PAYİTAHTTA BİR ÖMÜR
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
Konya’da etliekmek savaşları-2
SURİYE’YE “OSMANLI YÖNETİM MODELİ” LAZIMDIR.
HRİSTİYAN BİR KOMŞUN NAMAZ KILSA NE DERSİN?
Laiklerin gücü nereden geliyor?
Bitcoin altına rakip olabilir mi?
HAK AŞIĞI AHMED-İ KUDDÛSİ
Yeni Bir Yıla
BİZ YAPTIK BİZ
“Ver Korkuyu” Değil; “Ver Coşkuyu”
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
İNGİLİZLER VE HİNDİSTAN’IN KARANLIK TARİHİ
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Oynamak İstemeyenler Varsa İsteyenler Oynasın
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -2-
Futbolun Yazılı Olmayan Kuralı…
SURİYE’NİN BÖLÜNMESİ
Alfa Romeo Junior
KONYALISIN ETLİEKMEK
Bir seçimi daha geride bıraktık. Ama sorgulanması gereken, üzerine gidilmesi şart olan bazı hususları da göz ardı etmemek lazım. AK PARTİ içinden gerekli desteği vermeyen var. Teşkilatlarda ciddi biçimde çalışma sergilemeyenlerin varlığı artık açıkça meydana çıktı. Değilse şahsen ben, daha fazla bekliyordum.
Elbette sandıktan çıkana razıyız ama, sandığa yansıyana razı değiliz. Sandığa daha yüksek oranda "evet" yansımalıydı. Lafa gelince mangalda kül bırakmayanlar neredeydi?
Neyse olan oldu. Bundan sonra AK PARTİ içinde ciddi bir çalışma yapılmalı. Teşkilatlar yeniden gözden geçirilmeli. Samimi, doğruluktan asla ayrılmayan, bütün işi; "vatana, millete hizmet, ülkeyi kalkındırmaya kendini gerçekten adayan gönül ehli, işinin adamı...insanları iş başına getirmek gerekir.
TBMM eski Başkanı ve Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, evet oylarının tamamına yakınının 1 Kasım seçimlerinde AK Parti'ye oy vermiş olan seçmenlerin olduğunu düşündüğünü söyleyerek, "Kendilerinden tabanlarından oy beklediğimiz siyasi partilerden yeterli evet oyunun gelmediğini görüyorum” dedi.
Sayın Şahin gibi birçokları bu durumdan şikayetçi. AK PARTİ'ye gönül vermiş insanları dinliyorum, hepsinin ortak kanaati; "AK PARTİ içinde oy vermeyenler var. MHP tabanından oy vermeyenler mevcut. Asıl üzücü olanı, SP'nin yaptıkları!”
Seçimden bir gün önce bir meydana kurulan "evet standında görevli kızlar, sakallı, orta yaşlı, SP'li olduğunu belli eden bir insana ellerindeki "evet” kağıtlarından vermeye çalıştılar. Adam o kadar yalan ve iftira ediyor ki, sanırsınız CHP'li. Aman efendim tek adam olacakmış, evet çıkarsa başıörtülelerin başı açılacakmış, kimse camiye gidemeyecekmiş, herkesin namazı, ibadeti engellenecekmiş. Kızlar şaşırdı. Ne diyeceklerini bilemediler. Yüzleri kızardı, mahcup oldular. Sanki suç işlediler. Adamın tavrı o derece agresif ve hiddet doluydu ki, nerdeyse kızları dövecekti! Adam o hışımla ayrıldı.
"Hayır" diyenler de oldu referandumda. Bunlar, kapı karşı komşumuz da olabilir, aynı sokağı, aynı mahalleyi, aynı camiyi, aynı marketi, aynı iş yerini, aynı gazeteyi... paylaştığımız, omuz muza olduğumuz insanlar da olabilir.
Yeter ki "hayır" diyenlerin içinde; vatana ihanet eden, terörü destekleyen, Türkiye'nin ilerlemesine, büyümesine, koşmasına...engel olan olmasın. Bunların dışındakilerle "hayır" dedi diye, ilişkilerimizi mi keseceğiz? Selamlaşmayacak mıyız? Alışveriş yapmayacak mıyız? Komşuluk bağlarını mı koparacağız?
Bu ülke gemisinde hepimiz varız ve olacağız. Dünya kurulduğundan beri bu gemi yüzüyor.
Mevlana ne diyor bakın;
Beri gel, daha beri, daha beri.
Bu yol vuruculuk nereye dek böyle?
Bu hır gür, bu savaş nereye dek?
Sen bensin işte, ben senim işte.
Ne diye bu direnme böyle, ne diye?
Ne diye aydınlıktan kaçar aydınlık, ne diye?
Topumuz bir tek olgun kişiyiz, bir tek,
Ne diye böyle şaşı olmuşuz, ne diye?
Zengin yoksulu hor görür, ne diye?
Sağ soluna yan bakar, ne diye?
İkisi de senin elin, ikiside,
Peki, kutlu ne, kutsuz ne?
Topumuz bir tek inciyiz, bir tek.
Başımız da tek, aklımız da tek.
Ne diye iki görür olup kalmışız
İki büklüm gökkubbenin altında, ne diye?
Sen habire gevele dur bakalım,
Habire 'Usul boylu birlik çam ağacı' de,
Sonu nereye varır bunun, nereye?
Şu beş duyudan, altı yönden
Varını yoğunu birliğe çek, birliğe.
Kendine gel, benlikten çık, uzak dur,
İnsanlara katıl, insanlara,
İnsanlarla bir ol.
İnsanlarla bir oldun mu bir madensin, bir ulu deniz.
Kendinde kaldın mı bir damlasın, bir dane.
Erkek arslan dilediğini yapar, dilediğini.
Köpek köpekliğini ede durur, köpekliğini.
Tertemiz can canlığını işler, canlığını.
Beden de bedenliğini yapar, bedenliğini.
Ama sen canı da bir bil, bedeni de,
Yalnız sayıda çoktur onlar, alabildiğine,
Hani bademler gibi, bademler gibi.
Ama hepsindeki yağ bir.
Dünyada nice diller var, nice diller,
Ama hepsin de anlam bir.
Sen kapları, testileri hele bir kır,
Sular nasıl bir yol tutar, gider.
Hele birliğe ulaş, hır gürü, savaşı bırak,
PAYİTAHTTA BİR ÖMÜR
SÖZLERDE KENDİMİZİ ARAMAK
SEVGİ, İNSANA HAS BİR MEZİYETTİR!
VATAN VE İSLAM ŞAİRİ
YAZARLIK HAYATIM-YAYIMLANAN KİTAPLARIM VE EVRENSEL MESAJLAR SERİSİ
VAKT-İ MUHABBET
VUSLATININ 751. YILINDA MEVLANA
HER ZALİM CEZASINI ÇEKECEK!
TEVHİD’İN HAYATA YANSIMASI
PAYİTAHTA RUH VERENLER