Çocukluğumdan beri ikincisini yaşıyoruz; “yaz mevsiminde Ramazan”ın! Zira her otuz yılda bir aynı mevsime tekabül etmektedir! Bu demek oluyor ki, yaşı kırkların ve ellilerin üstünde olan herkes, “Yaz Mevsiminde Ramazan”ın zevkini tatmaktadır!
Kışın teravih namazı kıldığımı hatırlarım. O kısa kış günlerinde oruç tutmanın kolaylığı, havanın soğuk oluşu ve insanlarda herhangi bir uyuşukluk ve sıcaktan dolayı terle birlikte su kaybının olmaması orucu rahat tutmamıza sebep oluyordu! O zaman, yaşımız, bugünkü kadar da ilerlemiş değildi!
Ama ne olursa olsun, ramazanı güzelleştirmek, ona başka anlamlar kazandırmak, daha cazip hale getirmek gerekirdi. Cazip hale getirirken; özünü kaybetmeden, Kur'an ve sünnete aykırı bir tutum içinde olmadan tabii ki!
Ramazan ayında; hatimle teravih kılındığını biliyorduk, ancak, Enderun usulü Teravih namazını duymamıştık. Duymamamız, böyle bir uygulamanın olmadığı anlamına gelmezdi.
Her yıl, ramazan ayı güzelliklerle gelir! Duaya susamış gönüller semaya kalkar, mevsimin sıcak olması, insanların, güneşin hararetinden kurtulup manevi bir serinlemeye doğru adım atmak istemesi, çeşitli alternatiflerin doğmasına sebep olmaktadır.
Teravih namazının, uzun bir namaz olması, insanların dinlene dinlene kılması gerektiği için-ki, zaten teravih; dinlenmek demektir- cemaatin, selam aralarında ilahi neşvelere gark olması icap eder.
Yurdumuzun her yerinde olduğu gibi bu yıl Konya'mızda da; “Enderun usulü teravih” kılınmaya başlandı! Aslında, Osmanlılar döneminde kılınan ancak, şimdiye kadar duymadığımız bu Enderun usulü teravih namazı nedir? Nasıl kılınır? Bu hususta siz değerli okurlarımı bilgilendirmek istedim. Doğrusu, ilk uygulanmaya başladığı andan itibaren merak ediyordum.
İnternetten konuyu araştırdım. Arama motoru vasıtasıyla; “Enderun usulü teravih nedir?” konularına baktım. Gerçekten çok güzel ve teravihin özüne uygun bir uygulama olduğunu gördüm.
ENDERUN USULÜ NEDİR?
Enderun usulü teravih namazı, Osmanlı iç teşkilatında, sarayda, Hırka-i Saadet'te, saray camileri, büyük cami ve dergâhlarda kılınırmış. Zamanla Anadolu'daki camilere de yayılmış. Uzmanlar, kaynağını Buhurizade Mustafa Itri Efendi'ye (1712) dayandırıyor.
Enderun usulü, iki şekilde uygulanıyor. Birincisi imam müezzin topluluğunu makam geçkileri ile yönlendirir, ikincisinde ise makamlar arasındaki geçkileri müezzinler sağlar. İlk gecede müezzinler geçkileri sağlar. Fatiha'dan sonra okunan zamm-ı sureler rastgele seçilmiyor.
Manalarına bakılarak tertip ediliyor. Örneğin rahmet ayetleri, tespih ayetleri ya da Hz. Muhammed (sav)'den bahseden ayetler tercih ediliyor. İlk on günde Ramazan ayına ulaşmaktan duyulan sevincin dile getirildiği ilahiler, ikinci on günde Allah'tan rahmet ve merhamet niyaz eden ilahiler söyleniyor. Son on günde ise Ramazan'ın uğurlanmasından duyulan hüzünlü ilahiler meşk ediliyor.
Bundan birkaç yıl önce televizyonda duyduğumda epey şaşırmış ve de merak etmiştim. Fakat bu Ramazan, Konya'da da uygulanmaya başlayan “Enderun Usulü Teravih Namazı”nı Allah kısmet ederse Mevlana meydanında kılmak istiyorum. Hem açık alanda namaz, hem de Enderun usulü teravih! Ne kadar güzel olur kim bilir!