte gördük. Milletçe; koalisyon çalışmalarına şahit olduk. Ancak muhalefet partileri Ak Parti ile koalisyona sıcak bakmadılar. Koalisyon arayışlarında ibre MHP ile CHP arasında gidip geldi. İbre kimi zaman CHP'yi kimi zaman MHP'yi gösterdi.
Bahçeli; “ne koalisyona gireriz, ne dışarıdan destek veririz, ne de seçim hükümetine bakan veririz” diyerek kapıları kapattı. CHP; seçim hükümetine bakan vermeyeceğini açıkladı. Bu durumda HDP’nin kapısı çalınacaktı. Nitekim öyle oldu. Aslında bu, bir anayasal zorunluluktu. Muhalefet; “erken seçimi cumhurbaşkanı istiyor. O, koalisyona karşı…” gibi sözler sarf etti. Halbuki Anayasa öyle diyordu.
Anayasanın bu hükmünü bir hatırlayalım:
Madde. 116: Yeni seçilen TBMM Başkanlık Divanı seçiminden sonra kırkbeş gün içinde yeni bakanlar kurulu kurulamadığı takdirde Cumhurbaşkanı, TBMM başkanına danışarak, seçimlerin yenilenmesine karar verebilir. Yenilenme kararı, Resmi Gazetede yayımlanır ve seçime gidilir.
Başbakan da, Milletvekillerinden; liyakatli, özgeçmişi düzgün, devlet tecrübesi olan, siyasi hayatında zikzak bulunmayanlara mektup gönderdi. CHP’li vekiller, mektuba olumsuz cevap verdi. MHP’den sadece Tuğrul Türkeş; “evet” dedi. HDP’li iki vekil de olumlu cevap vererek seçim hükümetinde yer aldılar. Tuğrul Türkeş, "devleti hükümetsiz bırakmamak için bu kararı aldığını", ifade etti.
MHP lideri Devlet Bahçeli, gazetecilere yaptığı açıklamada MHP'ye bakanlık teklif edilmesiyle ilgili "Bizim partililerimiz yoktur. Dava arkadaşlarımız vardır. Dava ne alınır, ne satılır" cevabını vermişti. Bakanlık teklifini kabul etmesinin ardından Tuğrul Türkeş, kesin ihraç talebiyle MHP Merkez Disiplin Kurulu’na sevk edildi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın imzasıyla yapılan açıklamada, “26 Ağustos 2015 tarihinde, Anayasamızın 114. Maddesi gereğince Cumhurbaşkanınca hükümeti kurmakla görevlendirilen AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu tarafından Başbakan Yardımcısı sıfatıyla kabine üyeliği teklif edilen parti üyemiz ve halen Ankara Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürütmekte olan Yıldırım Tuğrul Türkeş’in anılan görevi kabul ettiği anlaşılmıştır” denildi.
Türkeş’in MHP Merkez Disiplin Kurulu’na sevk edildiğinin bildirildiği açıklamada, “Parti ilkelerimiz ve yetkili kurullarımız tarafından belirlenen parti politikalarımıza aykırı bir şekilde ortaya konulmuş olan bu davranış nedeniyle, adı geçen milletvekili, Sayın Genel Başkanımız tarafından, MHP Parti Tüzüğünün 11 v.d. maddeleri çerçevesinde ve yine aynı tüzüğün 78/f.4/c-d-e-i, 79 ve 81. Maddeleri uyarınca Parti Üyeliğinden tedbirli olarak 'Kesin Çıkarma Cezası' ile cezalandırılması için Merkez Disiplin Kurulu’na sevk edilmiştir” ifadeleri yer aldı.
Şimdi oturup düşünelim; seçim hükümetine bakan vermemekte direnen ve gelen teklifleri red edenlere seçmenleri sanırım soracaktır: “neden zor zamanlarda görev almıyorsunuz? Niçin elinizi ülke yönetiminde taşın altına sokmuyorsunuz? Biz sizi, ülkeye hizmet etsin, vatanın menfaati için ne gerekiyorsa yapsın…” diye seçtik! “Ben AK PARTİ’nin olduğu yerde olmam, AK PARTİ ile koalisyona girmem, seçim hükümetinde yer almam, dışarıdan da destek yapmam…” diyerek halkın gözünde ne hale geldiğinizi hiç düşündünüz mü? AK PARTİ ile olmaz diyorsanız, 3 parti birleşseydiniz, koalisyon yapsaydınız. Ama sayınız yetmedi. Yine AK PARTİ’nin kapısını çalmak durumundaydınız! Madem AK PARTİ, % 41’in partisi. O zaman geriye kalanlar sizi destekleyenler! Size gönül verenler! Neden onların hayallerini kırıyorsunuz? Demek ki, bu ülkede sadece AK PARTİ yokmuş! AK PARTİ dışındakilerin amacı ülke yönetmeye talip olmak değil mi? Muhalif partilerin liderleri, geleceğin Başbakanları değil mi? Bugün halk, AK PARTİ’ye yönelir, yarın, eğer doğru siyaset izlerlerse bir başkasına yönelir. O halde siyaseti iyi yapmak, millete cevap verecek, mahcup olmayacak işlere imza atmak gerektir.
AİLE VE MUALLİMLİK
“KEŞKE” DEMEMEK İÇİN
NE KADAR SAMİMİYİZ?
MIZRAK ÇUVALA GİRMEZ
MANKURTLAR
SELÇUKYA NELER YAPIYOR?
GÖNÜL FATİHLERİ
16 KONYA EFSANESİ
ERENLER DÜNYASI
VAKT-İ MUHABBET