SAVRULUYORUZ!

Sıcak günlerden geçiyoruz. İklimin sıcağı herkesi yakıyor. Ortada bir yangın var; mana yangını, orman yangını, insanlık yangını, merhamet yangını, mantık yangını…

Şu gerçeği asla unutmayalım; Hakka şükretmeyen, halka teşekkür etmez. Birini bilmeyen binini bilmez. Gözleri vardır görmezler, kulakları vardır duymazlar, onlar akıllarını çalıştırmazlar.

Toplum bir gemiye benzer. Geminin alt katındakiler, üst kattakilere:

"-Susadık, susuzluktan kavruluyoruz, bize bir damla su verir misiniz?” deyince

Üst kattaki yolcular:

"-Siz suya daha yakınsınız, eğilip alın, bize ne” deseler. Alt kattakiler de gemiyi delip suya ulaşmaya, su ihtiyaçlarını gidermeye çalışsalar… belki suya ulaşırlar ama gemi su almaz mı? Buna kimsenin: "hayır” diyeceğini sanmıyorum. Pekiyi bu durumda gemi batarsa, geminin üst katındakiler batmaz mı? Alt kattakiler önce suya gömülür, ama üst kattakiler de kesinlikle suya gark olur.

Toplumsal duyarlılık, sorumluluğunu bilmek, veren el olmak, her türlü zararı, riski, tehlikeyi göğüslemek için cansiperane çaba sarf etmek. Zor zamanlarda; armudun sapı, üzümün çöpü var diyerek hep olumsuzluk yaymak yerine; "benim bu ülke, bu insanlar ve zor durumda olanlara ne gibi katkım olur? Bu kadar can, bu kadar mal heba oluyor, yanıp küle dönüyor, yangını söndürme konusunda bana düşen görev nedir?” diye düşünmek, aklı terletmek gerekmez mi?

Afet durumlarında bir araya gelerek milli hassasiyetimizi ortaya koymak, afetlerden siyaset devşirmemek, hamasi nutuklar atmamak, suçu başkalarına atıp, kendimizi sütten çıkmış ak kaşık durumuna koymamak, hep karamsar bir tablo çizmek… bunlar cemiyet hastalıklarındandır.

Bu vatanda yaşıyorsak, bu ülkenin nimetlerinden istifade ediyorsak mutlaka bizim yapacaklarımız vardır ülkemizin, insanlarımızın selameti açısından. Etliye, sütlüye karışmamak, suya sabuna dokunmamak, ilgisiz kalmak, aymazlık etmek, mankurt zihniyete sahip olanlar insanlıklarını yitirenlerdir.

Unutmayalım Türkiye'den başka Türkiye yok. Türkiye elden giderse hepimiz mahvoluruz. Eğer vatanımız Suriyelileşirse-Allah korusun- nere gideriz? Zaten bütün çaba bu doğrultudadır. Şimdilerde; "Türk baharı” lafları dolaşımda. "Arap baharı”nda bu ülkelerin ne hale getirildiğini gördük! Aklımızı başımıza alalım, cennet vatanımızın kıymetini bilelim.

Bulamayabilirsin!

Ey vefasız sevgili Üzme canı bu darda,

Hasbi olan kulları bulamayabilirsin,

Gözyaşları içinde bir gün gelir arar da,

Gideceğin yolları bulamayabilirsin!

Dillerini har edip kalbe batırma sakın,

Ağyarları yar edip dostu bitirme sakın,

Nurlarını nar edip kana yatırma sakın,

Muhabbetli dilleri bulamayabilirsin!

İnsan insana muhtaç tek başına olamaz,

Eller ellerden üstün bir kenarda kalamaz,

Hak sevgisi ebedi hiçbir fani alamaz,

Kaybettiğin elleri bulamayabilirsin!

Gözünü Aç Artık!

Ayak oyunuyla yemek isterler,

Türkiye hedefte gözün aç artık,

"Biz açık düşmanız” demek isterler,

Hepsi birer yalan hepsi hiç artık,

Türkiye hedefte, gözün aç artık!

Parça parça edip ruhum çaldılar,

Birlik duygumuza zehir saldılar,

Haçlı güruhuyla hem dem oldular,

Tarih sayfasına özün aç artık,

Türkiye hedefte, gözün aç artık!

Dinimiz İslam'dır, Türk kanımız var,

Ezelde kahramanlık şanımız var,

Al bayrakla doğan çok anımız var,

Mehmetlerimle koş hızın aç artık,

Türkiye hedefte, gözün aç artık!

Hep sopa yiyorlar uslanmıyorlar,

Rahmanın sözüne yaslanmıyorlar,

Hiç hakla hukukla beslenmiyorlar…

Bu gâvur uşaklarından geç artık,

Türkiye hedefte gözün aç artık!

Vatan varsa iman ezan Kur'an var,

Dostları seven vefalı insan var,

Muhabbet deminde edep erkân var,

Kanatlan göklere durma uç artık,